Satürn Jüpiter kavuşumu: 21 Aralık 2020

Yeni düzene kavuşmak!
Satürn Kova yazısını ‘’her büyük teknolojik gelişme, yüce bir ahlak sınavının habercisidir’’ cümlesiyle bitirmiştik. Şimdi kaldığımız yerden devam edebiliriz. Kavuşuma değinmeden, Jüpiter’in Kova burcuna geçişi hakkında birkaç cümle sarf etmek istiyorum. ‘’Tanrılar kralı’’, Jüpiter’i tanımlayan en güçlü mitolojik ifadelerden biridir. Farklı kültürlerde ise insan ve Dünyadan sorumlu, yasa ve düzenin kurucu, koruyucusu olarak nitelendirilir. En etkileyici tanımı ise geleceği gören kahin, kaderi tecelli ettirendir. Jüpiter ilahilik katar bulunduğu alana.

Jüpiter’i anlamak için kader ve kahin kavramlarına değinmek gerekir. İnsan seçimlerinin sorumluluğundan kaçınmak için, kaderin en kısıtlı tanımına sığınmaya meyillidir. İrade koyamamış olduğuna, yazılanı yaşadığına inanması kaçıştır. Kainat bir düzen ve nizam içinde yaratılmıştır. Sebep-sonuç ilişkisi de bu düzenin değişmez yasalarındandır. Bu evrensel yasaların uygulanışını, sonucunu bilmesi aldığı kahinlik sıfatının sebebidir. Ben ektiğimi biçmem diyemezsiniz. Ancak ne ekeceğinize karar verenin siz olduğunu da reddedemezsiniz. Jüpiter o değişmez kuralların hayata geçmesinde uygulayıcı, kaderini seçen ise sizsiniz. Jüpiter’in Kova burcuna geçişinden ‘’kendi kaderini bilen, yazan birey’’ mi anlaşılmalıdır? Hatta evrensel yasalara vakıf, yasaları yaşamına uyarlayan bireyler, olunması gerekmektedir.

Kova burcunda yolları kesişsen Satürn ve Jüpiter’in, gözlerinizi gökyüzüne çevirmenize sebep olacağı kesindir. Uzay ve havacılıkta her türlü gelişmeye tüm Dünya zaten hazır. Fiziki beklentiler yerine, işin ruhsal yönünü biraz inceleyelim. Kova burcunda buluşan iki dev, evrensel nizamı kavrayıp uygulamaya davet çıkarmaktadır.
Bu kavuşum bilgi teknolojisini, ruhsal teknolojiyi akabinde bilginin ahlakını sorgulamayı bize öğretecektir. Zihniniz, gerçek bir özgürlüğe ulaşmak isteyecektir. Teraziniz vicdan olmak kaydıyla özgürlüğe ilerleyin.

‘’Ruhsal Teknoloji’’ nedir?
İnsanın kendi özüne dönerek bilgi alması, ruhsal teknolojinin konusunu oluşturur. İnsan, ‘’öğrenmenin teknolojisini’’ öğrendiğinde evrenin dilini çözecektir. Kendinden başka bir lidere, öğreticiye ihtiyacı kalmayacak hale gelecektir.

Ruhsal teknolojinin ilkel aygıtları; meditasyon, eşzamanlılık, rüyalar ve sezgilerdir. Bu aygıtları ilkel olarak adlandırıyor olmamın sebebi öncül yöntemler olmalarıdır. Ruhsal teknolojinin bu ilksel varyasyonları artık hükmünü yitirmiş, hayatınızda sadece anlık etkilere sahiptir.

Enerji çalışmaları, ritüeller ve olumlamalar zihninizin sınırlarını genişletmenize gerekli katkıyı sağladı. Çekim yasası, bu yöntemleri destekleyerek, insanlığa pozitif düşüncenin gücünü deneyimleme şansı da verdi. Ancak pozitif düşüncenin de yeterli olmadığı bir eşiğe gelindiği, bilinmelidir. Pozitif düşünce, negatif düşüncenin bir üst basamağıdır. İnsan, pozitif düşüncenin üstündeki ‘’nötr bilince’’ ulaşmak zorundadır. Nötr bilince sahip kişi; şartlanmış kapalı zihinden kurtulur. Tüm seçeneklere açık olan insan ise çözüme ulaşır.

