Arıcılık cenneti
Farklı iklim özellikleri ve tarımsal üretim çeşitliliğiyle ülkemiz pek çok bitki ve hayvanın gen merkezi sayılıyor. Tam da bu özellikleri nedeniyle bir arıcılık cenneti. Değişik bölgelerimizde yüksek kalitede ballar üretiliyor. Çünkü dünya ballı bitkiler florası nın yüzde 75’ine sahip olan Türkiye dünyada bal üretiminde dördüncü sırada. Bugün dünya dördüncüsü olduğumuz arıcılıkta, ağırlıklı olarak iki tür bal üretiyoruz. Çam balı da denilen orman balı ile çiçek balı. Çam balı genellikle orman ağaçları üzerinde yaşayan böceklerin ağacı deldikten sonra arının gövdeden çıkan salgıyı toplayarak bal haline getirmesiyle oluşuyor. En kaliteli bal ise çiçek balı. Çiçek balı çiçeklerin üzerinde, yaprak sapı ve gövdelerinde oluşan nektarın arılar tarafından toplanması ile elde ediliyor. Ballarda fiziksel yapı bakımından farklı özellikler var. Balın tadı ve aroması tamamen hammadde olan nektardan geliyor. Özellikle taze ballarda bunu duymak daha kolay oluyor. Açık renkli, beyaz, sarı ve koyu esmer renge kadar çok çeşitli renkte ballarımız var. Örneğin, akasya, ıhlamur ve üçgül balları açık renkte. Karabuğday, çam ve funda balları ise koyu renkte oluyor. Örneğin, fiemdinli, zengin bir floraya sahip. Bu zengin flora fiemdinli balına tadını, rengini, aromasını ve lezzetini veriyor. Bir zamanlar Osmanlı sultanlarına hediye edilen fiemdinli balı yörenin tabiat zenginliğ inden nasibini alıyor. Siirt Pervarı’nin Karakovan balı, Hakkari Yüksekova balı, Ardahan, Erzurum, Bingöl, Sivas çiçek balları mız çok kıymetli. Yaylasının yüksekliği ve çiçek çeşidinin bolluğu ile tanınan Anzer balı ise ülkemizde çiçek balı kategorisinde yetişen en iyi bal ve dünyada emsali yok. Pek çok hastalığı iyileştiren, vücudun direncini arttıran, büyük, küçük her yaştan insana faydalı bal, doğanın insanlığa bir mucizesi sayılıyor.