Kış aylarının getirdiği olumsuzlukla ya da hayatın başka tetikleyicileri yüzünden hayatla baş etmek zorlaşabilir. Böyle dönemlerde, çoğunlukla masumane başlayan diyetler, psikolojik ve hatta fizyolojik olarak tehlikeli boyutlara ulaşabilir.
Hayatla baş etmeye çalışırken, ya da belki de sadece zorlanırken, diyet yapmanın verdiği ‘aldatıcı’ kontrol hissi, hayatı da kontrol edebiliyormuş, hayatla baş edebiliyormuş izlenimi verebilir.
Sıklıkla karşılaştığımız üzere, diyet yaparken ne yediğini, ne kadar yediğini ve ne zaman yediğini kontrol ediyor olmak kısa vadeli ve geçici olarak kişiye iyi gelir.
Bu geçici iyillik hali, özellikle şunlar hissediliyorsa söz konusudur:
· Kontrolden çıkmışlık
· Çaresizlik
· Akıntıya kapılıp gitme
· Hayatına bir türlü yön verememe
Kontrolden çıkmışlık hissinden sonra, diyetin kısıtlamalarıyla gelen ‘kontroldeyim’ inancı çoğunlukla aldatıcıdır. Aldatıcı olması, kişinin hiç kontrol sahibi olmaması anlamına gelmemektedir. Daha çok, gerçektekinden daha fazla kontrol sahibiymiş gibi bir izlenim yarattığı için aldatıcıdır.
Oysa ki hayatın diğer alanlarındaki meseleler hala halledilmeyi, baş edilmeyi bekliyordur. Hala verilmesi gereken kararlar, hala atılması gereken adımlar, hala yüzleşilmesi gereken sorunlar vardır. Bu anlamda, kişinin asıl arzu ettiği kontrol henüz devreye girmiş değildir. Ancak diyet yapmanın verdiği geçici iyilik hali, sanki öyleymiş gibi hissettirir. Öyleymiş gibi hissettikçe, diyet yapmaya daha da sarılınır, diyet davranışı pekişir.
Diyet davranışı pekiştikçe, iki olumsuz sonuç ortaya çıkabilir:
1. Hayatın diğer alanlarındaki halledilmeyi bekleyen meseleler hala beklemeye devam eder,
2. Giderek ‘sağlıklı beslenme’den uzaklaşan, daha katı, kuralcı ve yapay bir beslenme rutini benimsenir.
Bu iki olumsuz sonucu şöyle olası riskleri vardır:
1. Bu aldatıcı kontrol hissine kapıldıkça, çözülmesi gereken meseleler bekler, bekledikçe büyük ihtimal daha da kronikleşir. Bir süre sonra kendinizi başlangıçtan daha zorlaşmış sorunlarla baş etmek zorunda bulabilirsiniz.
2. Sağlıklı beslenmeden uzaklaşıldıkça fiziksel sağlık zarar görebilir (kan değerlerinde, hormonal değerlerde dengesizlikler, düşüşler, artışlar, vb).
3. Katı ve kuralcı beslenme rutini yüzünden, yemek ve kiloya dair stres artar; kaygı, suçluluk, çaresizlik gibi duygular yükselir.
Tüm bunlar size tanıdık geliyorsa, birkaç seçeneğiniz var demektir.
·Bu geçici iyilik haline pragmatik yaklaşmak ve faydasını görmeye çalışmak:Hazır geçiçi de olsa bir kontrol hissi yakalamışken bunu iyi değerlendirmek mümkün. Bu his, hayatınızda halledilmesi bekleyen, kontrolünüze ihtiyaç duyan meselelerin bir listesiniz yapmak için bir fırsat olabilir. Nelerle yüzleşmeniz ve baş etmeniz gerektiğiniz önünüze koyduktan sonra, her biri için olası çözüm fikirlerini netleştirin. Hazır kendinizi iyi hissediyorken, bu motivasyonu bu çözümleri hayata geçirmek için kullanın.
·Bu geçici iyilik halinin geçici olduğunu kendinize hatırlatmak ve sonuçlara hazırlanmak:Henüz yeterli motivasyonu ya da gücü bulamadığınızı düşünüyorsanız bu iyilik halinin geçici olduğunu kendinize hatırlatmak ve böylece zararı minimize etme yolunu seçmek mümkün. Bu iyilik hali geçtikten sonra neler olacak sorunun cevabını bulmaya çalışın. O zaman bunlarla nasıl baş edeceğinize dair fikirler oluşturmaya başlayın.
·Bu geçici iyilik haline güvenmemek ve kalıcı çözümler için adım atmak:Hayatınızda ihtiyaç duyduğunuz şeyin kontrol olduğunu, bunun size iyi geldiğini fark etmek oldukça önemli bir adım. Kontrolün size nasıl faydalar sağlayacağını netleştirmek iyi bir fikir. Hangi alanlar, hangi konular sizden nasıl bir ‘hayata hakimiyet’, kontrol ve baş etme bekliyor, bunları ayrıştırmak işinize yarayabilir.
Diyet, kilo, yemek, beslenme, pek çok kez birer temsilcidir. Hayatımızın başka yerlerindeki zorlanmalarımızı ve sorunlarımızı temsil ederler. Bize anlatmaya çalıştıklarına kulak vermek hemen her zaman iyi bir fikirdir.