17.09.2014 - 11:11 | Son Güncellenme:
Teselli Yemekleri Duygular, beslenmemizi etkileyen önemli faktörlerden biridir. Yapılan araştırmalar, normalin üzerinde yemek yeme sebebimizin %75 oranında duygusal duruma bağlı olduğunu gösteriyor. Duygularla başa çıkmak için en sık kullanılan teselli aracı ise yemek. Dolayısıyla böyle durumlarda kişi “teselli yemekleri”ne yöneliyor. Bu yemeklerde genellikle yağ ve şeker oranı yüksek yemekler oluyor. Karın guruldadığı için değil de bir duyguyu beslemek için yemek, duygusal yemektir. Yemekler, karnınızı
doyurmaktan daha fazla etki yaratır, aynı zamanda duygularınızı beslerler.
Yanlızlık ve beslenme / Karbonhidrat Bağımlılığı
Kendini yanlız hisseden kişinin genellikle en yakın arkadaşları yemekler oluyor. Özellikle tatlı,çikolata, cips, makarna, bisküvi gibi yüksek ve basit karbonhidratlı yiyeceklere yönlenen kişilerin algılarının farklı olduğunu belirten Uzman Diyetisyen
Gamze Şanlı Ak, kişilerin karbonhidratların serotonin (mutluluk hormonunu) arttırıcı etki göstermesine bağımlı olduklarını belirtiyor. Ancak bu geçici bir mutluluk sağlıyor. Yüksek oranda kalori alımına bağlı olarak kilo alımı söz konusu oluyor. Yalnızlık
nedeniyle yiyen kişiler, kendilerini yeni insanlarla tanışmaya zorlamalı, daha çok dışarı çıkıp sosyalleşmeli. Sıkıntıdan yiyenlerin genellikle zamanlarını iyi planlayamamalarından doğan boş zaman sorunları vardır. Bir şey yapmadıkları zaman kendilerini kötü hissettikleri için bu zamanı, “bir şey yaparak” yani yemek yiyerek doldururlar. Bunun yerine zamanı iyi planlayıp kitap okuma, sinema ya da hoşlanılan bir
faliyete yönelmeleri yemekten uzaklaşmayı sağlayacaktır. Bu dönemde tatlılara yönelmek yerine tatlı ihtiyacını karşılayabilmek için taze ve kuru meyvelerden faydalanılabilir. Daha düşük kalori almak için 1-2 adet bitter çikolata veya 1 kase sütlü tatlı da tercih
edilebilir.
En güzel olduğumuz dönem ‘Tanışma’…Neden?
Tanışma dönemi kişilerin kendilerine en çok özen ve bakım gösterdikleri dönemdir.
Karşısındaki kişiye kendini beğendirme isteği ile hem yediklerine hem de egzersize daha
çok önem verir. Tanışma döneminde kişilerin kendilerini daha iyi ve güzel hissetmek için
çabaladığını söyleyen Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, kişilerin bu dönemde dengeli
ve sağlıklı beslenme ön plana çıkarması gerektiğini vurguluyor. Bu dönemde kadınların
fazla kiloları varsa vermek için diyete ve diyetisyene yöneldiğini belirten Gamze Şanlı
Ak, aynı zamanda daha fit görünmek için daha fazlaspor yaptıklarını söylüyor.
Erkeklerde de durum farklı değildir fit olmak için yediklerine dikkat etmekte ve düzenli
olarak egzersiz yapmakta ve genelde trainer ile çalışmaktadırlar. Bu dönem beslenme
uzmanlarından en çok destek alınan zaman olarak kabul edilebilir.
