Hangi durumlarda uzman hekime danışılmalı?
Astım tedavisinin başarısının iyi bir aile-hasta-doktor ilişkisine bağlı olduğunu belirten Doç. Dr. Çiçek, “Atak semptomları ve tedavisi konusunda aile ve hasta bilgilendirilmeli, dikkat edilmesi gerekenler ve evde uygulanacak yazılı acil durum eylem planı aileye verilmelidir. Ancak bazı durumlarda şiddetli astım atakları evde tedaviye yanıt vermeyebilir ve hastanede tedaviye devam etmek gerekebilir. Evde uygulanan rahatlatıcı ilaçlar ile 1 saat içerisinde düzelme olmuyor, şikayetleri azalmıyor, hışıltı, ıslık sesi benzeri wheezing, hızlı nefes alıp verme, göğüste çekilme, karın kaslarının kullanılması söz konusu ise, beslenmede azalma, uyku hali, bilinç bulanıklığı, siyanoz (morarma) var ise, konuşurken zorlanma, duraksama oluyorsa, evde rahatlatıcı ilaç kullanım ihtiyacı 3 saatten daha sık aralıklarla olmaya başladıysa ve bu durum 24 saatten daha uzun süre devam ettiyse mutlaka hastane şartlarında tedaviye devam edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Tedavi yolları
Tedavi yollarını anlatan Doç. Dr. Çiçek, “Uzun dönemde astım tedavisinin amacı astımda kontrolü sağlamaktır. Hastanın şikayetlerinin yoğunluğuna ve astım kontrol düzeyine göre tedaviler planlanır. Bu kapsamda günlük semptom kontrolü ve hastalığın seyrini olumsuz etkileyecek risk faktörlerinden hastanın korunmasının sağlanması önerilir. Hastanın astımına eşlik edebilecek ko-morbid hastalıkların tedavisi planlanır. Tedavi rehberlerindeki ilk seçenek, direkt hava yollarına verilen ilaçlardır. Bu ilaçlar iki gruba ayrılır. Kontrol edici (önleyici) ilaçlar ve semptom giderici (rahatlatıcı) ilaçlar. Rahatlatıcı ilaçların sık kullanımı sakıncalıdır, kontrol ediciler ise hekim kontrolünde düzenli kullanılmalıdır. İleri basamak tedavilerde biyolojik ajan tedavileri devreye girebilir. Diğer önemli tedavi seçeneği de uygun hastalarda alerjen immünoterapi yöntemidir. Alerjen immünoterapi, alerjik hastalıkların ve çocukluk çağı astımının doğal seyrini değiştirebilen, alerjik reaksiyonu oluşturan mekanizmayı tedavi eden önemli ve tek tedavi yöntemidir. Çocukluk çağı astımı erken tanı ve doğru planlanan tedavilerle kontrol altına alınabilir. Kontrollü astımı olan çocuklar ise sosyal hayatlarını kısıtlamak zorunda kalmazlar” dedi.