Gebelik…
Doğanın kadına sunmuş en değerli olgulardan bir tanesi olan anneliğin başlangıcı. Henüz tanışılmamış evlat ile ilk ve en güçlü bağların kurulduğu 40 haftalık süreç. Biz erkeklerin anlayabildiği kadarı ile organik yapılı fakat organik olduğu kadar bir takım derin psikolojik temelleri de olan geçici, ancak kadının hayatında köklü değişikliklere neden olan bir dönem.
Son derece karmaşık ve neredeyse kısmen patolojik bir dönemdir gebelik. Kadınların alışık oldukları hormonal dengelerinin, düzenlerinin alt üst olduğu ve buna bağlı olarak vücutlarında bir takım değişikliklerin meydana geldiği, karınlarında büyümekte olan evlatları ile birlikte pek çok fizyolojik dengenin, geçici olarak yeniden kurulmaya çalışıldığı bir 40 haftadan bahsediyorum. Tüm bu görünür değişikliklerin yanında, gebeliğin ilerleyen safhalarında fiziksel yapının değişmesi ile gelişen bir takım gündelik hayat değişikliklerinin; sosyal hayatta ve iş hayatında kurulmaya çalışılan yeni dengenin; alışılmadık yeni, geçici hormonal düzenin ve “anne” olma fikrine alışırken yaşananların birleşerek meydana getirdiği psikolojik etkiler ise cabası.
Bir damar cerrahı olarak, gebelik döneminde damar sağlığı ile ilgili odak noktasının toplardamar sağlığı olduğunu vurgulamam gerekir. Toplardamarlar vücutta dokular tarafından kullanılmış kanı kalbe taşıyan damarlardır. Bu damarlardaki akım özelliği, atardamarlardaki aktif akımdan farklıdır ve pasif olarak gerçekleşmektedir. Atardamarlardaki akımın itiş gücü ve kalbin emiş gücü, bu akımın sağlanmasındaki en önemli faktörlerdir. Bununla birlikte bacaklardaki kasların kasılıp gevşemesi ile oluşan “sağma etkisi” kan akımına en önemli yardımcı faktörlerden biri iken yerçekimi ve toplardamarların seyri boyunca kan akımını engelleyecek çeşitli faktörler toplardamar sağlığını tehdit edici unsurlardır.
Gebelik dönemi toplardamar sağlığı açısından riskli bir dönemdir. Özellikle; ailesel faktörler, hareketsiz hayat, mesleki yatkınlıklar gibi varis hastalığı oluşumunu tetikleyen risk faktörlerini taşıyan kadınların gebelik döneminde daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Kırk haftalık bu dönemde özellikle, bebeğin büyüyüp karın içinde daha fazla yer kaplamaya başladığı gebeliğin son 3-4 aylık dönemi önemlidir. Bu dönemde artan karın içi basıncından dolayı bacak toplardamarlarında, yerçekimine karşı devam ettirilen akım daha zorlu hale gelmektedir. Bununla birlikte bazı gebeliklerde, bebeğin vücudunun bir bölümünün (başı, kolu veya bacağı gibi) karın içindeki toplardamarlara baskı yapması sonucunda toplardamar akımında bozulmalar meydana gelebilmektedir. Özellikle, fiziksel olarak koşulların zorlaştığı, hareket etmenin daha zor hale geldiği, sosyal hayatın daha kısıtlı olduğu son 2-3 aylık dönemde yukarıdaki faktörlere, hareketsizlik de eklenince toplardamar sağlığını tehdit edecek şartlar daha belirgin hale gelmektedir. Bu dönemde az hareket edilmesi, bacak kaslarının kasılması sonucunda hızlanan ve aktifleşen toplardamar akımına yardımcı faktörlerden birinin elden kaybı demektir.
Hemen her beş gebeliğin ikisi sırasında meydana gelen ve sonrasında önemsenmediği için ilerleyen bir hastalıktır varis. Bu süreçte karşılaşılabilecek bacaklarda ağrı, sızlama, huzursuzluk, kaşınma gibi şikayetlerin yanı sıra bacak şişliği de sık karşılaşılan şikayetlerdendir. Yine yukarıda bahsetmiş olduğum nedenlere bağlı olarak toplardamarlarda gelişecek akım sorunları, gebelik döneminin doğal bir süreci olan hormonal değişikliklerle birleştiğinde bacak derin toplardamarlarında tromboz gelişim riski de ortaya çıkmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı varis hastalığı açısından risk faktörlerine sahip olan veya gebelik öncesinde bilinen varis hastalığı olan kadınların gebelik süresinde uzman bir damar cerrahı tarafından düzenli şekilde takip edilmeleri gerekmektedir. Bu rutin takip ve kontroller, ortaya çıkabilecek sorunların erken dönemde ve hatta ortaya çıkmadan saptanmasını sağlar. Bununla birlikte gebelik döneminde başlayan şikayetleri olan kadınların da konu ile ilgili olarak bir damar cerrahına muayene olmalarını tavsiye ederim.
Bebeğin sağlıklı gelişimi açısından oldukça önemli bir süreç olan gebelikte ilaç kullanımı mümkün olduğunca kısıtlanmalıdır. Bununla birlikte zaten varis hastalığının tedavisinde ilaçların rolünün az olduğu da bilinmektedir. Gebelik döneminde de ortaya çıkabilecek şikayetleri azaltmak veya yok etmek için öncelikli olarak yapılması gereken bir takım düzenlemeler vardır. Gün içinde mümkün olduğunca hareket etmek; yürüyüş, yüzme gibi gebelik döneminde de yapılabilecek sporları yapmak, uzun süre oturmaktan veya hareketsiz ayakta durmaktan kaçınmak ve mümkünse oturulan dönemde ayakları sarkıtmadan oturmak alınabilecek en temel önlemlerdendir. Bacaklarda şişlik, ağrı ve huzursuzluk gibi şikayetler gelişmişse gebeler için özel üretilmiş varis çorapları kullanmak faydalı olacaktır. Karın bölgesinde basınçsız özellikteki bu çorapların mutlaka bir damar cerrahi muayenesinin ardından ve hekim kontrolünde kullanılması gerekmektedir.
Gebelik döneminde yaşanan toplardamar problemlerinin pek çoğu düzenli takip ile önlenebilir. Hayatınızın en güzel dönemlerinden biri olan gebelik döneminizi toplardamar hastalıkları ile geçirmemek için önce kendinizi dinleyin ve sorun yaşamanız durumunda bir damar cerrahına danışın.
Sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmenizi dilerim.