06.10.2020 - 16:51 | Son Güncellenme:
DHA
Selülit günümüzde kadınların en sık karşılaştığı estetik problemler arasında yer alıyor. "Daha çok kadınlarda görülmesinin nedeni ise östrojen hormonunun ve yağ dokularının erkeklere göre daha fazla olması" diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Merve Saruhan, selülitin nasıl oluştuğu konusunda şu bilgileri paylaştı:
"Yağ hücrelerinin fazla yağ depolaması ve östrojen hormonunun etkisiyle genişlemesi sonucu o bölgedeki kan dolaşımı yavaşlar. Dolaşımın bozulmasıyla bölgedeki dokular yeterince beslenemez ve elastikiyetini kaybeder.
Bütün bunların sonucunda deride çökmeler oluşur ve cilt yüzeyi portakal kabuğuna benzeyen bir hal alır yani selülit oluşur.”
Bilinenin aksine selülitin fazla kiloyla alakalı olmayıp zayıf kişilerde de görülebileceğini vurgulayan Diyetisyen Merve Saruhan, “Hareketsizlik, kafeinli içecekleri fazla tüketmek, şekerli ve asitli içecekler tüketmek, fazla tuz tüketimi, alkol, sigara, stres, hormonal değişiklikler, kan dolaşımını etkileyecek dar ve sıkı giysiler giymek gibi faktörler de selüliti oluşturan nedenler arasındadır.
Genel olarak selülitin oluşma nedenleri beslenme, genetik yatkınlık ve yaşam tarzıyla ilgilidir" şeklinde konuştu. Peki, selülitten korunmak için neler yapmalıyız? İşte selülitten koruyan 9 beslenme önerisi...
Karbonhidrat, protein ve yağ gibi makro besin öğelerinin günlük ihtiyacınız kadar alınması gerekiyor. İhtiyaçtan fazla alınan bütün besin ögeleri vücutta yağ hücrelerinde depolanır. Yağ miktarının artması da damarlarda baskıya neden olarak selülit oluşumuna neden olur. Özellikle yağ içeriği yüksek besin ve rafine şeker tüketimine dikkat edin.
Sağlıklı bir kan dolaşımı için damar sağlığı çok önemlidir. Omega-3 kaynakları damar sağlığı üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle selülit oluşumunun önlenmesinde oldukça etkilidir. Balık, ceviz, badem, semizotu ve keten tohumu Omega-3 içeriği yüksek besinlerdir.
Özellikle keten tohumu kolajen üretimine katkıda bulunmasının yanı sıra vücuttaki östrojenin seviyelerinin düzenlemesine de yardım eder.
Bu vitaminler antioksidan özelliklerinden dolayı kolajen üretimine destek olarak derideki çukurlaşmayı önler. Limon, brokoli, ıspanak, kereviz, kayısı, domates gibi meyve ve sebzeler; C ve E vitaminleri bakımından zengindir. Ayrıca badem, ceviz, fındık gibi kuru yemişler E vitaminini yüksek oranda içerir.
Vücudunuzdan toksinleri atabilmek, dokuları besleyebilmek, cildinizin esnekliği için gerekli nemi sağlayabilmek için günde ortalama 2,5-3 litre su tüketmelisiniz.
Vücudunuzun toksinlerden daha rahat arınması için diüretik besinleri günlük beslenmenize eklemeniz gerekir. Ananas, salatalık, maydanoz ve özellikle yeşil çay içerdiği teobromin maddesi ile vücutta depolanmış yağın çözülmesine yardımcı olarak selülitin oluşmasını engeller.
İhtiyacınızdan fazla aldığınız tuz miktarı vücutta su tutumuna yani ödeme neden olur. Bu durum selülitin ilerlemesini kolaylaştırır. Bu yüzden aşırı tuz tüketiminin önüne geçilmeli, yemeklerinize ekstra tuz kullanmamaya dikkat etmelisiniz.
Cildinizin esnekliği, güçlü dokusu ve sağlıklı görünümü için kolajen miktarı çok önemlidir. Vücudun yaşla birlikte azalan kolajen miktarı belirli miktarlarda kemik suyu tüketilerek alınabildiği gibi dışarıdan besin takviyesi olarak da alınabilir.
Günlük yapılan kuvvet egzersizleri kasları güçlendirerek yağ hücrelerinin büyümesini engeller ve böylece vücudun sıkılaşmasını sağlar. Kan dolaşımını artırarak da bölgedeki toksinlerin atılmasıyla selülit önlenebilir.
Alkol ve sigara, birçok metabolizmaya etki ettiği gibi selülit oluşumunu da etkiler. Alkol dolaşım yollarını ve sıvı dengesini etkileyerek, sigara ise deri incelmesine neden olarak selülit oluşumunu tetikler.