12.08.2024 - 08:50 | Son Güncellenme:
Yıl boyunca pazarlarda bulunan bir besin olmasına rağmen domates yemek için en iyi zaman yaz ayları. Yazın domateslerin lezzet ve besleyicilik özelliklerinin daha iyi olmasının nedeni, bu doğal hasat zamanının, onların doğal olarak olgunlaşmasına ve tam zamanında toplamasına izin vermesi. Domatesle ilgili ilginç bir gerçek de, botanik olarak bir meyve olarak kabul edilmesi, ancak genellikle sebze olarak tüketilmesi. Neredeyse 100 çeşidi olan domatesi her gün yemek için 6 sebebiniz var!
Domateste büyük miktarlarda bulunan önemli bir fitokimyasal olan likopen, domatesin yoğun kırmızı renginden sorumlu. İlk olarak domateslerde keşfedilmiştir ve ayrıca kayısı, yaban mersini, kavun, üzüm, papaya, havuç ve karpuz gibi diğer kırmızı veya turuncu meyve ve sebzelerde de bulunuyor.
En önemli antioksidanlardan biri olarak kabul edilen likopenin özelliklerinden biri de hücrelerimize zarar veren serbest radikallere karşı savaşması. Antioksidan enzimlerin aktivite seviyelerini artırarak etki eder ve böylece DNA ve diğer molekülleri korur.
Araştırmalar domatesin, likopenin antioksidan, antiinflamatuar (iltihap önleyici), antikanser ve kalp dostu özelliklere sahip olduğunu gösteriyor. Bu da kanser, kardiyovasküler hastalıklar ve metabolik sendrom gibi kronik hastalıklarda iyileştirme gibi bir rolü olabileceğini düşündürüyor. Domates ayrıca önemli bir C vitamini, K vitamini, potasyum, folat ve folik asit kaynağı. Bir domatesin yaklaşık yüzde 95'i su, kalan yüzde 5'i ise karbonhidrat ve liflerden oluşuyor.
kardiyovasküler hastalıklar dünyada ölümlerin en önde gelen nedeni. Çeşitli çalışmalar, klinik deneyler ve hayvan araştırmaları, yüksek düzeyde polifenol içeren domates gibi gıdaların, kardiyovasküler hastalıklar da dâhil olmak üzere çeşitli dejeneratif hastalıkların önlenmesine katkıda bulunduğunu gösteriyor. 8 hafta boyunca günde 200 gram domates (2 küçük boy domates) tüketmenin etkilerini araştıran bir çalışmada, domates tüketiminin tansiyonu önemli ölçüde azalttığı gösterildi.
Kanser, dünya çapında başlıca halk sağlığı sorunlarından biri. Laboratuvarlarda yapılan çalışmaların yanı sıra insanlarda ve hayvanlarda yapılan çalışmalar, domateste bulunan polifenollerin kanserin önlenmesinde aktif olarak rol aldığını gösteriyor. 2003 yılında ABD'de yapılan bir araştırma, haftada birkaç domates tüketmenin prostat kanseri riskini azaltabileceğini ortaya koydu.
Diyabet, karbonhidrat, yağ ve lipoprotein metabolizmasındaki anormallikler ile karakterizedir ve bu sadece hiperglisemiye (kan şekeri yüksekliği) yol açmaz. hiperlipidemi, hiperinsülinemi, hipertansiyon ve ateroskleroz gibi birçok komplikasyona da neden olabilir. Polifenoller açısından zengin domatesler, antidiyabetik aktivite olmak üzere çeşitli biyolojik aktiviteler sağlar. Domatesin diyabetin önlenmesindeki rolü, bileşikleri temelinde incelendiğinde, domateste en çok bulunan flavonoidlerden biri olan rutinin, hiperglisemik hayvanlarda insülin etkisini artırarak glikoz seviyelerini düşürdüğü gösterildi.
Domatesler, öncelikle karotenoidler, flavonoidler, likopen ve beta karoten içeriğiyle, sağlığı geliştirici çok miktarda bileşen içeriyor. Antioksidan etkisi, hücresel yaşlanma süreci olarak ifade edilen oksidasyona engel oluyor. Hücresel düzeyde koruma, genel sağlığı etkiliyor.
Fenolik bileşiklerin antiinflamatuar (iltihap önleyici) özelliklere sahip olduğu biliniyor. Bu nedenle kronik iltihaplı hastalıkları önlemek veya tedavi etmek için alternatif bir doğal yaklaşım olarak domates öneriliyor. Domates tüketiminin, iltihabı azaltarak, kötü kolesterol üretimini durdurarak ve bağışıklığı iyileştirerek hastalık gelişimini azalttığı gösteriliyor.
Doğada, her tür canlı organizmanın doğal savunmasında önemli bir rol oynayan birkaç tür antimikrobiyal bileşik var. Domateste bulunan fenolik bileşiklerin de antibakteriyel, antiviral ve antifungal etkileri vardır. Domates antimikrobiyal etki gösterir ve vücudu virüs ve bakterilerin neden olabileceği enfeksiyonlara karşı korur.