Cicim ayı ve beslenme
Cicim ayları keyif aylarıdır bu nedenle özellikle yemek yeme konusunda bir rahatlama
yaşanır. Özellikle yeni yemek yerleri keşfetmek için çıkılan seyahatlerde bolca yemek
yenir ve bu döngü devam eder. Kadın erkek fark etmez bu dönemde her iki tarafta
genelde kilo alındığını söyleyen Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, ‘Nasıl olsa beni
böyle de beğeniyor’ düşüncesi kişinin yemek yerken kendini rahat hissetmesine yol açar
ve yemek miktarları artış gösterdiğini belirtiyor. Mutluluk hissi her ne kadar negatif
bir duygu olmasa da, psikolojik yemeye yol açan bir durumdur. Cicim aylarında kilo
almamak için yenen miktarların kontrolü önemlidir. Makarna, pilav, börek gibi yüksek ve
basit karbonhidrat içeren ve kan şekerini hızlı yükseltip hızlı düşmesine sebep olan
tatlılardan uzak durulmalı bunlar yerine tam tahıllar, bulgur, karabuğday, kinoa gibi
kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Tatlı seçimleri dondurma, sütlü tatlı, meyve
tatlıları veya sorbeden yana kullanılmalıdır. Partnerlerin beraber diyet ve egzersiz
yapması kişisel başarı oranlarını daha da yükseltmektedir.
Cicim ayına özel tatlı (2 kişilik)
1 adet muz
1 yemek kaşığı yulaf
1 adet yulaflı bisküvi
2 tam ceviz
1 çay kaşığı kakao
1 adet olgun muzu çatalla ezilir, yulaf, bisküvi ve ceviz kabaca elle kırılır ve kakao ile
karıştırılıp kuplara alınır üzerine hindistan cevizi serpip buzdolabında bekletilip, servis
edilir.
Rutin ilişki ve beslenme- Evli çiftler neden daha fazla kilo alıyor?
Yapılan araştırmalar evlenince daha çok kilo alındığını göstermektedir. Uzman
Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, evlenen kişilerin bekârlara oranla 2.5 ile 4 kg arasında
ağırlık artışı yaşadığını söylüyor. Kilo almaya eğilimli olmasının nedenleri arasında ilk
sırayı beslenme düzeni alır. Evlenen kişiler, yalnız yaşadıkları zamana göre daha düzenli
beslenirler. Rutine girmiş ilişkilerde belli bir düzen kurulduğu için uzun süren akşam
yemekleri geç saatlere kayabilir. Kahvaltı ve öğle yemeğine oranla akşam yemeklerinde
daha çok çeşit ve daha ağır yemekler masada yerini alır. Ardından tatlı yada meyve ve
çerez ile tv karşısında yemek yeme eylemi devam eder. Bu dönemde de kilo almamak
için yenen miktarların kontrolü önemlidir. Akşam yemeklerinde protein (et/tavuk/balık)
ve sebze ağırlıklı beslenilmeli, makarna, pilav gibi yüksek karbonhidrat alımından uzak
durulmalıdır. Tv karşısında tatlı, cips ve kuruyemişler yerine yağsız tuzsuz 1 su bardağı
patlamış mısır ve yanında iyi uyumaya destek olacak tarçınlı süt yada 2 yemek kaşığı az
yağlı yoğurt içine 1 yemek kaşığı yulaf ve meyve eklenip tüketilebilir.
Boşanma ve beslenme- Kişiler boşanma döneminde süt ürünlerine yöneliyor.
Boşanma dönemi en çalkantılı dönemlerden biridir. Eşinizden ayrıldığınızda kendinizi
büyük bir sevgi boşluğunda hissedebilirsiniz bu durumda yapılan en büyük yanlış ise
duygusal beslenmenin kollarına kendini bırakmaktır. Sevgi boşluğunu yemekle
doldurmak kilo alma sürecini başlatacaktır. Kilo aldıkça kendini beğenmeme ve bunun
sonucu olarak yapılan sıkı diyetler ve bırakıldıktan sonra tekrar kilo alma vücutta yo-yo
sendromuna sebep olacaktır. Kızgınlık / öfke fazla yemeye en sık sebep olan duygudur.
Özellikle bastırıldığı zaman çok huzursuz edicidir ve bu huzursuzluk açlıkla karıştırılır.
