İlkbaharda kışın sona ermesiyle oluşabilecek ısı değişimleri, sık dışarıya çıkma ve toplu yerlerde daha fazla bulunma nedeniyle çocuklarda daha sık olarak hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. En sık olarak ateş, öksürük, hapşırık, ishal, kusma gibi semptomlar görülmektedir. Ayrıca polenlerin artmasıyla alerjik semptomlar da sık görülebilmektedir. Bu basit semptomlarının ardından orta kulak enfeksiyonu, bronşiolit, zatürre, krup sendromu hastalığı daha sık görülmektedir.
Boğulur tarzda öksürük krup işareti
Bahar aylarında en sık görülen hastalık üst solunum yolu hastalıklarıdır. Kişide boğaz ağrısı ve ateş şikayetleri, boğaz ve bademcik enfeksiyonlarının; kulak ağrısı, orta kulak enfeksiyonunun; ani başlayan boğulur tarzda öksürük ve nefes alamama sıkıntısı ise ‘krup sendromu’ adı verilen ses teli enfeksiyonunun habercisi olabilir. Bunun dışında, sık ve hızlı nefes alıp verme, öksürük, hırıltı gibi şikayetler bronşiolit ve zatürre habercisi olabilir. Bu durumlarda hemen doktora başvurulmalı ve tedavi düzenlenmelidir.
2 yaş altında burun spreyi kullanılmamalı
Gribe bağlı burun tıkanıklarında burun damlaları kullanılarak burun açılmalı, basit serum fizyolojik ve okyanus suyu kullanılmalı, ilaçlı burun spreylerinden 2 yaş altı olmak üzere kaçınılmalı, özellikle yine 6 yaş altı olmak üzere grip ilaçları ve öksürük şurupları ciddi yan etkiler olabileceği (kalpte ritim bozukluğu, havaleye eğilim gibi..) için doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Eğer bahar aylarında başlayan ve uzun süren öksürük, hapşırma, burun ve gözde kaşıntı belirtileri varsa alerji ihtimali gözden kaçırılmamalı ve doktora başvurarak alerji testleri yapılabilir.
KORUNMAK İÇİN…
•İlk olarak hasta kişilerle temas kesilmelidir. Eğer çocukta alerjik bir hastalık söz konusuysa, alerjiye neden olabilecek maddelerden uzak tutulmalıdır. Bunun için alışveriş merkezleri gibi kalabalık yerlerden uzak durulmalı, açık hava tercih edilmelidir. Özellikle top havuzu gibi kalabalık ve hijyeni çok iyi sağlanmayan yerlerden uzak durulmalıdır.
•Okulda hasta çocuk semptomlar geçene kadar okula gönderilmemeli, sınıflar ve odalar sık sık havalandırılmalıdır. Eller muhakkak sık sık yıkanmalıdır. El temizliği için kullanılan jeller genellikle virüslere etkili olmadığı için yıkamak çok daha önemlidir. Çok ciddi salgınlarda ise maske takılabilir.
•Beslenmeye dikkat edilmelidir. Küçük çocuklara özellikle sık anne sütü verilmelidir. 2 yaşa kadar anne sütü alımının enfeksiyonları ve alerjiyi azalttığı bilinmektedir. Bunun dışında çocuklara taze meyve suyu verilmeli, probiyotikten zengin kefir, yoğurt gibi gıdalar tercih edilmelidir.
•D vitamini son dönemlerde daha önem kazanmıştır. D vitaminin doğadaki tek kaynağı güneştir, bu yüzden sık sık güneş ışığına çıkılmalı, gerekirse çocukların D vitamini düzeyine bakılarak takviye yapılmalıdır. ‘Güneş giren eve doktor girmez’ sözü unutulmamalıdır.
Uzm. Dr. Fatih Aydın
Medical Park Fatih Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı