Büyüme-gelişme ve yaşamsal fonksiyonlarımızı yerine getirmek için gerekli vitamin, mineral, karbonhidrat ve yağ kaynağımız besinlerdir. Bu besinleri çok veya az tüketilmesi pek çok hastalığa sebep olabilmekte ancak; sadece tüketim miktarları değil o besinleri pişirilme aşamasıda oldukça önemli olduğunu unutmayın! Bazı besinleri çiğ, bazı besinleri ise pişirdikten sonra tüketiriz. Bu besinleri pişirerek ve bazı işlemler uygulayarak yenebilinecek şekle getiririz fakat bu işlemler sırasında vitamin ve mineral kayıpları olabilmektedir. Gelin nasıl en doğru şekilde pişirebiliriz beraber inceleyelim;
Et pişirirken; Yüksek ısıda bir miktar vitamin kaybı olmaktadır. Izgara yapılan etlerde, yüksek sıcaklık ve su kaybı dolayısıyla folik asit, B1 ve B12 vitamin kayıpları ile birlikte protein kaybı görülmektedir. Bu nedenle etleri orta ısıda pişirin, sulu pişirdiğinizde suyunu dökmeyin ki vitamin ve mineralde kayıp olmasın.
Sebzeleri pişirirken; Özellikle marul, lahana gibi yeşil yapraklı sebzeleri keserken bıçak kullanmak yerine eliniz ile doğrarsanız vitamin ve mineral açısından kayıp olmayacaktır. Kestikten sonra sebzeleri bekletmek yerine hemen pişirmelisiniz. Sebzeleri kendi suyu ile pişirin veya ekstra bir su koyacaksanızda suyunu dökmeyin. Sebzelerdeki zararlı kimyasallar için sirkeli su da bekletebilirsiniz. Aman dikkat diyim sebzeleri tuz ile ovup sıkmayın ki vitamin kayıpları görülmesin.
Sebze ve meyveler pişirileceği zaman kaynar suya atılmalıdır, soğuk suya konarak pişirilmemelidir. Domates ve salça asitli oldukları için pişirme süresini uzatacağından pişmesine yakın koyulmalıdır.
Yeşil yapraklı sebzelerin rengini koruması için pişirirken soda ekleyenimiz kesin vardır. Soda besin değerinde kayıplara neden olmaktadır. Yeşil yapraklı sebzeleri pişirirken tencereninin kapağı bir kere açıp kapatılmalıdır.
Haşlama mı yapmalıyız yoksa buharda mı? Haşlama suyunu döküyorsanız tercihiniz buharda pişirmek olmalıdır.
Sıkılmış meyve suyu içelim mi diyenler bu detay da sizin için... Eğer sıktığınız meyve suyunu bekletirseniz C vitamininde kayıplar olacaktır. Ayrıca sıkılmış meyve suyu tercih etmek yerine meyvenin kendisiniyediğinizde içerisindekiliften dolayı sizi daha uzun süre tok tutacaktır. Bir portakal suyu için 3-4 tane portakala ihtiyaç vardır. Yani kalori açısından da 3-4 meyvenin kalorisini birden alıyosunuz demektir. Bu sadece portakal için değil diğer meyve suları için de geçerlidir. Bu meyveleri gün içerisinde dağıtarak yemek kan şekerinizin daha dengeli olmasını sağlayacaktır.
Sütlü tatlı yaparken şekeri en son ekleyiniz. Şekerle birlikte pişirdiğimizde mailard reaksiyonuna neden olmaktadır. Bu reaksiyon sonucu serbest radikaller dediğimiz zararlı maddelerin oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca şekerle birlikte pişen sütün protein değerlerinde de kayıplar görülmektedir.
Makarnayı pişirirken yaklaşık 10 dakika kadar yani 'al dante' şeklinde pişirdiğiniz zaman glisemik indeksi düşük olacak ve bu da kan şekerimizde ani yükselmelere neden olmayacaktır. Az suda ve suyunu çekecek şekilde pişirdiğinizde B vitaminlerinde de kayıplar görülmeyecektir.
Kurufasulye ve nohutu pişirmeden bir gün önce suda beklettiğimizde gaz oluşumunu önleyebiliriz. Ayrıca iyi pişirdiğimizde sindirimi kolaylaşır ve böylelikle protein değeri artar.
Ayrıca kullanacağınız ızgara, teflon, çelik gibi mutfak gereçlerinin çizik olmamasına da dikkat etmemiz gerekmektedir.Yemeği ne kadar sağlıklı pişirdiğimizi düşünsek bile pişirme kabı kötüyse kimyasallar açısından risk altındayız demektir.