Depresyondayken, hayat gri ve kasvetli gözükmeye başladığında, yemek daha iyi
hissettirecekmiş gibi gelir. Kendisine gelen danışanları arasında yaptığı araştırmalara
dayanarak depresyon yüzünden yiyen kişilerin, genellikle süt ürünlerine yöneldiğini
(dondurma, çikolata, peynir gibi) belirten Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, süt
ürünleri kimyasal yapıları nedeniyle antidepresan ilaçlarla aynı nörolojik etkiyi
yapmasına sebep olarak gösteriyor. Boşanma döneminde ağlama krizine girdiniz ve bir
kavanoz çikolata kremasını yemek istiyorsanız aman dikkat! 1 kavanoz
çikolata kreması 2167 kaloridir yani 144 küp şekere eşdeğerdir. Bunun yerine 2 adet
bitter (%70kakao) çikolata yanında 1 bardak yağsız sütlü latte (178 kalori) yada 2 kuru
hurma ve 1 bardak çikolatalı soya sütü (180kalori) imdadınıza yetişecektir.
Boşanma sonrası ve beslenme- ‘Binge Eating Sendromu’
Boşanma sonrası, yeni bir hayat başlamıştır. Eski kurulu düzenin dışına çıkmış olduğunuz için kendinizi güvenlik ihlali yapmış gibi de hissedebilirsiniz. Mutsuz hisseden kişi kilo aldığını belirten Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, ‘Hayal kırıklığı kişiye kendini yalnız ve gelecek hakkında umutsuz hissettirir. Bu da kendine olan ilgisini kaybetmesine ve belki de kilosunu umursamamasına yol açar’ diyor. Bastırılmış üzüntü fark edilip, başa çıkılmadığı sürece, ‘Binge Eating ‘olarak adlandırdığımız tıkınırcasına yemek yeme sendromuna yol açabilir. Bunun için elinizin altında salatalık, cherry domates, havuç, kereviz sapı ve yeşillikler gibi su içeriği yüksek yiyeceklerin bulunması daha düşük kalori alımını sağlayacaktır.
Psikolojik destek alın
Mutsuz ve yalnız olduğunuzda, stresli veya sıkıldığınızda sürekli bir şeyler mi yemek yemek istiyorsunuz? Kendinizi yiyeceklerle mi ödüllendiriyorsunuz? Eğer cevabınız ‘Evet’ ise duygusal yiyici olabileceğinizi söyleyen Uzm. Dyt. Gamze Şanlı Ak duygusal açlığınızı önlemek için dengeli bir programla beraber, gerekirse psikolojik destek almayı öneriyor.
UZMAN DİYETİSYEN GAMZE ŞANLI AK HAKKINDA:
2007 yılında Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun olan Gamze Şanlı Ak, uluslar arası başarılar elde etmiş bir diyetisyendir. ‘’Ankara-İstanbul-İzmir illerinde Çalışan Sağlık Personelinde Obezite Prevelansının Saptaması’’ konulu tezi 2008 yılında Japonya’da gerçekleştirilen 15.Uluslararası Diyetetik Kongresinde (ICD) poster olarak sunulmuştur.Mezuniyetin ardından beş sene boyunca Mezura Klinik’te hem eğitmen, hem araştırmacı, hem çevirmen, hem de yazar olarak çalışmış, farklı yaş gruplarındaki bireylere beslenme danışmanlığı yapmıştır.Mesleğindeki akademik çalışmalarını sürdürmek amacıyla 2009 yılında Haliç Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümünde yüksek lisans eğitimine başlayıp, 2012 yılında ‘’Uzman Diyetisyen’’ ünvanını kazanmıştır. Başkent Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik bölümünde ‘’Doktora’’ programına halen devam etmektedir.Türkiye Diyetisyenler Derneği İstanbul üyesi olan Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, Mart 2013’de, ‘Moso Diyet ve Beslenme Danışmanlığı’nı açmıştır. Kliniğinde; kilo alma, kilo verme, kilo koruma, sağlıklı beslenmeyi öğrenme, sporcu beslenmesi, hastalıklarda beslenme, çocuk beslenmesi, ergenlik döneminde beslenme, gebelikte-emziklilikte beslenme, menopozda beslenme, anti-aging beslenme, yeme davranış bozukluğunda beslenmenin yanı sıra ülkemizin önde gelen kurumlarında çalışanların rutin takipleri, kurumsal danışmanlık ve beslenme koçluğu yapmakta, kurumlara ve gruplara özel eğitim ve seminerler, medya, ürün ve menü danışmanlığı hizmetleri vermektedir. Alanında birçok ulusal ve uluslar arası kongreye, seminere ve eğitime katılmaktadır.