10.07.2019 - 16:49 | Son Güncellenme:
Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bel fıtığı ameliyatı ve dar kanal ameliyatı için verilecek kararın çok önemli olduğuna dikkat çekti. Bel fıtığı veya dar kanal ameliyatına karar verilmiş ise bunu geciktirmemek gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bu ameliyatlar geciktirilirse, bazen telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkabildiğini belirtti.
Bel fıtığı veya dar kanal ameliyatına karar verildiğinde ciltten itibaren mikroteknik ile çalışıp bütün dokuları çok iyi bir şekilde korumanın önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bel fıtığı veya dar kanal ameliyatlarında hastaya zarar vermemenin önemli ve öncelikli olduğunu ifade etti.
"Tüm dokular korunuyor ve dikiş aldırmaya gerek kalmıyor"
Bel fıtığı ameliyatında veya dar kanal ameliyatında mikroteknik ile çalışıldığında sinir elemanlarının ve diğer dokuların görüntü alanına büyütülmüş, çok iyi aydınlatılmış olarak geldiğinin altını çizen Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, ciltten itibaren emniyetli, estetik, temiz ve dokuların daha iyi korunduğu, hatta ameliyat sonrasında dikiş aldırmayı gerektirmeyen bir ameliyat gerçekleştirilebildiğini vurguladı.
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bel fıtığı veya dar kanal ameliyatının mikroteknik ile yapıldığında hastaların ameliyat sonrasında çok daha iyi hissettiklerini, aynı gün yürüyebildiklerini ve ertesi gün taburcu olabildiklerini anlattı. Doç. Dr. Yıldızhan, "Mikrocerrahi teknik ile yapılan bel fıtığı ameliyatında tek mesafeli bir bel fıtığı için 1,5 ile 2 cm civarında minik bir kesi yeterli olmaktadır. Dolayısıyla mikrocerrahi teknik ile yapılan bel fıtığı ameliyatı estetiktir" dedi.
Bel fıtığı ameliyatının amacı
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, "Bel fıtığı ameliyatında amaç sinir elemanları üzerindeki basıyı iyi bir operasyonla ortadan kaldırmak, hastanın yakınmalarını sonlandırmak ve düşmüş olan hayat kalitesini çok yükseğe taşımaktır. İnsana duyulan saygının bir neticesi olarak mikrocerrahi teknik ciltten itibaren uygulamaya sokulmalı ve cilt dahil bütün anatomik yapılar doktor tarafından çok iyi korunmalıdır. Bel fıtığı ve dar kanal ameliyatı böyle yapılırsa hastalar ameliyat sonrasında daha iyi bir dönem geçirmektedirler. Ayrıca, hem bel fıtığı hem de dar kanal ameliyatlarının başarı oranı daha iyi düzeyde olmaktadır" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Bel fıtığı ve dar kanal ameliyatı için en iyi teknikler
Tıp biliminin giderek ilerlediğine dikkat çeken Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, buna paralel olarak bel fıtığı veya dar kanal ameliyatı yapan doktorların, gelişmiş, yeni ve daha iyi teknikler kullandığını hatırlattı. Bu bağlamda klasik bel fıtığı ameliyatlarının yerini mikroteknik, mikroendoskopik teknik ve endoskopik teknik ile yapılan ameliyatların aldığını belirten Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, ameliyat gerektirmeyen henüz ilerlememiş bel fıtığı vakalarında hastayı çok iyi seçmek şartıyla ciltten müdahale tarzında (perkütan) lazerle diskektomi ve nükleoplasti gibi girişimlerin uygulanabildiğini vurguladı. Fıtıklaşmış diskin, endoskopik teknikle de boşaltılabildiğini anlatan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, kapalı endoskopik bel fıtığı ameliyatı (KEBFA), tam endoskopik bel fıtığı ameliyatı, artroskopik bel fıtığı ameliyatı adı verilen bu girişimlerin, yine hastaların çok iyi seçilmesi şartıyla uygulanabildiğini ifade etti. Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, "Mesela hastada dar kanal, belde ileri derecede kireçlenme, bel kayması (omur kayması), göç etmiş bel fıtığı gibi bir durum varsa kapalı endoskopik bel fıtığı ameliyatı (KEBFA) bu hastalar için uygun değildir. Ayrıca endoskopik teknik ile mikrocerrahi tekniği birleştiren mikroendoskopik teknik de kullanılmaktadır. Bel fıtığı ameliyatlarında mikrocerrahi teknik ve dar kanal ameliyatlarında 'vidasız' mikroteknikle internal dekompresyon yöntemi kullanıldığında daha iyi sonuçlar elde edildiğini görmekteyiz. Bu iki teknik altın standarttır" şeklinde konuştu.
Hastayı uyutmadan yapılan bel fıtığı ameliyatı
Bel fıtığı ameliyatında ve dar kanal ameliyatında tercih edilen anestezi çeşidi hastanın tamamıyla uyutulduğu genel anestezi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yıldızhan, "Modern anestezi ilaçlarının giderek geliştirilmesinin yanında tıp teknolojisinin ve tecrübenin de artması genel anesteziyi daha emniyetli hale getirmektedir. Böylece hastaların ameliyat dönemi ve sonrasında daha güven içinde tutuluyor. Normal yaşantılarına daha kısa zamanda geçmelerinin sağlanıyor" diye konuştu.
Fakat bazı hastaların ileri yaş döneminde olduklarını ve ilaveten ciddi kalp-damar, böbrek, karaciğer, solunum hastalıklarına sahip olduklarını dile getiren Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, böyle hastaların bel fıtığı veya dar kanal ameliyatında daha temkinli adım atmak gerektiğinin altını çizdi.
Hamilelik, alerjik bünye ve buna benzer durumlarda da genel anestezinin risk açısından düşündürücü olduğunu, ayrıca narkoz korkusu gibi psikolojik engellerin de bulunabildiğini anlatan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, böyle bir durumla karşılaşıldığında, acı içinde kıvranan hastanın bu ameliyatının genel anestezi ile değil de spinal anestezi ile yapabileceğini belirtti.
"Bel fıtığı veya dar kanal ameliyatı spinal anestezi ile yapılacaksa hastanın belden aşağısı doktor tarafından küçük bir miktar ilaçla iyi bir şekilde uyuşturularak ameliyat gerçekleştirilir. Böyle yapılan bel fıtığı veya dar kanal ameliyatı esnasında hasta ağrı duymamakta, hatta ameliyat ekibiyle sohbet edebilmektedir. Spinal anestezi ile 80 yaşın üstündeki hastalar bile iyi seçim yapılarak kolayca bel fıtığı veya dar kanal ameliyatına alınabilmektedir. Bel fıtığı ameliyatında doktor epidural anesteziyi de bu amaçla kullanabilir" şeklinde açıklama yapan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan yani gerektiğinde hastaların uyutulmadan da bel fıtığı ve dar kanal ameliyatının iyi bir şekilde, rahatça gerçekleştirilebileceğini vurguladı.