Yazın sonuna geldiğimiz şu günlerde, hala tatil fırsatı olanlara Datça hatta Palamutbükü'nü şiddetle öneriyorum.
Aslında anlatmaya yolculuğun başından başlamak daha doğru olacak. Datça’ya Türkiye’nin neresinden gelmeyi düşünürsünüz bilemiyorum ama Bodrum üzerinden gitmenizi tavsiye edebilirim. Aksi halde Marmaris yolu da mevcut fakat çok daha karayolu ve viraj çekmeniz gerekebilir.
Bodrum’dan sabah 9:00 ve akşamüzeri 17:00 feribotlarından biriyle Datça’ya yaklaşık 2 saatte geçebiliyorsunuz. Gayet keyifli bir feribot yolculuğu olduğunu söyleyebilirim. Eğer çok rüzgar yoksa tabi.
Gelelim Datça’ya. Datça’da aslında bir gece kalıp, oranın da güzel mekanlarını keşfedip,yolculuğa devam etmek akıllıca olabilir fakat ben koylara doğru yol almanın cazibesine kaptıranlardandım.
Datça’da feribottan inenleri karşılayan bir otobüs, büklere giden dolmuşların oraya sizi bırakacak zaten. Sonrası size kalıyor.
İster direkt Palamutbükü dolmuşuna binin isteseniz ondan önceki koy olan Hayıtbükü dolmuşuyla keşfe başlayın.
Bu söylediklerim tabi arabası olmayanlar için geçerli. Ben de bunlara dahilim. Önce Hayıtbükü’ne gittiğinizde oradan Plamutbükü’ne geçmenizin zor olduğunu da belirtmekte fayda var.
Yürümek pek akıl karı değil, zira 8 km sıcakta ve yokuşu bol olan bir yolda yürümek pek de kolay olmayacaktır.
Ya bizim yaptığımız gibi bir ekmekçi arabasıyla yolunuza devam edeceksiniz, ki o da şanslıysanız, hem bu çok işe de yarayabiliyor ekmekçi amca aradaki “camping” alanlarına, diğer küçük yerleşim yerlerine ekmek dağıttığı için daha çok yer görme şansınız oluyor.
Şimdi gelelim Palamutbüküne, Can Yücel’in pek sevdiği mekana, sıcakkanlı insanlarına, onların keyifli muhabbetlerine…
Palamutbükü küçük ev pansiyonları, halkı, minik cafe restoranları, buz gibi denizi, bademleri sadece tatil için değil ömür geçirilecek bir yer olarak aklımda kaldı.
Fazla detaya girmeme nedenim de bu sanırım. Keşfe açık bir yer olarak size yüzeysel olarak bahsettiğim bu yerin tadına bizzat yerinde bulunarak varabilirsiniz.
Ha bir de bu koyların en ucunda Knidos Burnu var ki, buranın keşfini size bırakıyorum.