Ayrım bilincinden kurtulmadan gerçek bir ilerlemeden bahsedilemez. Bilim-teknoloji, sanat, ekonomi, eğitim, sağlık, inanç, hukuk akla gelen her alanda diğer fikri reddetme refleksinden kurtulmanız gerekir. Öznel bir davranış ya da düşünce biçiminiz olması tabiidir. Tabii olmayan; diğer tarafı katı bir şekilde reddetmenizdir. Çözemediğiniz bir matematik problemi olduğunu var sayalım. Sonuca denediğiniz yöntemle ulaşamıyorsanız çözüm yolunu değiştirmez misiniz? Aynı yoldan ilerlemekte ısrar edip, ben diğer yöntemi hiç uygulamadım, uygulamak istemiyorum der misiniz? Yaşamınızdan keşkelerin ve acabaların temizlenmesi için bile taraf olmaktan vaz geçmelisiniz.
Bilgiye erişim arttıkça insan bilgiyi de istifler hale geldi. Bir bilgiye ya da deneyime ulaşmış olmak, o bilgiyi öğrenmiş olduğunuz anlamına gelmez. İnsan, deneyimle, dış materyalle veya kendi özünden öğrenir. Bilgiyi algıları aracılığıyla işler. Kişi algılarını geliştirmek adına tercih edeceği yöntemlerde özgürken, öğrenme programında bahsi geçen üç yolun eğitiminden geçmelidir. Zekâ çeşitleri, algının gelişen ve sivrilen yönlerini işaret eder. Bilgiyi yaşama tatbik edebiliyorsanız; deneyimin enerjisini hücrelerinize kaydetmiş, öğrenmiş olursunuz. Bu doyuma ulaşan insan kolektif sınırın ötesinden bilgi almaya hak kazanır. Bu sınır aşılarak ulaşılan bilginin, aktarılması, öğretilmesi evrensel bir görevdir. Bu aşamaya gelen insan; öğretirken öğrenir, öğretirse öğrenir. Öğretirken öğrenmek, öğrenme teknolojisine iyi bir örnektir.

Temsil edilen alanda, öğretmenlik yapabilme becerisi kişinin kendi mertebesi ve enerjisi düzeyindedir. Öğretmen deneyimleriyle, okuduklarıyla veya kendi özünden gelen bilgiyi aktararak bu programı tatbik edebilir. Sadece kitaplar değil zamanın, düşüncenin ve enerjinin akışı da okunur.

Bu süreçte insanlık teknolojiyle haşır neşir olacaktır. Çünkü teknolojiyle geliştirilen karşılıklı ilişki teknolojinin de insanı keşfetmesine olanak tanır. Bu keşif insanın öğrenme ve algılama yetileri hakkında ulaşılacak daha fazla bilgiye işaret eder. Süreci sadece bilimsel ve teknolojik keşifler olarak değerlendirmek çok büyük eksiklik olur. Özellikle insanın psikolojik, nörolojik yapısına dair yapılan keşiflerin, günümüz teknolojilerine uyumlanmaya başladığını görebileceğiz. Bu alanda keşifler yapabilecek, günlük yaşama uygulayabilecek kişiler, yeni dünyanın öncüleridir.

Astrolojiye ilginin artışı tamda bu esnada sorgulanmalıdır. Ruhsal teknolojinin temellerinin atılmasında, Astroloji çok önemli rol oynayacaktır. Astrolojiyi öğrenmek, danışmanlık almak veya sürekli Astrolojiyi takip etmek zorundasınız demiyorum. Kendi özünüzün ve mekanınızın dilini öğrenmenin yolunu bulmak zorundasınız, diyorum.
Gökyüzünü dinleyin.
Sevgilerimle.
Bireysel danışmanlık almak, eğitim duyurularından ve daha fazla paylaşımdan haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz:

Instagram: astrologseckinilbuga
askinsifrelerikitap
Facebook: seckin.ilbuga
Aşkın Şifreleri
Twitter: seckinilbuga
askinsifreleri