On yılı aşkın süredir yaş almış dostlarımızın zihinsel performansları ile ilgilenirim. Türkiye'de hatrı sayılır miktarda 90 yaş üzeri kişiyi gerek demans hastası, gerek sağlam zihinli olarak değerlendirmişimdir. Böylesini gerçekten görmedim. Sosyal medyada bir takipçim tarafından varlığından haberdar olduğum Naime Anne ile sohbet ettikçe zenginleştim, zenginleştikçe hiçliğimi kavradım. Diyor ki; ben kimim ki, neyim ki, aslında bir hiçim. Kimse kendini abartmasın. Başkasını eleştirmeden önce, dönüp kendindekileri düzeltsin. Ah be canım asırlık çınarım ne güzel söyledin. Hadi şimdi biraz Naime Anneye kulak verelim.
Çocukluğunuzdan hatırladığınız bir anınız var mı?
Padişah Vahdet çıktı saraydan, kupon arabası ile beraber. O zaman biz çocuğuz. Kırmızı önlüklerimiz vardı. Çapa'da Darülmalumatta hepimize para dağıtmıştı. Çok mutlu olmuştuk.
Neler yapıyorsunuz boş zamanlarınızda?
Benim hayatım çene ile geçmiyor. Günlük derslerim var benim. Ben nadiren böyle konuşurum. Her daim dersim var, ben boş olan bir kadın değilim ki. Boş zamanım da hiç yok. Kitap okurum, Kuran okurum, Delailul okurum, İsm-i Celal çekerim, Salatu Selam okurum. Her gün bin defa İhlas okurum, 41 defa İsm-i Celalim var, elhamdülillah. Bak sizinle konuşunca derslerim kalıyor benim. Ama insanları kıramıyorum tabi. Görmek isteyenlerim, yurt dışından gelenlerim çok, kıramıyorum. Derslerimi yapmadan yatamam.
Artık tükendim millete anlatmaktan. Üniversitelere çağırıyorlar beni konuşma için, sürekli anlatıyorum. Beni yormayın diyorum. Herkes beni neden görmek istiyor, benim neyimi görecekler. Sekizim dokuza basacağım şekerim yormayın beni. Bak bunlar da talabelerimin resimleri, bunlar da üniversitede konuşma yaptığım resimler. Sürekli konuşturuyorlar beni.
Cumhuriyetin kuruluşu ile ilgili neler hatırlıyorsun Naime Teyze?
Atatürk dağ gibi bir adamdı. Öyle de nurlu bir hanımı vardı ki, ufak tefek, çıtı-pıtı bir şeydi. Yokluk vardı o dönem, çok yokluklar vardı, şimdiki gibi değildi.
Bu hayat sence güzel mi yaşamaya değer mi Naime Teyze?
Bak içeride benim küçük bir odam var, orası bana yetiyor, hevesim yok. Allah isteyene versin, ben istemiyorum dünya. Hayat o kadar boş ki, değmez valla değmez bu hayat değmez. Değmez, bu dünyaya aldanmaya hiç değmez. O yüzden Naime anne sen çok yaşadın diyorlar. Elhamdülillah 8 bitti 9'a girdim. Yalnız bir hatam vardır; gençlikte düşmüşüm, çivi taktılar kalçama, onların çıkması lazımmış ama ben ihmal ettim. Zamanla o çivi geldi kuyruk sokumumu kırdı. Ama elhamdülillah ayaktayım Rabbimin kahrı da hoş, lütfu da. Şikayet yok. Dersem ki bir yerlerim ağrıyor, Rabbim der ki onu veren benim, sen bana hamd et ki ben şifa vereyim. Aslında her yerim dökülüyor, vücudum laçka benim. Buram kırık çatlak, buramda da çivi var. Ama ayaktayım, hamd ediyorum. Diyorlar ki nasıl yaşıyorsun. İşte bak yaşatıyor Allah, isyan yok, şikayet yok.
Sana bir 100 yıl daha verseler?
