Değerli anne babalar, yaşamın bir döneminde her çocuğun karşılaştığı bir rahatsızlığı ele alacağım. Tıp dilinde “lenfadenopati” dediğimiz en sık olarak boyunda; ya da vücudun değişik yerlerinde karşımıza çıkan lenf bezi büyümeleri. Bu konuyu seçmemin nedeni çok sık görülmesi ve nadiren de olsa; habis hastalıkların bir bulgusu olması. Lenf bezlerinin büyümesine geçmeden önce lenf bezi nedir? Ne işe yarar? Ve yapıları nasıldır ondan bahsedelim.
Değerli anne babalar lenf bezleri doğumda vardır. Yani sağlıklı olan bedenin bir parçası, lenfatik sistemin parçasıdırlar. Vücudumuzda 300-600 arasında lenf bezi bulunur. Vücuda bir yabancı madde (virüs, bakteri, mantar vb) girdiğinde, lenf damarları yoluyla lenf bezlerine taşınır. Orada antijenik yapısı vs. tanımlanarak bağışıklık yanıtının oluşturulması sağlanır. Üretilen bağışıklık maddeleri ve bu antijenler kan dolaşımına salınarak orada bir savaş başlatılır. Amaç bir an önce bu antijenin (virüs, bakteri..) yok edilmesidir. Boyunda, ensede, koltuk altında, dirsek arkasında, eğe kemiğinin üstünde, bacak arkasında, kasıkta, batında ve göğüs boşluğunda dağılmış halde bulunurlar. Her lenf bezi, kendine bağlı olan bölgelerden sorumludur. Yani enfeksiyon etkeni vücuda nereden girdiyse o bölgenin lenf bezi faaliyete geçer. Yenidoğan bir bebekte lenf bezleri olmasına rağmen elle-gözle fark edilemez. Çocuk ne zaman virüslerle -bakterilerle karşılaşır; ondan sonra büyümeye başlarlar. 8-12 yaşlar arası, lenf bezlerinin en fazla görüldüğü yaşlardır. Peki lenf bezi ne kadar büyürse önemsenmelidir? Boyunda ya da koltuk altındaysa ise 1 cm, kasıkta ise 1.5 cm’yi geçmiş olması gerekir. Bundan daha küçük olanları lenfadenopati(LAP) kabul etmiyoruz. Bu arada eğe kemiğinin üstünde görülen LAP’ ler her zaman tehlikelidir ve acil ele alınmalıdır.
Demek ki lenf bezleri her çocukta buluyor. Ve görevleri bağışıklığı sağlamak. Uğraştıkları iş bakteri, virüs, mantar(yani antijenler) gibi enfeksiyon etkenlerini temizlemek. Bunu yaparken belli bir fizyolojik sürece bağlı olarak büyüyorlar. En sık olarak karşımıza çıkan LAP nedeni sistemik ya da lokal enfeksiyonlar. Ve bu çoğunlukla bulunduğu lokalizasyonla ilgili. Sözgelimi; boyundaki LAP’ lerden genellikle baş, boyun, boğaz, kulak, diş, saçlı deri gibi o bölgenin hastalıkları sorumludur. Kasıktakilerden bacaklar, kasık bölgesi, anal bölgenin enfeksiyonları araştırılmalı. Dolayısıyla bir yerde lenfadenopati varsa ona bağlı olan bölgede bir patoloji araştırılmalı. Sıklık sırasına göre ikinci LAP nedeni lenf bezinin kendisinin iltihaplanması. Bunlardan da gene virüsler, bakteriler (streptokok, stafilokok gibi) sorumlu. Klinik değerlendirmeye göre antibiyotik tedavisi veya başka tedaviler gerekebiliyor. Buraya kadar olan nedenler LAP sebeplerinin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Daha nadir olarak depo hastalıkları ve kollajen doku hastalıkları da var. Bunlar tek başına lenf bezi şişlikleriyle değil, başka pek çok semptomla kendini belli ediyor. O nedenle üstünde durmayacağım.
Sizi ve biz çocuk hekimlerini en çok kaygılandıran sebep; nadir görülseler de lösemi ya da lenfomalar. Akut lösemilerin yüzde 70’inde LAP görülüyor. Lenf bezinin habis tümörü olan lenfomalarda ilgili lenf bezi lastik gibi sert ve hareketsiz büyüyor. Bunlarda antibiyotik ya da benzer tedavi yaklaşımları işe yaramaz ve bez git gide büyür. Genellikle ağrı yoktur. Ayrıca ateş, kilo kaybı, iştahsızlık, gece terlemesi gibi semptomlar eşlik eder. Bu arada vücudun başka yerlerindeki kanserlerin lenf bezine sıçramasıyla da LAP görülebilir. Onlarda çok daha ayrıntılı, tüm vücut incelemesini gerektiren tetkikler gerekir. Habis(kanser türü) nedenler ön tanıda olursa lenf bezi biyopsisi ve/veya kemik iliği biyopsisi gerekebilir.
Değerli anne babalar, çocuklarda lenf bezi büyümesi hemen daima olabilecek bir şeydir. Şunu bilmelisiniz ki en sık sebep; enfeksiyonlardır ve çocuğunuzda hayati tehlike yaratmaz; kendiliğinden ya da tedaviyle iyileşir. Ama tedaviyle-zamanla küçülmeyen, sebep olarak bir enfeksiyon etkeni saptanamamış, giderek büyüme eğiliminde olan, çocukta düşmeyen ateş-kilo kaybı, gece terlemesi gibi genel semptomların olduğu durumlarda sebep ciddi olabiliyor. Çocuğunuzun boynunda bir şişlik gördüğünüzde hemen üzülüp moralinizi bozmayın. En yakın zamanda doktorunuza başvurun. Sağlıkla kalın.
Dr.Ferruh Baş
www.drferruhbas.com