31.01.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Fırat Karadeniz - firat.karadeniz@milliyet.com.tr
İstanbul Kongre Merkezi 4 Şubat’tan itibaren Gaming İstanbul adını taşıyan bir oyun ve eğlence fuarına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Her geçen sene daha da büyüyen Türk oyun pazarının küresel sahneye çıkacağı fuar dört gün boyunca oyun geliştiricileri ve ziyaretçileri ağırlayacak. Üreticilerle tüketicilerin buluşacağı, oyunseverlerin kostümleriyle boy göstereceği etkinliği ve oyun sektörünü, fuarın marka ve pazarlama iletişimi yöneticisi Meriç Eryürek’le konuştuk.
-Oyun fuarı fikri nasıl çıktı ortaya? Böyle bir ihtiyaç olduğuna mı inanıyorsanız?
Bu fikir uzun zamandır vardı aslında. GL Events, Türkiye’deki ortaklıklarını yaptıktan sonra biz bu projeyi hazırlamaya başlamıştık. Çünkü Türkiye 2014’de Google’ın radarına girmişti; dünyanın en hızlı büyüyen üçüncü oyun pazarı olarak... Hatta o zaman “Yatırımcılar Türkiye’ye dikkat etsin” denilmişti. Biz Google’dan biraz daha önce fark etmiştik aslında. Şunu anladık: Batı’yı ve Doğu’yu buluşturacak bir zirve lazım.
-Türkiye’deki oyun pazarının büyümesindeki etkenler nedir size göre?
İki önemli faktör var: Birincisi donanımların artık her eve giriyor olması. Buna ek olarak internetin yayılmasıyla birlikte donanım gerektirmeyen “Candy Crush”, “Farmville” gibi oyunlar da büyük ilgi görmeye başladı. Sosyal medyanın da bunda büyük bir etkisi var. İkincisi de oyunların kabul görmeye başlaması. Eskiden insanlar “Bizim çocuk oyun oynuyor, ne yapacağız?” diyordu. Şimdi bu anlayış değişti. Anne-babalar da oynamaya başladı. Tüm bunların sayesinde oyun sektörü küresel anlamda Holywood’u geride bıraktı. Hem de iki katıyla...
“Oyun pazarında 74 milyar dolarlık ciro”
-Verebileceğiniz rakamlar var mı?
Tabii ki. Oyun sektörü geçtiğimiz yıl 74 milyar dolarlık ciro yaptı. Türkiye’deki pazar büyüklüğü ise 464 milyon dolar olarak açıklandı. Nüfus oranına bakılırsa İngiltere, Almanya gibi ülkelerin çok gerisindeyiz. Bunun sebebi mevzuat ve vergiler. Bize göre oyunların daha çok insana ulaşması için mevzuat değişmeli. Bunun için de oyun pazarının tanıtılması gerekiyor.
-Mevzuatta ne gibi bir değişiklik bekliyorsunuz?
Vergilerin düşmesi için bir çalışma var şu anda. Oyunların yazılım olduğunun kabul edilmesi gerekiyor. Aslında şu an Türkiye’de yaklaşık 22 milyon oyuncu var. Neredeyse ülkenin üçte biri. 11 milyondan fazla insan ise oynadıkları oyunların içinde para harcıyor. Türkiye’nin bir diğer avantajı da nüfusunun yüzde 51’inin 25 yaşın altında olması.
-Tüm bu rakamları düşünürsek Gaming İstanbul’dan neler bekleniyor?
Gaming İstanbul üreticilerin hem birbirleriyle hem de tüketicilerle buluşacağı bir platform olacak. Oyun sektörüne has bir özellik var: Bu sektörün üreticileri tüketicilerin gözünde yıldız isimler. Bu yıldızları oyuncularla buluşturmak gerekiyor. Üreticiler de Türk tüketicilerle buluşmak istiyor. Bizim yaptığımız araştırmalar hem Amerika’dan hem de Uzakdoğu’dan üreticilerin Türk tüketicilerle buluşmak istediğini gösteriyor. Çünkü Türk oyun pazarı iştah kabartıyor. Biz 2020 yılında pazarın 2 milyar dolara ulaşacağını düşünüyoruz. Tabii bu hedefe mevzuatın düzenlenmesiyle ulaşabiliriz. Çünkü pazar yılda yüzde 7.8 oranında büyüyor. Hem de her yıl. Bu hiç fena değil.
-Sizin tüm bu anlattıklarınız aslında pazarın bu fuardan neler beklediğiyle ilgili? Peki oyunseverler? Biz ne bulacağız fuarda?
Biz fuarı tasarlarken oyunlarla ilgili her şeye yer vermemiz gerektiğini düşündük. AAA olarak adlandırılan oyunları üreten firmaların Türkiye distribütörleri fuarda olacak. Bu firmaların etkinlik ve kampanyaları düzenlenecek. Türkiye’nin en büyük alanda oynanan gerçek kaçış oyununu da fuarda oynayabileceksiniz. Cosplay yarışması bizim için çok önemli. Çünkü cosplay de Türkiye’de ciddi bir yükseliş içinde. Turnuvalar da var tabii. Oyun olunca turnuva da oluyor.
“Sanal gerçeklik TV’den sonraki en büyük gelişme”
-Oyunların geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Gelecekte oyunların nasıl olacağıyla ilgili beklentilerimiz biraz da sanal gerçeklik teknolojisine bağlı. 2016’nın sanal gerçekliğin çıkış yılı olacağının farkındayız. Fuarda sadece sanal gerçeklik üzerine konuşmalar, atölye çalışmalarının yapılacağı bir bölüm olacak. Bunu çok önemsiyoruz çünkü bence televizyonun icadından sonraki en büyük adım sanal gerçeklik. Gelecek yıl sanal gerçeklik odaklı bir fuar yapmak istiyoruz.