Alzheimer hastalığı, yaşadığımız çağda dünyanın hem sosyal hem de ekonomik anlamda en önemli sağlık sorunlarından birisi olarak görülmektedir. Maalesef ki hastalığın kesin nedeni bilinmediği için yapılan tedavi çalışmaları da sadece hipotezler üzerinden planlanmaktadır. Her ne kadar çalışmaların bir kısmı umut vaad etse de, henüz kesin tedavisi bulunamamıştır. Uluslararası Alzheimer Birliğinin geçtiğimiz ay Londra’da düzenlediği toplantıda, Alzheimer hastalığının tedavisi kadar korunma yöntemleri üzerinde de durulması gerektiği anlatılmış, hastalık ortaya çıkmadan engelemenin çok önemli olduğu vurgulanmıştır. Bu amaçla dünyanın en prestijli bilim dergilerinden birisi olan The Lancet, alanında önemli isimlerden bir komisyon oluşturdu. Bu komisyon “Alzheimer hastalarının üçte biri henüz oluşmadan engellenebilir” başlıklı yeni bir makale yayımladı. Bu makale son dönemde Alzheimer hastalığı ile ilgili yazılan makaleler içerisinde en önemlisi olduğundan dolayı özetleyerek sizlere aktarmak istedim.
Alzheimer hastalığı risk faktörlerini yaşamın dönemlerine göre gruplayan makalede, her bir faktörün riski ne kadar artırdığı da belirtilmiştir.
Doğumla gelen risk faktörleri;
Apo E epsilon4 aleli; Bu gen aleli değiştirilemeyen bir risk faktörüdür. Doğumla birlikte gelen risk faktörlerinden kabul edilir. Apo E epsilon4 gen alelini taşıyorsak Alzheimer hastası olma olasılığımız diğer bireylere göre %7 daha fazladır. Bunun için yapabileceğimiz bir şey yoktur.
Erken yaşla gelen risk faktörleri;
Düşük eğitim düzeyi; 15 yaşından önce eğitimi bırakanlarda Alzheimer hastalığı riski diğer bireylere kıyasla %8 daha fazladır.
Orta yaşla gelen risk faktörleri;
İşitme kaybı olanlarda; Alzheimer hastalığına yakalanma riski %9 daha fazladır.
Hipertansiyonu olanlarda; Alzheimer hastalığına yakalanma riski %2 daha fazladır.
Obezite problemi yaşayanlarda; Alzheimer hastalığına yakalanma riski %1 daha fazladır.
İleri yaşla gelen risk faktörleri;
Sigara içenlerde; Alzheimer hastalığına yakalanma riski %5 daha fazladır.
Depresyon atağı geçirenlerde; Alzheimer hastalığına yakalanma riski %4 daha fazladır.
Hareketsiz yaşam sürdürenlerde; Alzheimer hastalığına yakalanma riski %3 daha fazladır.
Sosyal yaşamdan uzak kalanlarda; Alzheimer hastalığına yakalanma riski %2 daha fazladır.
Şeker hastalığı olanlarda; Alzheimer hastalığına yakalanma riski %1 daha fazladır.
Bu durumda Alzheimer hastalığı risk faktörlerinin %35’i engellenebilir özelliktedir.
Yukarıda bahsi geçen risk faktörlerinden henüz yeni tanımlanan bir tanesi işitme kaybıdır. İşitme kaybı yaşayanların Alzheimer hastalığı riski %9 daha fazladır. Bu oldukça yüksek bir orandır. İşitme cihazı gibi basit bir çözümle bu fazladan risk ortadan kaldırılabilir.
Mevcut makaleye beslenme biçimi, uyku düzeni, hava kirliliği, alkol kullanımı gibi Alzheimer hastalığı riskini etkileyen faktörler dahil edilmemiştir. Bunların dahil edilmesiyle birlikte Alzheimer hastalığı için engellenebilir risk faktörleri %35’in üzerine çıkacaktır.
Sigara içmemek, obezite başlamadan önlem almak, her yaşta öğrenmeye devam etmek ve eğitimi erken yaşlarda bırakmamak, hareketli bir yaşam sürdürmek, sosyal ortamlardan uzak kalmamak ve de mümkün olduğunca stresten uzak kalmaya çalışmak Alzheimer hastalığı olma olasılığımızı %35 düşürecek, henüz olmadan engelleyebilecek, hiç de hafife almamamız gereken önlemler. Mucize tedaviler aramak yerine bu kadar bazı önlemlerle hastalığın önüne geçmek sizce de daha anlamlı değil mi?
E-mail: drsevdasarikaya@gmail.com
Twitter: @drsevdasarikaya
Facebook: Anılar Silinirken Sosyal Medya Platformu
Instagram: @dr_sevda_sarıkaya