Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu (Binge Eating Disorder) pek çok yaştan kadın ve erkeği etkilemektedir. Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu olan kişiler çoğunlukla normal – normal üstü kilodadırlar. Ayrıca obez bireylerde de görülmektedir.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğunu anlayabilmek için öncelikle ‘tıkınırcasına yeme’yi (binge eating) anlayabilmek gerekir. Tıkınırcasına yeme genellikle akla aşırı yemeyi getirir. Bu yanlış değildir, ancak mesele aşırılıktan ibaret değildir. Aynı zamanda arada sırada kendine izin verilen kaçamaklar, ziyafetler de tıkınırcasına yemeyi anlatmaz. Tıkınırcasına yemenin iki temel unsuru vardır:
1. Yenen miktar aşırı algılanır. Bazı teknik terimler bu aşırılığı tanımlar ve zaman ve mekan sınırlaması getirir. Ancak araştırmalar göstermektedir ki bir yemeğin tıkınırcasına yeme sayılması için kişinin yediği miktarı aşırı algılıyor olması yeterlidir.
2. Kontrol kaybı hissi yaşanır. Kişi aşırı miktarda olarak algıladığı yemeği/yemekleri yerken, kontrolü kaybettiğini hisseder. Bu kontrol kaybı birkaç anlama gelmektedir. Yemeye ne zaman başlandığı ve ne yendiğini fark etmemek, adeta trans halinde yemek, bir kere başlayınca duramamak, bu davranışı hiç bir zaman durduramayacak gibi hissetmek, kontrol kaybının çeşitli şekilleridir.
Bunlar haricinde tıkınırcasına yemenin diğer özellikleri ile ilgili detaylı bilgiye şuradan ulaşabilirsiniz.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu’nda Bulimia Nervoza’dan farklı olarak uygunsuz kilo kontrol davranışları yoktur. Yani kişi tıkınırcasına yeme davranışlarının yanında, kendini kusturma, laksatif vb kullanma, aşırı egzersiz ve aşırı/kısıtlayıcı diyet yapma gibi davranışlar göstermez.
Tıkınırcasına yeme ataklarına şunlardan en az üçü eşlik eder:
Normalden çok daha hızlı yeme
Fiziksel olarak rahatsız hissedinceye kadar yeme
Fiziksel olarak aç hissedilmemesine rağmen fazla miktarda yeme
Yenen miktardan duyulan utanç sebebiyle yalnız yeme
Yemenin ardından kendinden iğrenme, depresif ve suçlu hissetme.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu’nda çoğunlukla genel bir çok yeme eğilimi söz konusudur ve tıkınırcasına yeme atakları bunun üstüne gelir. Bu nedenle bu kişiler çoğunlukla kilolu ya da obez olabilirler.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu dönemsel olarak da ilerleyebilir, sürekli bir hal de izleyebilir. Dönemsel olduğunda haftalar, aylar hatta bazen yıllar süren dönemlerle tıkınırcasına yemenin ağır bastığı sonra da aşırı yemenin kontrol edilebildiği dönemler birbirini izler. Bu nedenle bu dönemler arasında kilo oynamaları da sık görülür.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu olan kişilerin genel yeme davranışları oldukça kaotik ve düzensizdir. Bir rutin veya düzenden bahsetmek oldukça zordur. Ancak genel bir çok yeme eğiliminden bahsedilebilir. Çok yeme, kontrol kaybı hissedilerek veya hissetmeksizin görülebilir. Bazen çok yenilmese de kontrol kaybı hissedilebilir. Genellikle diyet yapmazlar, diyet kuralları ve kısıtlamaları uygulamazlar.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu ile mücadele eden kişilerin bedenleri ve kiloları ile ilgili algı ve tutumları oldukça olumsuz ve zorlayıcıdır. Çoğunlukla beden imajı memnuniyetsizliği söz konusudur.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu’ndaki risk faktörleri çok iyi bilinmese de, diğerleriyle benzerlik gösteren bir takım faktörlerden söz etmek mümkündür. Olumsuz çocukluk deneyimleri, obeziteye yatkınlık, kilo ve bedenle ilgili tekrar tekrar olumsuz yargılanmaya/yorumlara maruz kalma bunlardan sayılabilir.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu’nun tedavisinde gıda alımının düzenlenmesi önemli rol oynar. Buradaki denge ne kısıtlayıcı bir gıda alımı ne de aşırı bir gıda alımının sağlanmasıdır. Aşırı yemeyi engelleyecek uygun ve sağlıklı bir dozda düzenleme ile beslenme rutini oturtulmaya çalışılır. Bunun yanında mutlaka beden algısı ile ilgili işlevsiz ve katı tutumlar ele alınır. Beden algısı ve bedeni kabullenme üzerinde durulur. Bunun yanında uygun kilo kontrol davranışlarının kazanılması hedeflenir.