Sağlıklı beslenme yaşamın her alanında olduğu gibi iş hayatınızda da büyük önem taşır.
Tatil sürecini bitirdiğimiz, yoğun iş yaşamına tekrar dönüş yaptığımız şu günlerde bu yoğunluğa ayak uydurmak ve tekrar adapte olabilmek için ise doğru beslenme şart…
Günümüzde, insanoğlu başarı çıtasını yükseltmek, ulaştığı başarı seviyesini korumak, yeni
ve modern yaşam koşullarına ayak uydurmak için birçok çaba sarf etmektedir. Başarının
artmasında bilgi ve beceri seviyeniz, dikkat kapasiteniz, yaratıcılığınız, sözlü iletişim yeteneğiniz önemli birer unsurdur. Aslında bunları kapsayan ve asıl katkı sağlayan bir unsur
daha vardır ki bu da; beslenme şeklinizdir. Beslenme şeklinizin dengeli ve yeterli olması,
bilişsel faaliyetlerinizi düzenleyerek dikkat sürenizi ve hafızanızı geliştirir. Bununla beraber
konsantrasyon kapasitenizi, canlılığınızı da arttırarak iş başarınızı üst seviyelere taşır. İyi ve
başarılarla dolu bir iş yaşamı sağlıklı bir beslenme tarzıyla doğru orantılıdır.
Peki iş yaşamındaki performans ve başarıyı arttırmak için nelere dikkat etmek lazım?
Yoğun ve koşuşturmalı iş yaşamının hızlı temposunda en çok atlanan öğündür “kahvaltı”. Genellikle uykudan fedakarlık edemeyenlerin, işe yetişme çabası içinde koşuşturanların ya da “sabahları canım bir şey yemek istemiyor” diyenlerin bahaneleriyle geçiştirilir kahvaltı öğünü. Ancak kahvaltısız güne başlamak, gün içindeki canlılığı ve dikkat kapasitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Gece boyunca yaklaşık 8–10 saat aç kalan vücudunuzun kan şekerinin düzenlenmesi ve metabolizmanızın uykudan uyanması için kahvaltı yapmak kesinlikle gereklidir. Sabah uyandığınızda, gece boyu süren açlık nedeni ile kan şekeri oldukça düşüktür. Kan şekerinin düşmesi, sizde halsizlik ve dikkatsizlik gibi olumsuz durumlara neden olur. Ama kahvaltı yapmayı alışkanlık haline getirirseniz, öğle öğününe kadar kendinizi canlı hisseder ve konsantrasyon kaybı yaşamazsınız. 1 dilim peynir, birkaç tane zeytin, bir bardak ılık süt, taze çiğ sebze ve birkaç dilim tam buğday ekmeği güne dinç başlamak için sağlıklı bir kahvaltı seçeneği olacaktır. Kahvaltı yapmak için fazla vaktiniz yoksa peynirli ve bol yeşillikli bir sandviç ve bir bardak taze sıkılmış meyve suyu size yardımcı olacaktır.
Günlük yaşamda bile sıkça dikkat edilmeyen ara öğünler iş yaşamında daha da önem kazanmaktadır. Sağlıklı beslenmenin önemli noktalarından biri de az ve sık beslenmedir. Sağlıklı besinlerle, az ve sık beslenmenin kan şekerindeki dalgalanmaları ortadan kaldırarak kilo vermeye katkı sağladığı ve uzun süreli açlık durumunu ortadan kaldırdığı bilinmektedir. İş yaşamının yoğun temposunda da olsa üç ana öğünün yanı sıra, üç ara öğün tüketmeye dikkat etmeliyiz. Bu tempo içinde öğünler arasında kan şekeri düşmeye başlar. Kan şekerinin düşmesine bağlı olarak da konsantrasyonunuzda ve dayanıklılığınızda düşme olacaktır. Bu nedenle öğünler arasında bir porsiyon meyve veya bir küçük sandviç tüketmek performansınızı arttıracak buda iş başarınıza katkı sağlayacaktır.
