15.10.2008 - 00:46 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet - GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara - GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul - ÖNDER YILMAZ Ankara
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 29 Eylül’de gözaltına alınmasının ardından işkence gördüğüne yönelik tüm başvurulara rağmen 9 Ekim’de beyin ölümü gerçekleşmiş halde tahliye edilen Engin Ceber’in, cezaevinde gördüğü kötü muameleden öldüğünü açıkladı. Şahin, Ceber’in ailesinden özür diledi.
Şahin, dün gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ilk bilginin ardından müfettiş görevlendirerek soruşturma başlattığını belirtti. Şahin, iki müfettişin Metris Cezaevi’nde sabaha kadar yaptığı çalışmaların sonuçlandığını ve ilk etapta 19 görevlinin geçici olarak görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Ceber’in işkence yapılarak öldürüldüğü, Özgür Karakaya ve Cihan Gül’ün de cezaevinde darp ve cebre maruz kaldığı haberlerini ihbar kabul ederek harekete geçtiklerini anımsatan Şahin şunları söyledi:
Doktor, görmeden rapor vermiş
“Müfettişlerimiz kameraları ve tespit ettiği görüntüleri incelediler. Soruşturmaların selameti bakımından, ikisi İnfaz Koruma, ikisi Müdürü olmak üzere, koruma başmemurlarından ve infaz koruma memurlarından ölüm olayından sorumlu olabilecekleri düşüncesiyle geçici olarak görevlerinden el çektirildi. Bir de cezaevi doktoru var ki, kendisi tutukluyu görmeden ve muayene etmeden sağlam raporu verdiği için şu anda görevinden uzaklaştırıldı. Bakanlık olarak konunun üzerinde hassasiyetle durmak mecburiyetindeyiz.”
Şahin, olayın kendilerini derinden üzdüğünü vurgulayarak şunları söyledi:
“Şu anda bana ulaşan bilgi çerçevesinde konuşuyorum. Devletim ve hükümetim adına hayatını kaybeden vatandaşımızın yakınlarından özür diliyorum. Bu işin sorumluları kimse sonuna kadar gidilerek yasaların öngördüğü ceza ile mutlaka cezalandırılacaklardır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Böyle bir olayın Türkiye’de ve İstanbul’da bir ceza infaz kurumunda meydana gelmiş olmasından dolayı bir Adalet Bakanı olarak üzüntüm sonsuzdur. Ama öğrendiğim ilk günden itibaren üzerine hassasiyetle gidiyorum.”
Bilgi verecek tutuklulara güvence
Mevcut cezaevi yönetimi görevde kaldığı sürece, bilgi vermeyi düşünen kişilerin çekinerek vazgeçebileceği endişesini de gündeme getiren Şahin, “Gerekirse o koğuşta kalan hükümlü ve tutukluların bilgilerine de başvuruluyor. Onların da bildiklerini ve gördüklerini çok açık şekilde müfettişlerimize vermelerini istirham ediyorum. Kendilerinin güvencede olduğunu da ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Şahin, Ceber ve arkadaşlarına cezaevine girmeden önce işkence yapılıp yapılmadığı konusunun kendi araştırmaları dışında olduğunu kaydetti. Karakol aşamasının emniyet ve İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendirdiğini belirten Şahin, “Ancak Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı şu anda bir soruşturma yapmaktadır” dedi. Şahin, Türkiye’yi bu duruma düşürenlerin, yasaların vermiş olduğu çerçevede mutlaka cezalandırılacağını kaydetti.
İşte işkencenin belgeleri
Ceber’e ait ölü muayene tutanağı, cezaevinde gördüğü ağır işkenceyi de ortaya koydu. Tutanakta, Ceber’in sağ kolunun neredeyse üçte birine yayılan morluklar, sol omuzda altı santimetrelik bir morluk, sol dirsekte tahribat, kalçadan baldıra kadar uzanan morluk bulunduğu vurgulandı. Şişli Etfal Hastanesi’nin “epikriz” raporunda, Ceber’de, hastaneye getirildiğinde “kafa içi anevrizması” da denilen kafatası bölgesinde kanama saptandığı, şuurunun kapalı olduğu kaydedildi.
