Alzheimer ve diğer tür Demans hastalarında zaman zaman sözel ve fiziksel saldırganlığa kadar varabilecek huzursuzluk sık yaşanan bir durumdur. Huzursuzluk olarak tariflediğimiz durum, hastanın sürekli hareket etme ve dışarı çıkma isteğinden tutun da, "burası benim evim değil, beni evime götürün", "sen benim kızım değilsin, seni sevmiyorum", "bu insanların evimde ne işi var, kovun şunları" gibi sizi endişelendirecek kaygı dolu cümleler kurmasını da kapsamaktadır. Sizlere hiç nedensizmiş gibi görünen bu hallerin altında genellikle bir neden yatar. Ama bu tür hastalar tepkilerini bizler gibi ifade etmekte zorlandıkları için, rahatsız oldukları şeylere karşı bu şekilde belirtiler verebilirler. Eğer nedeni bulursak, bu davranış biçimini ortadan kaldırabiliriz.
O halde Alzheimer ve diğer tür Demans hastalarında, huzursuzluk ve saldırganlığın olası sebeplerini sıralamakla başlayalım;
- Vücudun herhangi bir yerinde ağrı, sızı, huzursuzluk hissi
- Depresyon ve/veya kaygı bozukluğu
- Gece az uyuma ya da yeterli istirahat etmeme
- 15-20 dakikadan uzun süren araç yolculukları ve/veya trafikte bekleme
- Kabızlık
- İç çamaşırının ıslak olması ya da bez kullanıyorsa bezin kirli olması
- Yer değişikliği/Taşınma/Başka bir yerde gece yatıya kalma
- Evde eşya değişikliği ya da badana/boya ile duvarlarda renk değişimi
- Uzun süre oturan ya da gece yatıya kalan misafir
- Eskiden yapabildiği bazı aktivitelere özlem duyma (araç kullanmak gibi)
- Gürültülü ve kalabalık ortamlarda bulunma
- Evdekiler ya da misafirler tarafından bir şeyleri hatırlamaya zorlanma "beni tanıdın mı?/bunu tanıdın mı?" şeklindeki anlamsız ve rahatsız edici sorulara maruz kalma
- Yalnız kalma, arkadaşları ile eskisi gibi görüşememe
- Bazı ilaçların yan etkileri
Peki bunu çözmek mümkün mü? Büyük çoğunluğunu evet. Huzursuzluk ve saldırganlık durumlarında çözüm amaçlı uygulayabileceğiniz davranışsal yaklaşımları da aşağıda sıralıyorum;
- Önce kendi sakinliğinizi sağlayın. Eğer siz sakin yaklaşamazsanız sizin kaygınızı da hisseden hastanın huzursuzluğu iki kat artacaktır.
- Oldukça sakin ve güven verici bir ses tonuyla onu anladığınızı ve çözüm bulabilmek için sıkıntısını dinlemek istediğinizi ifade edin. Dikkatlice dinleyin, o sırada göz temasını kesmeyin, arada anladığınızı belirten ufak mimikler kullanın. Söyledikleri size saçma da gelse dünyanın en önemli işini yapıyormuşcasına dinleyin. Çünkü o anda siz gerçekten hasta için dünyanın en önemli işini yapıyorsunuz!
- Hastanıza hayatının kontrolünün hala kendisinde olduğunu hissettirin. Çünkü bu tür hastalarda en önemli kaygı nedeni, hayatlarının kontrolünün artık ellerinde olmadığını düşünmeleridir.
- Belli bir rutinde giden hayatlarını bozacak hamlelerde bulunmayın. Her gün aynı saatte yemeklerini yemeleri, aynı saatte yürüyüşe çıkmaları, banyolarını hep aynı kişinin yaptırması gibi...
- Gün geceye dönmeden evlerinde olmalarını sağlayın. Aksi takdirde bu hastalarda sık görülen "gün batımı sendromu"nu tetiklersiniz. Huzursuzluk artar.
- Evin ısısını onların rahat edebilecekleri şekilde ayarlayın. Yaz sıcaklarından çok kolay etkilenen hastaların "hipertermi"ye girmemeleri için serin bir ortam sağlamayı ihmal etmeyin.
- Gün içinde zihinlerini meşgul edecek aktivite zamanları düzenleyin. Birlikte kağıt/tavla/satranç vs (hastanızın ilgi ve eğitim düzeyine göre) oynayın.
- Sevdikleri ve değer verdikleri eşya ve resimleri ortadan kaldırmayın. Kendilerini güvende hissetmek için onları etraflarında görmeye ihtiyaçları vardır.
- Dokunma gerektiren yardımlarda çok nazik olun (üstünü değiştirirken ya da tuvalet yardımında).
- Gün içi rahatlatıcı müzikler düşük bir sesle açık olursa hastanız daha sakin olacaktır.
- Gürültülü ve kalabalık ortamlardan uzak tutun.
- Eve mümkünse yatılı misafir kabul etmeyin. Gün içi misafirlerde de hastanızın rahatsız olduğunu hissettiğinizde misafirlerinizle bunu paylaşın. Size anlayış göstermeyip küsenler üzerinde de hiç vakit harcamayın. Kötü günde sizi anlamayanın, iyi günde yanınızda olmasına da ihtiyacınız yok!
- Bol karbonhidratlı yiyecekler ve tatlılardan olabildiğince uzak tutun. Bu tür yiyecekler hem hastalığın gidişini hızlandırır hem de ajitasyonu artırır.
Hastaların huzursuzluk ve saldırganlığına sebep olabilecek tıbbi bazı sebepler de vardır. Örneğin herhangi bir enfeksiyon durumunda da hastanız bu bulguları gösterebilir. O nedenle böyle bir durumla karşılaştığınızda, mutlaka hastanızı takip eden hekimi bilgilendirin. Herhangi bir sebep bulunamasa da yukarıdaki önlemlerle huzursuzluk ve saldırganlığı düzelmeyen hastalara ilaç düzenlemesi gerekebilir. Bu durumda hekiminiz size gerekeni önerecektir.