Yoğun iş temposu, yorgunluk, bitkinlik...
Vücudun yorulmasının yanı sıra, beynin yorulması, konsantrasyon zorluğu, iş dışında başka şeylere vakit ayıramadan günlerin öylece gelip geçmesi...
Bazen öyle zamanlar oluyor ki kolunuzu kıprdatmaya mecaliniz kalmıyor, dostlarınızla buluşamıyor, sinemaya gidemiyor ya da en kolay şey diye düşündüğümüz kitap okumak için bile haliniz olmuyor.
Ama halbu ki okumak zor iştir. Okumak için de enerjiye ihtiyacınız var, okuduğunuzu anlamak için, kafanızı boşaltmanız gerekir. Bazı yazarlar vardır bunu sizin için yaparlar, size öyle bir dünya yaratırlar ki, okudukça rahatlar ve sürüklenirsiniz.
Polisiyeye merak sardım son zamanlarda.
Zor iş polisiye yazmak diye düşünüyorum. Okuyucuyu sürüklemek, bir yandan da gizem yaratmak.
Geçen sezonlarda severek takip ettiğim ”Bir Ankara Polisiyesi Behzat Ç.” bu sezonda bir takım hayal kırıklıkları yaratsa da (gününün değişmesi de izleme alışkanlığımı kırdı) ilgimi hala çekiyor.
Ele aldığı olaylar, konuşulmaktan çekinilen, genellikle yok sayılan konular olunca kolay kolay vazgeçilmiyor.
İzlemekle okumak arasında fark var elbet. Oyuncuların performansları ve izlenen şeyle aramızdaki pasif ilişki dikkat toplama, sürüklenme ve etkilenme durumunu kolaylaştırıyor.
Böyle söylüyorum çünkü, günün yoğunluğu arasında okumak hep özel bir çaba gibi geldi bana. Dolayısıyla okuduğunuz şeyin size çengel atması, sizi yakalaması şart.
Özel dedektif Remiz Ünal'ın maceraları tam da bu noktada çok başarılı.
Remzi Ünal kim mi?
Celil Oker’in kaleme aldığı Çıplak Ceset, Kramponlu Ceset, Bir Şapka Bir Tabanca, Yenik ve Yalnız kitaplarının özel dedektif kahramanı.
Remzi Ünal alkol yüzünden işten çıkarılmış eski bir pilotdur. Uçmak bir tutku olarak hala içindedir, bu yüzden zamanının büyük bir kısmını uçuş simülasyonu oyunuyla geçirir.
Genellikle pizza yer.
Uykusu geldiğinde yatar, düzensiz bir yaşamı vardır ama düzenli olarak aikido çalışır.
İstanbul’un her türlü mekanını iyi tanır. İstanbul'u onunla birlikte yaşarsınız, sokakları arşınlar ve tanırsınız.
Mekanarı gerçektir, canlanır gözünüzde, hayal edersiniz onunla birlikte siz de...
Bir de Remzi Ünal'ı hayal edersiniz, ben yazarın kendisinden sevglili Celil Hocam'dan etkilendiğim için midir bilmem ona benzetirim biraz da Remzi Ünal'ı.
Ama herkesin Remzi Ünal'ı kendine göredir. Boyu posu, kilosu farklıdır.
Ama huyu suyu alışkanlıkları bellidir.
Tavsiye ederim, okuyunca anlayacaksksınız Remzi Ünal da okudukça gönlünüzde yer edinir.
İnsanlarla olan ilişkileri, olaylara yaklaşımı, sakin tavrı, kendine özgü araştırma teknikleri ile şahsına münhasır bu özel dedektifin tüm maceralarını okumak isteyeceksiniz.
Çünkü Celil Oker’in kitapları arasında bu karakterin devamlılığı vardır. Uzunca bir filmi izlemeye başlamışsınız gibidir.
Kitapları ince bir bağ ile birbirine bağlı fakat herhangi birini alıp okuyabilecek kadar olaylar bir o kadar farklı o yüzden hangisini okumak isterseniz özgürsünüz.
Ben yeni bir Remzi Ünal macerasını sabırsızlıkla bekliyorum.
Sizlere keyifli okumalar diliyorum.