Artık çok daha ihtiyatlı hareket edeceğimiz bir dönemin başındayız. Belki eski alışkanlıklarımızın pek çoğu sadece hatıralarda yaşayacak ve kim bilir belki de bugüne kadar rutin bellediklerimiz artık bizimle birlikte olmayacak. Bu değişimin paydalarından bir tanesi de ulaşım alışkanlıkları ve gayet açık görünen o ki bugüne kadarki ulaşım alışkanlıkları yerini, yenilerine bırakacak.
Özellikle metropol ve büyükşehirlerde günümüzde, motorlu taşıtların hegemonyasındaki ulaşım düzeni, geçtiğimiz 50 yıl içinde özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde yavaş da olsa değişmeye başlamıştı. Hatta Kopenhag başta olmak üzere Danimarka’da, Hollanda’nın genelinde ve Almanya, Belçika gibi Avrupa şehirlerinde bisikletlerin günlük ulaşımdaki rolü çok baskındı. Daha önceki makalelerimi ve sosyal medya hesaplarımı takip edenler, bu konu ile ilgili yazılarımı ve paylaşımlarımı hatırlayacaktır. Bugün ise gelecekte alışkanlığımız haline gelecek ve bugünlerde inşasına başlanan düzende, ulaşım açısından bisikletin önemini vurgulamaya çalışmak istiyorum. Bunu yaparken ise mevcut düzenin, bulunduğumuz değişim süreci açısından neden sürdürülebilir ve uygun olmadığını dolaylı olarak göstermiş olacağım.
2018 yılında ECF (European Cycling Federation=Avrupa Bisiklet Federasyonu) yayınladığı kapsamlı bir bildiride, bisiklet kullanımının dünyaya sağladığı avantajları detaylı olarak paylaştı. Mevcut ulaşım alışkanlıklarının olumsuzluklarını detaylı biçimde anlatan bu bildiri bisiklete yapılacak yatırımlarla; bireysel sağlık, toplumsal sağlık, çevre ve iklim koruma, sosyal ilişkiler, enerji ve kaynaklar, zaman ve alan, ekonomi ve geleceğe yönelik sürdürülebilirlik başlıklarında nasıl ilerleyebileceğimize net bir şekilde ışık tuttu. Aslında o dönemde henüz, bugünkü kaygılarımız yoktu ancak bu bildiride anlatılanların; günümüzde kaygısını taşıdığımız konular ve geleceğe yönelik değişim projeksiyonları ile ne denli örtüştüğünü anlatabilmek amacı ile bildiriyi özetlemek gerekli diye düşünüyorum. Motorlu taşıtların kullanıldığı günümüz ulaşım sistemi, bisikletin kullanıldığı bir sistem ile değiştirildiğinde neler olduğuna bir göz atalım.
Çevre ve İklim:
-Yılda 16 milyon tondan fazla CO2’ye karşılık gelen emisyon tasarrufu sağlıyor. (ki bu tasarruf yaklaşık olarak Hırvatistan büyüklüğündeki bir ülkenin yıllık karbondioksit emisyonuna eşit.)
-Yılda 400.000 erken ölüme sebep olan hava kirliliğinin azaltıyor.
-Yılda 8900 erken ölümün ve yılda 800.000 yeni hipertansiyon vakasının sebebi olan ses kirliliğini azaltıyor.
-Daha az altyapıya ihtiyaç olacağı için, toprak ve su kirliliğinin azaltılmasını sağlıyor.
Enerji ve Kaynaklar:
-Yıllık 3 milyar litre yakıt tasarrufu sağlıyor.
-Motorlu araç üretimi için gerekli kaynakların tasarrufunu sağlıyor.
Sağlık:
-Kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, meme kanseri, kolon kanseri ve osteoporoz başta olmak üzere pek çok kronik hastalığın ve bu hastalıklara bağlı yıllık 20.000e yakın ölümün önlenmesi, bisiklet kullanımının faydalarından.
-Alzheimer hastalığı ve bilişsel seviye kaybı gibi beyin sağlığını etkileyen sorunları azaltıyor
-Depresyon gibi psikolojik sorunların önüne geçilmesine neden oluyor.
-Bisiklet kullanımı ile günlük işlere konsantrasyonun arttırılması mümkün oluyor.
-Azalmış hastalıklardan dolayı iş devamsızlıkları azalıyor.
-Günümüzün konusu olan sosyal mesafenin, ulaşım için bisiklet kullanıldığında kolaylıkla sağlanabilmesi
Zaman ve Alan:
-Yapılan sosyolojik çalışmalar, Londra gibi bir metropolde her gün işe gidip gelenler içinde, yolculuklarından en mutlu olanların bisiklet kullananlar olduğunu gösteriyor.
-Bisiklet az yer kaplıyor. Bir otomobilin park edeceği alana 15 bisiklet sığabilir veya 1 saat boyunca bir araba şeridinden geçebilecek arabadan 7 kat daha fazla bisiklet geçebilir.
-Bisiklet yollarının yapılabilmesi için daha az zaman, altyapı ve alan gerekmektedir.
Sosyal Faydalar:
-Bir bisiklet sahibi olmak için, arabaya harcanacak paranın sadece 30da biri yeterli olmaktadır.
-Bir bisikletin yıllık maliyeti bir arabanın yıllık maliyetinin yüzde 5i kadardır.
-Bisiklet, cinsiyet eşitliğini sağlar vedin, dil, ırk başta olmak üzere tüm sosyal ayrılıkları ortadan kaldırır.
-Sokaklarda daha fazla bisikletli ve yürüyen insan olması suçluların caydırılması ve güvenlik seviyesinin arttırılmasını sağlar.
-Motorlu taşıtların neden olduğu trafik tıkanıklıklarının yaratacağı zaman kaybı ve stresi engeller.
-Topluma aktif olarak katılımı destekler
-Günümüzde yaşadığımıza benzer afet senaryolarında kolay ulaşım sağlayabilmek için biçilmiş kaftandır. Hem kolay ulaşılabilir olması ve kullanımının kolay olması hem de sadece insan gücüne bağımlı olmasından dolayı avantajlıdır.
-Afet dönemlerinde gerekli fiziki-psikolojik yardımların, sosyal desteğin (mesafe korunarak) sağlanabilmesini kolaylaştırır.
İşte bisiklet dediğimiz o mucizevi, özgürlükçü, eşitlikçi, toplumcu, halkçı, fedakar ve yeni düzenin baş tacı edilmesi gereken yol arkadaşının saymakla bitmeyecek faydalarının bazıları. Hala tatmin olmayanlar için ise tüm bu saydıklarımın yıllık maddi karşılığının 150 milyar EURO olduğunu belirtmek istiyorum.
Güneşli ve bisikletli bir hafta geçirmeniz dileği ile.
Doç.Dr.Cem Arıtürk
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı