-Beyaz ekmek, pirinç, mısır, patates, şekerli içecekler gibi yüksek glisemik indeksli gıdalar insülin seviyelerini artırarak derideki yağ üretimini tetikleyebiliyor. Bu nedenle tam tahıllar ve sebzeler gibi düşük glisemik indeksli besinler tüketin.
-Akne oluşumuna katkıda bulunan süt ve süt ürünlerini fazla tüketmekten kaçının.
-Peynir altı suyu ve kazein içeren protein tozlarından kaçının.
-Yetersiz uyku stres hormonlarının düzeyini artırarak akneyi şiddetlendirebiliyor. Kaliteli ve yeterli uyumaya özen gösterin.
-Stres hormonu olan kortizol akneyi tetikleyebildiği için stresi kontrol altına almaya çalışın.
-Makyaj artıkları, saç bakım ürünleri ve çeşitli bakterilerin birikebilmesi nedeniyle yastık kılıfınızı haftada 1-2 kez değiştirin.
-Egzersiz sonrasında yüzünüzü ve vücudunuzu yıkayın, ıslak kalmasını önleyin.
-Derideki kıl köklerinde mekanik travmaya ve terleme artışına neden olabilen dar ve sentetik kıyafetlerden kaçının.
Aknenin tedavi şeması, aknenin şiddetine ve tutulum alanına, hastanın yaşı ile tercihine göre planlanıyor. Tedavide amaç, olabildiğince erken müdahale ederek aknenin yoğunluğunu azaltmak ve oluşturacağı uzun vadeli sorunların önüne geçmek. Hafif ve orta dereceli aknelerde krem tedavilerine başvuruluyor. Orta ve şiddetli aknelerde veya cilde uygulanan kremlerin yetersiz kaldığı durumlarda sistemik antibiyotikler, hormonal tedaviler (doğum kontrol hapları, antiandrojenler) ve bazı ağızdan alınan ilaçlar faydalı oluyor.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Özlem Akın Çakıcı, hafif ve orta dereceli aknelerdeki yüzeyel akne izlerinde ve renk tonu düzensizliğinde; salisilik asit, glikolik asit veya triklorasetik asit içerikli peelinglerin hekim kontrolünde uygulanabileceğini belirtiyor. Lazer ve ışık sistemleri ile diğer enerji bazlı yöntemlerin akne izlerinin tedavisinde en sık tercih edilen yöntemler olduğunu aktaran Dr. Özlem Akın Çakıcı, “Akne tablosunda en çok yoğun pulse ışık kaynakları (IPL), pulse dye lazer, fraksiyonel lazer ve iğneli radyofrekans yöntemlerine başvuruluyor” diyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Özlem Akın Çakıcı, mikroiğneleme (Dermapen, dermaroller) ve plateletten zengin plazma (PRP) gibi işlemlerin de akne izlerini hafifletmek ve cildin kolajen üretimini desteklemek amacıyla uygulanabildiğini sözlerine ekliyor.