İşkenceyle ölümde ‘gizlilik’ skandalı
Bakırköy Sulh Ceza Mahkemesi, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine, Engin Ceber’in ölümüne ilişkin soruşturma için “gizlilik” kararı verdi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 Ekim’de “soruşturmaya konu olayın ve isnat edilen suçların vasıf ve niteliği gereği, soruşturma dosyasının incelenmesi ve belgelerden örnek alınmasının soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceğini” belirterek “gizlilik” talebinde bulundu. Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi de aynı gün talebi yerinde bularak “gizlilik” kararı verdi.
Buna göre, Ceber’in avukatları, soruşturma dosyasının içeriğini inceleyemeyecek ve belgelerden örnek alamayacak.
Teşhis ettiler
Ceber’le birlikte tutuklanan arkadaşları Cihan Gün ve Özgür Karakaya’ya, önceki gün ve dün cezaevindeki gardiyanlar 14’lü gruplar halinde gösterildi. Gün ve Karakaya, ayrı ayrı yapılan teşhislerde, aynı gardiyanları teşhis etti. Bu gardiyanlar “işkenceyle ölüm” soruşturmasına dahil edildi.
Bakırköy Başsavcılığı’nın, Ceber’in ilk gözaltına alındığında emniyette işkence gördüğü, cezaevine getirilişinde jandarma tarafından dövüldüğü iddialarını da soruşturmaya dahil edeceği bildirildi.
İçişleri harekete geçti
Adalet Bakanlığı’nın ardından İçişleri Bakanlığı da Ceber’in ölümünü araştırmak için bir mülkiye başmüfettişi ile bir polis başmüfettişi görevlendirdi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ve Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nın (BİHB) başlattığı incelemeler sürüyor. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Ceber’in ölümüne ilişkin Adalet Bakanlığı’na yazı yazarak bilgi istediğini, ancak henüz yanıt gelmediğini belirtti. Üskül, “Gerek görülmesi halinde cezaevine heyet gönderebiliriz” dedi.
Bakan Şahin’den başsağlığı telefonuEngin Ceber’in ailesi dün, Kadıköy’de yemekli anma etkinliği düzenledi. Baba Ali Ceber, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in özrü hakkında, “Özür yetmez, oğlumun ölümüne neden olanlar cezalandırılsın” dedi. Bu arada Adalet Bakanı Şahin de, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu (TMYK) toplantısından sonra Ceber’in babası Ali Ceber’i aradı. Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Şahin, başsağlığı diledi.
Adalet Bakanı olarak sorumluların cezalandırılması için üzerine düşen herşeyi yapacağını kaydeden Şahin, adaletin mutlaka yerini bulacağını söyledi. Şahin’e ilgisinden dolayı teşekkür eden Ali Ceber de, devletten sorumluların gerçekten cezalandırmasını beklediklerini söyledi.
Baba Ceber: Özür yetmez
Engin Ceber’in babası Ali Ceber, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in özrü hakkında, “Özür yetmez, oğlumun ölümüne neden olanlar cezalandırılsın” dedi. Engin Ceber’in ailesi dün, Kadıköy’de yemekli anma etkinliği düzenledi. Ali Ceber, bakanın özür dilemesini yeterli bulmadığını belirterek, “Bu suçu işleyenler, oğlumu katledenler, hak ettiği cezayı alsınlar istiyoruz. Adalet Bakanlığı özür diliyor da İçişleri Bakanlığı’nın neden sesi çıkmıyor. Bu olayı neden gizliyorlar? Çıksın açıklama yapsınlar. Oğlumun suçu neydi, neden katlettiler? Suçluların en kısa zamanda cezalandırılmasını istiyoruz. Bu özür acımızı dindirmez, çocuğumu geri getirmez. Başka insanların ölmemesi, katledilmemesini istiyorum. Katillerin bulunmasını ve onuna kadar gidilmesini istiyoruz” dedi.