Üstüste kitap tanıtımı olacak ama bu kez bir kavuşma anını aktarmak istedim.
Üniversite yıllarımın elimden düşmeyen kitaplarıydı: Afrikalı Leo, Semerkant, Doğunun Limanları…
Çok iyi bildiği Asya Akdeniz çevresini okuyucularına aktarırken sade dili kendine ait üslubuyla keyifle okurdum..
Tarihi roman okumak isteyenler için birebirdir. Olayları, gerçekleri , kültürleri aktarırken bir başka dünyada bulursunuz kendinizi. Sürüklenir gidersiniz.
Amin Maalouf evimize geri döndü.
Uzun zamandır okumamıştım.
Yeni çıkan kitaplar listesinde görünce bir anda hatırladım.
Kitaplarını arka arkaya okudum döneme gitti aklım, heyecanlandım.
Uzun zaman önce okuduğu kitapların yazarının yeni kitabını rafta gördüğünde, bir kavuşma hissi yaşar, sevinir.
Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf'un yeni romanı Doğu’dan Uzakta bana tam da bu hissi yarattı.
Belli yine bir gerçeklikten yola çıkılmış, belli ki yine bir serüven okuduğumuz. Bu kez olaylar bir dönüş hikayesiyle bize anlatılıyor.
Oldum olası sevmişimdir dönüş hikayelerini, hissedilen burukluk, özlem, acı daha da ötesi yüzleşme!
Doğu’dan Uzakta, gençliklerini bir arada geçiren bir grup arkadaşın, ülkelerindeki iç savaştan sonra farklı yerlere dağılışını ve yıllar sonra, içlerinden birinin cenazesi dolayısıyla tekrar ülkelerine dönmesinin hikâyesini anlatıyor.
Tam bir eve dönüş hikayesi…
Elbette gitmek kadar dönmek de kolay olmayacaktır.
Dönüşte yaşananlar ve kaybettikleriyle yüzleşme ağır olacaktır.
Çarpıcı anlatımı ve içten yaklaşımıyla, Amin Maalouf bir kez daha edebiyatına hayran bıraktı.
Onun anlatımıyla Doğu bir başka anlamlı oluyor.
En çok bildiği şeyi yine en iyi şekilde yapıyor.
Keyifli okumalar diliyorum…