Günümüzde yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve enfeksiyonlar gibi toplumda yaygın görülen hastalıkların daha iyi tedavi edilebilir hale gelmesiyle kişilerdeki yaşam beklentisi gün geçtikçe uzamaktadır. Bu da toplumdaki yaşlı nüfusun artışı ile sonuçlanır.
Bu artış ister istemez yaşlılıkta daha çok görülen bazı hastalıkların daha fazla gözlenir hale gelmesine yol açar. Yaşlılıkta daha fazla görülen nörolojik hastalıkların başında demans ya da bunama gelir.
Aslında her yaşlanan kişinin bunayacağı gibi bir gerçek söz konusu değildir. Bununla birlikte hemen her kişide yaşlanmayla beraber çeşitli zihinsel sorunlar ortaya çıkabilir. En sık ortaya çıkan sorun, yeni olayların iyi kaydedilememesi ve gerektiğinde eski olayların kayıtları arasından gerekli bilginin hatırlanıp kullanılamaması, yani unutkanlıktır.
Ek olarak yaşlanmayla beraber kişilerin zihinsel esnekliğinde ve yeni durumlara uyum sağlama yeteneğinde de görece azalma söz konusu olabilir. Zihinsel işlevlerin yaşla etkilenen bir diğer özelliği de gerçekleştirilme hızlarındaki yavaşlamadır.
TEHLİKELİ SINIR GÜNLÜK YAŞAMIN ETKİLENMESİ
Tüm bu değişiklikler hemen her insanda belli ölçülerde ortaya çıksa da, normal yaşlı kişiler çoğunlukla hayat tecrübeleriyle bu eksikliklerin bir kısmının üstesinden gelebilirler.
Eğer bu değişiklikler kişinin günlük yaşamını etkiler hale gelir ve bağımsız yaşamasını zorlaştırırsa, artık bir hastalık halinden söz edilebilir. Yaşla ilişkili değişikliklerin mümkün olduğunca geç dönemde ve düşük düzeyde gerçekleşmesi için alınabilecek en önemli önlem, yaşamın erken dönemlerinde, özellikle de orta yaş ve sonrasında hipertansiyon, şeker hastalığı gibi günümüzde büyük ölçüde kontrol edilebilen sağlık sorunlarını erkenden tespit ve tedavi etmektir.
Bununla beraber demansın (bunama) gelişmesinde kişinin genetik özelliklerinin de katkıda bulunacağını göz ardı etmemek gereklidir.
Demans, kişinin zihinsel işlevlerinde çoğunlukla geri dönüşsüz ve ilerleyici bir kayıpla giden bir hastalıktır. Bir kişinin zihinsel işlev bozuklukları ancak günlük yaşamı etkileyecek düzeye ulaştığında o kişiye demans tanısı konur.
En önemli sorun, sıklıkla ‘unutkanlık’ olarak adlandırılan hafıza sorunları olsa da, zaman ve yeri bilememe, kişileri tanıyamama, konuşma ve anlama bozuklukları, hesap yapma, okuma yazma gibi daha üst düzey beyin işlevleri de demans tablosunun gelişimi sırasında gözlenen özelliklerdendir.
KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ DE DEMANSA YOL AÇABİLİR
Günlük yaşamdaki aksamalar da başlangıçta daha karmaşık olan alet kullanma (televizyon kumandası, cep telefonu, ATM’ den para çekme gibi) becerilerle ilgiliyken hastalık ilerledikçe; giyinme, yemek yeme, tuvalete gitme gibi temel alanlarda da gözlenir hale gelir.
Demansın birçok nedeni vardır. Bunların en çok bileneni ve en sık görüleni Alzheimer hastalığıdır. Damar sorunları (beyindeki damar tıkanmaları tıkanma ya da kanamalar), çeşitli infeksiyonlar, B12 vitamini gibi bazı maddelerin eksiklikleri, karbonmonoksit (şofben ve mangal zehirlenmeleri) zehirlenmesi ve tiroid hastalıkları gibi daha birçok neden de demansa yol açabilir.
EV İŞLERİ YAPILAMAZ HALE GELMEYE BAŞLIYOR
Alzheimer hastalığı, ön plandaki belirtisi unutkanlık olan bir demanstır. Kişiler başlangıçta, aynı soruları sık sık tekrarlar, eşyalarını kaybeder. Zaman geçtikçe tabloya zamanı ve mekanı şaşırma, yol kaybetme, önce az gördükleri ve sonra da evdekiler olmak üzere kişileri tanımama eklenir. Evde yapılan işler giderek daha zor yapılır ya da yapılamaz hale gelir.
Özellikle eve yeni alınan bir televizyonun kumandası ya da yeni değiştirilen bir cep telefonunun kullanılamaması ilk belirtilerden olabilir.
Zaman geçtikçe yemek ya da sofra hazırlama, daha önceden yapılabilen ufak tamiratların yapılamaması, tek başına yolculuk yapma ve alışveriş yapmanın bozulması, para hesabı zorlukları baş gösterir.
Sonraları temel günlük yaşam aktivitelerinden banyo yapma, giyinme, soyunma, kişisel bakım, kendi başına yemek yeme de etkilenir. Hastalığın son dönemlerinde hastalar tamamen yardıma muhtaç hale gelebilirler.
Hastaların bir kısmında davranış sorunları (şüphecilik, içe kapanma, huzursuzluk gibi) da tabloya eklenebilir.Unutkanlık her ne kadar Alzheimer hastalığında ilk ve ana belirtiyse de, depresyon ve dikkat dağınıklığı varlığı ve kafanın sürekli başka bir işle meşgul olması da kişiyi olduğundan unutkanmış gibi gösterebilir.
ERKEN DÖNEMDE YOL KAYBETME VE HAYALLER
Alzheimer hastalığının dışındaki dejeneratif (hücre kaybı ile giden) demanslardan bir kısmında erken dönemde yol kaybetme, hayaller görme, hareket yavaşlaması ve yürüme güçlüğü (Lewycisimciklidemans) gözlenirken diğer bir hastalık grubu toplum içinde uygunsuz davranışlarla (gereksiz ve yersiz şakalar yapmak gibi) başlayabilir (Frontotemporaldemans).
Alzheimer hastalığı ya da diğer dejeneratifdemans türlerinden korunmanın tek ve kesin bir yolu olmamakla beraber, genel beden sağlığının iyi halde olması, orta yaştan itibaren artmış kan şekeri, tansiyon yüksekliği ve kolesterol yüksekliği gibi genel tıbbi sorunların tanı ve tedavisi önemlidir.
Ayrıca gerek hastalanmadan önce ve gerekse de hastalık teşhisi sonrası beyni aktifleştiren kitap okuma, bulmaca çözme, sinema ve tiyatroya gitme, ikinci bir dil öğrenme, el işi yapma, daha önceden yapılan ya da zamanında fırsat bulunamamış hobilerle (resim yapma, el işleri gibi) uğraşmak ya da en azından sosyal çevreden ve insan ilişkilerinden kopmamak hastalıkla savaşmakta bize yardımcı olabilir.
Beslenmenin kalp damar sağlığını koruyacak dengeli bir beslenme olması ve mucize besinler aranmaması tavsiye edilir.
Tabiki hastalığın doğru teşhisi ve halen elimizde bulunan ve hastalık belirtilerini en azından bir süre olduğu yerde tutabilen tedavilerin alınabilmesi için de hastaların ya da hastalıktan şüphe edilen kişilerin bir an önce başta nörologlar olmak üzere hekimler tarafından değerlendirilmesi en başta düşünülmesi gereken önlemdir.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Erkol
Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi