Ayrıca son dönemlerde hepimiz için çok daha önemli olan bağışıklık sistemi için de oldukça değerli.
Yüksek rakımlı yaylalarda, diğer ballardan farklı olarak pastörize ve filtre edilmeden kovandan alınan ve böylece içindeki doğal antioksidan ve vitaminler korunarak sofralara gelen ham ballar, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra vücudun tatlı ihtiyacını da karşılıyor.
Koçak, özellikle değişen yemek yeme düzenine, oruç süresi de eklenince vücut direncini güçlendirecek besleyici gıdaları tüketmenin oldukça önemli olduğunun altını çizdi. Bu kapsamda ham balların korunan vitamin, mineral ve aminoasit değerleriyle öne çıktığını belirtti.
"Ramazan ayında gün içinde öğün sayımız azaldığı için almamız gereken enerjiyi yeterli miktarda alamayabiliyoruz."
"Yetersiz enerji alımı günü daha zor geçirmemize neden olurken bir yandan da uzun vadede bağışıklık sistemimizi etkiliyor."
"Bu sebeple hem iftar hem de sahur öğününde gün içinde enerji verecek aynı zamanda besin öğesi içeriğiyle fayda sağlayacak besinlerin tüketimi önemli. Bal, geleneklerimizde sahur öğününün gözde besinlerinden biri…"
"Ham bal ise doğal enerji kaynağı olmasıyla bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve vücudun direncini artırıyor. Ham balı, diğer ballardan ayıran en önemli özellik ise kovandan alındıktan sonra pastörize ve filtre edilmeden, ısıl işlem görmeden kavanoza girmesi. Böylece içindeki vitamin, mineral ve antioksidanlar korunuyor."
"Aynı zamanda ham ballar, ramazan ayının başlamasıyla birlikte hepimiz için çok daha önemli hale gelen bağışıklık sisteminin korunması ve vücut direncinin artırılmasına da içeriğiyle destek oluyor."
"Balın, antibakteriyel, antiviral, antienflamatuar ve antioksidan aktivite gösterdiğine dair birçok çalışma var. Bal doku onarımını destekler ve enfeksiyonlara karşı bağışıklık tepkisini ve antikor oluşumu aktive eder." dedi.