03.02.2015 - 16:33 | Son Güncellenme:
Genetik etkilerden kaynaklanan saç kayıpları 30 yaş ve üzeri olduğu gibi 20’li yaşlarda da kendini gösterebiliyor. Gelişen teknolojiyle birlikte artan saç ekim teknikleri sayesinde kellik probleminin çözümü artık mümkün…
Saç dökülmesi genetik bir problemdir
Saça her ne kadar bakım uygulasak da genetik faktörlerden dolayı dökülme yaşandığını belirten Medical Park Göztepe Hastanesi Saç Sağlığı ve Saç Nakli Ünitesi Genel Koordinatörü Songül Alcı; “Aslında hemen hepimiz saçımıza çok iyi bakıyoruz. Çünkü kozmetik sektörüne baktığımızda yüzde 40'ı saç dökülmesi, saçın daha iyi hale gelmesi ile ilgili kozmetiklerden oluşuyor. Demek ki saçımıza çok iyi bakıyoruz ki böyle bir talep söz konusu. Ama saç dökülmesi genetik bir problemdir. Saçımıza ne kadar baksak da saçlarımızın döküldüğünü görüyoruz. Dolayısıyla genetik problemi zaten kozmetikle çözmek olur şey değil. Daha tıbbi anlamda çözümler sunuyoruz. Mesela saç ekimi daha radikal bir çözüm. Yani bakmakla pek alakası yok. Bakmak ya da bakmamak saç dökülmemizi sadece öteler, bir kişi 2015'de bizim masamıza oturacaksa 2016’da oturmuş olur.” dedi.
Saç dökülmesi tek seansta tedavi edilebiliyor mu?
Saç ekiminin 6- 7 saat gibi kısa bir sürede yapılabilindiğini belirten Medical Park Göztepe Hastanesi Saç Nakli Ünitesi Genel Koordinatörü Songül Alcı; “Çok büyük saç ekimlerinde belki ikinci kere saç ekimine ihtiyaç duyabiliyoruz ama artık çoğunlukla tek seansta saç ekimi bitiriliyor. Önceden sayılar verirdik, 2 bin tane, 3 bin tane, 4 bin tane ekeceğiz sonra bir daha geleceksiniz bir daha ekeceğiz gibi seanslara bölünebiliyordu saç ekimleri. Son yıllarda yeni yöntemlerle 5-6 saat içerisinde çok sayıda saç alabiliyoruz ve yerleştirebiliyoruz. Hastanın ertesi gün pansumandan sonra gelmesine gerek kalmıyor. 2-2 buçuk ay sonra asıl saçlar uzamaya başlıyor.” dedi.
Saç dökülmesinin ameliyatsız ve acısız tedavisi: FUE tekniği
Kelliğin en etkili ve popüler tedavisi saç ekimi ile ilgili Fue Tekniği’nden bahseden Alcı; “Erkek tipi saç dökülmesinde yapılacak tek şey saç ekimidir. Bu işlem dünyada 40 yıla yakın bir süredir, Türkiye’de de 17 yıldır yapılıyor. Tüm dünyada yılda 100 bin saç ekimi gerçekleştiriliyor. Eksik dişlerle dolaşmıyorsak eksik saçlarla dolaşmamıza da gerek yok. Dişler gibi saçları da yerine koymak mümkün. İki kulak arası ensenin üst bölümü dökülmeme özelliğine sahip saçların olduğu alan yani verici alan, burada saçlarınız sık ve sağlıklı ise transfer mümkün. Saç ekimini estetik ameliyattan çok kaybedilenlerin geri iadesi işlemi olarak nitelendirmek gerekiyor. Saç ekiminde iki tip yöntem varsa da FUE Yöntemi fazlasıyla tercih edilen tek yöntem haline geldi. Amerika’da ise hala FUT yöntemi tercih ediliyor. FUT yönteminde saçlar iki kulak arası mesafeden şerit seklinde çıkarılır ve mikroskop altında ayrıştırılarak ekime hazırlanır. Bu yöntemin şöyle bir handikapı var ki iz bırakır. Bu nedenle FUT yöntemi ülkemizde neredeyse tarih olmuş durumda. FUE’de ise kökler mikromotor yardımıyla tek tek çıkarılır ve ekime hazırlanır. İz bırakmayan bir yöntemdir. Saçlanmak düşüncesiyle, saçlarımız tamamen dökülsün öyle gidelim gibi bir mantığı da yok. Erken dönemde medikal tedavilerde dökülme yavaşlatılarak saç açılmaları ötelenebilir. Bu konuda kozmetikler ve şampuanlar sadece moralinizi yüksek tutmak gibi bir etki yapabilir; fakat saç dökülecek gün ve saatinde dökülür. Bu DNA’nızda yazılı, bundan kaçış yok. Günümüzde bir seansta alınabilen yüksek sayıda greft ile sonuca ulaşmak mümkün ama 4 bin 5 yüz greft üzeri saç ekimleri hiçbir zaman uygun değil. Etrafta 5 bin- 6 bin greft yapıldığı söyleniyorsa da bunlar pek gercekçi değil. Fue yönteminin tercih nedeni olan yüksek sayıda greft alınabilmesi imkanı da mikromotor sistemiyle ortadan kalkmıştır.” dedi.