Oğuz Kara

Oğuz Kara

kara@oguzkara.av.tr

Tüm Yazıları

Biliyorsunuz ben bir avukatım ve baroya bağlı mesleki faaliyetlerimi sürdürüyorum. Bu mesleğimi sürdürürken, yazmayı ve paylaşmayı sevdiğimde bu köşemde yazılar yazıyorum. 

Biz avukatlar, mesleki olarak çok sıkı kurallara tabiiyiz. Ofis tabelamızın nasıl olacağından, kartvizitimize kadar her şey çok sıkı belirlenmiş durumda. Kim ne kadar uyuyor, uymazsa ne yaptırımla karşılaşıyor tartışılır; ama sıkı kurallar var mı? Evet. 

Avukat sayısının hızla arttığı günümüzde, herkes kendince görünür olmak istiyor. Haklılar da… Yıllarca emek verip zor okunan hukuk bölümü, üzerine çileli bir staj sonrası insanlar görünür olarak para kazanmak istiyor. Görünür olmak elbette ki kritik bir durum. Mesleğin itibarına yakışır durumda görünür olmak da var her konuya atlayarak veya absürt videolar çekerek de dikkat çeken meslektaşlarımız var. Ama tüm bunlar subjektif; yani bana absürt gelen başkasına gelmeyebilir. 

Haberin Devamı

Bugün (09.08.2024) Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikler, avukatlık mesleğini icra ederken karşılaştığımız sınırlamaların daha da katılaştırıldığını gösteriyor. Dijitalleşen dünya ve sosyal medyanın hızla yaygınlaştığı bir dönemde, bu yeni düzenlemeler, avukatların hem mesleklerini icra ederken hem de toplumla etkileşim kurarken karşılaşacakları zorlukları artırıyor. 

Öncelikle, değişikliklerin genel çerçevesine baktığımızda, meslek onurunu koruma ve reklam yasağına uyum sağlama amacının ön planda olduğunu görüyoruz. Ancak bu hedefler doğrultusunda getirilen bazı düzenlemeler, avukatların dijital platformlarda bilgi paylaşma özgürlüğünü ciddi biçimde kısıtlıyor. Örneğin, avukatların internet sitelerinde müvekkil referansları veya danışmanlık yaptıkları kişi ve kurumlarla ilgili bilgi paylaşmalarının yasaklanması, mesleki başarılarını ve tecrübelerini kamuyla paylaşma imkânını neredeyse ortadan kaldırıyor. Bu düzenleme, özellikle yeni müvekkil kazanma süreçlerinde avukatların zorluk yaşayacağı bir alan olarak karşımıza çıkabilir. 

Haberin Devamı

Ayrıca, internet sitelerinde uzmanlık alanlarının belirtilmesine izin verilmemesi, avukatların belirli hukuk dallarında uzmanlaşmalarını kamuoyuna duyurmalarını engelliyor. Hukuk hizmeti arayan bireyler için avukatların uzmanlık alanları önemli bir seçim kriteri olabilirken, bu tür bilgilendirici içeriklerin paylaşımının kısıtlanması, hem avukatlar hem de müvekkiller için dezavantajlı bir durum yaratabilir. 

Yeni düzenlemeler sadece internet siteleriyle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda avukatların sosyal medya ve diğer çevrimiçi platformlardaki davranışlarını da sıkı bir denetim altına alıyor. Avukatların, kişisel sosyal medya hesaplarında bile mesleki unvanlarını kullanarak yapacakları paylaşımlarda mesleğin saygınlığını koruma zorunluluğu getirilmiş durumda. Bu, avukatların kişisel ve mesleki hayatlarını ayırmalarını gerektiren katı bir sınır çiziyor. Özellikle genç avukatlar ve sosyal medya kullanımı konusunda aktif olan meslektaşlarımız için bu durum, mesleki kimliklerini dijital dünyada ifade etme özgürlüklerini sınırlandırıyor. 

Haberin Devamı

Son dönemde medyatik yanı olan davalar bazı meslektaşlarım dosya ile ilgili gelişmeleri geleneksel veya sosyal medya üzerinden paylaşıyor. Yönetmelik değişikliği avukatların tarafların sözcüsü gibi hareket ederek açıklamalarda ve paylaşımlarda bulunmalarını yasaklıyor. Bu düzenlemeye göre, avukatlar, zorunlu hallerde, geçmişteki veya mevcuttaki dava dosyalarının hukuki boyutları içinde kalmak kaydıyla, bilgi verebilecek; açıklamalarda bulunabilecekler. 

Ayrıca, avukatların, iş elde etme amacıyla, ulaşılması herkes için mümkün olan genel ve soyut içerikli bilgiler paylaşmak suretiyle yayın yapması, yazılı veya görsel paylaşımda bulunması yasaklanıyor. Pekii, bu durumda, benim köşe yazısı yazmak da sorun teşkil edecek mi? Örneğin bu yönetmelik değişikliğini resmi gazeteyi açan herkes okuyabilir. Ama günlük hayatta çoğu kişi okumuyor. Ayrıca bazı bilgilerin paylaşımı salt bilginin sunumu olmuyor içinde tartışma ve yorum muhteva ediyor – ki bu yazıda olduğu gibi… 

Yönetmelikte yapılan bir diğer önemli değişiklik, avukatların dijital platformlarda kendilerini ön plana çıkarma çabalarının tamamen yasaklanmasıyla ilgili. Arama motorlarında üst sıralarda yer almak için kullanılan SEO teknikleri, anahtar kelimeler ve yönlendirici kodların kullanımının yasaklanması, avukatların internet üzerinden iş elde etme çabalarını büyük ölçüde engelliyor. Dijital dünyada rekabetin giderek arttığı bir dönemde, bu tür kısıtlamaların avukatlık mesleğinin gelişimini ve yenilikçi yaklaşımları ne şekilde etkileyeceği belirsizliğini koruyor. 

Öte yandan, bu yönetmelik değişiklikleri, avukatların reklam yasağına aykırı davranışlarda bulunmaları durumunda karşılaşacakları yaptırımlar konusunda da daha sert bir tutum sergiliyor. Aykırılıkların tespit edilmesi halinde baroların re’sen disiplin soruşturması açma yetkisi güçlendirilmiş ve ihlallerin derhal giderilmesi gerekliliği getirilmiş. Bu durum, avukatların her adımda çok daha dikkatli ve özenli olmalarını zorunlu kılıyor. 

Sonuç olarak, Türkiye Barolar Birliği'nin Reklam Yasağı Yönetmeliği'nde yapılan bu değişiklikler, mesleğimizin icrasında daha katı kuralların uygulanacağını ve dijital dünyadaki varlığımızın ciddi şekilde sınırlandırılacağını gösteriyor. Meslek onurunu koruma amacıyla yapılan bu düzenlemelerin, avukatların mesleki bilgi ve tecrübelerini kamuoyuna aktarma özgürlüğü üzerindeki etkilerini zamanla daha iyi gözlemleyeceğiz. Bu süreçte, meslektaşlarımızın yeni kurallara uyum sağlaması ve dijitalleşen dünyada mesleki etikle uyumlu bir şekilde var olma çabalarını sürdürmesi büyük önem taşıyor.