Sağlıklı ve başarılı bir iş yaşamından bahsederken kilo kontrolünü de göz önünde bulundurmalısınız. Oturarak çalışma, çalışırken yapılan sağlıksız atıştırmalar ve iş hayatında geç başlayan, uzun süren ve yemek ve alkol çeşitlerinin fazla olduğu toplantılar sıkça karşılaşılan durumlardır. Yaşam tarzınızda yapacağınız birkaç ufak değişiklik size başarılı bir kariyerle beraber sağlıklı bir yaşam da getirir. Gereksiz ve bol kalorili, besin kalitesi düşük, yağ ve karbonhidrat içeriği yüksek atıştırmalıklar yerine meyve tercih etmeniz, gereksiz enerji alımınızı azaltmakla kalmaz, alacağınız vitaminler sayesinde bağışıklık sisteminize katkı sağlar ve çalışma temponuzu da arttırır. Kilo artışının en büyük nedenlerinden biri de, genelde oturarak çalışılması sonucunda yeteri kadar enerji harcanamamasıdır. Eğer iş hayatınızın büyük kısmı oturarak geçiyor ve fiziksel aktivitelere vakit ayıramıyorum diyorsanız, birkaç ufak değişiklikle hareketinizi arttırabilirsiniz. Örneğin, asansörden 2-3 kat önce inmek ve mümkün olduğunca merdivenleri kullanmak, verilen molalarda mümkün olduğunca hareketli olmaya çalışmak ve hafta sonları spor yapmak için kendinize birkaç saat ayırmak hayatınıza biraz da olsun hareket katacaktır.
Meyve ve sebzeler tüketimi sağlığı korumada ve kilo kontrolünde önemli bir noktadır. İçerdikleri vitamin, mineral ve antioksidanlar ile yaşam kalitesini ve çalışma performansını arttırır ve diyabet, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi kronik hastalıklara karşı vücudunuzu korur. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme için günlük tüketmemiz gereken çiğ meyve ve sebze miktarı 7-8 porsiyondur. Her öğünle birlikte salata tüketmek ve ara öğünlerinizde meyvelere yer vermek bu kontrolü sağlayacaktır. Meyve ve sebzeleri tüketirken dikkat edilecek önemli bir unsur da beslenme mevsiminde olanlara beslenme düzenimizde yer vermektir.
Vücudunuzun su dengesini korumak, sağlıklı bir yaşam ve başarılı bir iş yaşamı için önemlidir. Terleme, solunum ve idrar atımı ile kaybettiğimiz suyu, sıvı tüketimimize dikkat ederek yerine koymamız mümkün. Genellikle insanlar su içmek için susamayı beklerler fakat susuzluk hissi olmasa da su tüketmeye özen gösterilmelidir. Özellikle sıcakların devam ettiği şu günlerde terlemeye bağlı olarak vücuttan sıvı ve mineral kaybı artar. Susuzluğa bağlı konsantrasyon kaybı yaşamamak için, günde 2-3 litre su tüketilmelidir.
İş yaşamının olumsuz etkilerinden biri de güneş ışığından yeteri kadar faydalanamayan, kapalı alanlara tıkılıp kalmış insanlar. Güneş ışınlarının, kemik sağlığımıza olan katkısı bilinen bir gerçek. İnsan derisi, güneş ışınları sayesinde D vitamini sentezi yapar. D vitamini ise kalsiyum mineralinin kemiklere taşınmasını sağlar. İş yaşamında da kemik sağlığını korumak için haftada 1–2 defa 10–15 dakika süresince güneş ışığından faydalanmak yeterli olacaktır. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise cilt sağlığı için güneşin dik geldiği saatlerin tercih edilmemesidir.
Sağlıklı beslenme sonucunda insanların genel yaşam kalitesi artar. Yaşam kalitesinin artması ise iş hayatına da olumlu şekilde yansır. Şirketteki her tür çalışanın sağlıklı beslenmeyi öğrenmesi ve bu ilkeleri yaşamına adapte etmesi gerekir. Bu konuda en büyük görev ise işverenlere düşüyor. Yapılan birçok bilimsel çalışma, çalışanların sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile şirketin performansı arasında pozitif ilişki olduğunu göstermektedir. Sağlıklı beslenme ile çalışanlarda dikkat kapasitesinin ve çalışma performansının arttığı, iş kazaları riskinin azaldığı gözlenmektedir.