A-aaa yok yok aman aman aman isteyene versin Allah. Ben ahiret istiyorum, Allah bana dünya veriyor. Ne kadar ahiret istersem o kadar dünya veriyor. İstemiyorum ben.
Bu kadar yaşamanın sırrı nedir sizce?
Az uyu, az ye, çok çalış, dua et, dua al. Çok yersen uyur kalırsın. Ben sabahları güzel yerim. Öğlenleri de fena değildir yemem, ama akşamları çok az yerim. Geceleri yalnız kalırım, çünkü ağladığımı kimse görsün istemem. Hak için ağlarım geceleri. Üç yıl öncesine kadar tamamen yalnız kalıyordum. Yemeğimi hala kendim yaparım. Salata yaparım, çorba yaparım. Patates kızartması severim ama az yerim.
Yardımcısı araya giriyor; Patates, patlıcan soslu kızartma çok sever. Acıyı çok sever. Hem de aşırı acı yer. Tereyağsız hiçbir şey yemez. Ya tereyağı ya da kuyruk yağı yer. Koyunun kemiğini kaynatır, bütün yemeklere ve çorbalara onu koyar. Tuzlu yemez ama. Bir de yediklerini az yer, çok fazla yemez.
Patates püresi de yaparım. Rendeledikten sonra tereyağında döndürürüm. Döndükçe toplar kendini. O zaman olmuştur, az bir şey süt koy, kaynayınca indiririm.
Günlük olayları takip ediyor musun?
Ajansı kaçırmam. Her gün sabah gazeteleri okurum. Her şeyi takip ediyorum. Seçimleri, olanı biteni çok yakından bilirim. Davutoğlu'nu çok severim, 35 yıldır tanırım. O da beni çok sever Allah razı olsun. Eşi vardır kadın doğum doktoru "Yeter ki sen iyi ol Naime Anne" derler.
Evlendiniz mi hiç?
Evlendim çok güzel bir kocam vardı. Atatürk zamanında idi. Kocamın babası Eskişehir mebusu idi. Annemin akrabası, babamın yabancısı idi. Geldi beni istediler. Babam dedi ki vermem ama annem çok istedi evlenmemizi ve beni verdi. Sonra bana deiler ki "Naime bak Enver gibi koca bulamazsın". Sonunda annemin sözü geçti, evlendik. İyi ki evlenmişiz, çok iyi adamdı. Çocuğumuz olmadı. 70 yaşına gelmeden öldü kocam.
Şimdiki gençlerde neyi beğenmiyorsunuz?
Annelerine çok isyankarlar. Ana hakkı çok mühim. Hep ana hakkını mühimseyin diyorum, helallik alın diyorum. Analarınızı kırmayın diyorum. ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz. Hayat çok zor artık. Şimdiki evlilikler de çok zor.
Hayata bakışın nasıldır Naime Anne? Nedir yaşam felsefen?
Daima kendini alçak gör, Allah seni yükseltsin. "Ben böyleyim, ben şöyleyim" diye çalım yapma batarsın. Daima karşındakini yüksek gör, kendini alçak gör ki Allah seni yükseltsin. Ben sıfır bir insanım, hiçim ben. Seni herkes sever ama Allah severse kainata sevdirir. Ama onun sevmesi de kolay değildir. Dua eden eller boş dönmez. Dünyaya asla tamah etmem ben. İsterim ki herkes kazansın. Ben kimsenin kusurunu görmem. Önce kendine bak, sonra başkasına bak. Ben önce kendimi görürüm. O yüzden korkarım kimsenin kusurunu göremem. Kıskançlık bilmem. Sen de yap derim. Yardım ederim, tavsiye ederim. Hasetlik yapmam. Ben çocukken kuyuya kedi düşmüştü, babam belime ip bağladı kuyuya inip kediyi aldım. Fedakarlığım, merhametim bebeklikten vardı.
E-mail: drsevdasarikaya@gmail.com
Twitter: @drsevdasarikaya
Facebook: Yrd Doç Dr Sevda Sarıkaya
Instagram: @dr_sevda_sarıkaya