'İkinci kez seçilmem doğru yoldayım demek'

Dile kolay... 100 metrede 10 saniyenin altına inen (9.97) üç beyaz atlettten biri olan, 2017’de Londra’da düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası’nda zirveye çıkan, ardından 2018’de Berlin’de gerçekleşen Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda da altın madalya alarak hiçbir şeyin şans olmadığını gösteren Ramil Guliyev’in başarılarına Milliyet okurları bir kez daha kayıtsız kalmadı. Bu yıl 10 milyonun üzerinde oy kullanılan 65. Gillette-Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri’nde üst üste 2. kez “en iyi” seçilen Guliyev, hem duygularını hem de gelecekteki hedeflerini Milliyet’e anlattı.

- Üst üste ikinci kez bu ödüle layık görülmek nasıl bir duygu?

Bu ödül bana doğru yolda olduğumu, çalıştığımı gösteriyor. Önümüzdeki iki yıl çok güzel yarışlar var. İnşallah o müsabakalarda da en iyi derecelerimi yapabilirim.

- Böyle büyük bir organizasyonda halkın oylarıyla seçildin. Halkın sana olan sevgisi hakkında ne düşünüyorsun?

İnsanların atletizme daha büyük ilgi duymaya başladığını düşünüyorum. Bu çok güzel bir şey. Aldığımız dereceler, kupalar sadece kendimiz için değil, halk için... Bu sonuçtan da Türk halkının beni bağrına bastığını görebiliriz.

- Bu ödülü birden fazla kazanan çok az sayıda sporcu var. Sen de onlardan birisin...

Yeni kupalar, yeni dereceler için çok yoğun çalıştığımı belirtmek zorundayım. Hocam son iki senede programımı değiştirdi ve bana “Ya en iyi olacaksın ya da en kötü” dedi. Hocam, genellikle Jamaikalı, Amerikalı atletlerin kazandığı 200 metre gibi zor bir kulvarda şansımın çok yüksek olduğunu düşünüyor. Ben de böyle düşünüyorum. Çünkü 2018’de de zirveye çıkarak geçen yılki başarımın şans olmadığını gösterdim.

“Önemli olan madalya”

- Önce Dünya Şampiyonası ardından da 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları var. Bu iki zor kulvardaki hedefin nedir?

Bizim isteğimiz tabii ki altın madalya. Bunun için çalışıyoruz. En iyi derece için özel yarışlarda da kendimi zorlayabilirim. ama bu iki kulvarda önemli olan şey madalya kazanmak ve onun da altın olması.

- Mayıs ayında antrenmanların daha da yoğunlaşacak. Nasıl bir sezon seni bekliyor?

Diamond Lig yarışları var. Bayrak Dünya Şampiyonası var. Bu yeni yarışlardan biri. Takımlar kategorisinde yapılacak. 4*100 takımında yarışacağım ben de. Ayrıca Fenerbahçe formasıyla yarışlara çıkacağım. Diamond Lig’e davetle gidiliyor ve bu yarışların hepsi için bana davet geldi. Dünya Şampiyonası’nın zamanı ise ters gelebilir. Ağustosta yapılacak yarış eylülde olacak. Ayrıca Doha gibi sıcak bir ülkede koşulacak. Zor olacak ama başarmak için elimizden geleni yapacağız.

- Altın madalyan olmayan tek kulvar olimpiyatlar...

Farklı çalışma stilim Avrupa Şampiyonası’nda gösterdi ki bu bana başarı getirebilir. Bu yüzden daha iyi dereceler gelebilir. Yeni rekoru da kırmayı planlıyorum. Ama her şey yapacağınız dereceyi etkiliyor. Sıcaklık, rüzgâr, yarışın yapılacağı yer... Bunların hepsi iyi ya da kötü yönde sizi etkileyebilir. Pietro Menne’ye ait olan 200 metre Avrupa rekoru 19.72.

“Çok zor zamanlar da yaşadık”

- Olimpiyat altını bu işin zirvesi. 2020’den sonrasını düşündün mü hiç?

Tokyo’dan sonra tabii ki devam edeceğim. Kendimi iyi hissediyorum ve bir olimpiyat daha görebileceğimi düşünüyorum. Bir sakatlık olmazsa 4 senelik bir sezon daha yapabilirim.

- Bolt artık bıraktı. Sprintte yıldız arayışı da var. Bütün gözler de şu anda sende...

Ben 2009’da Dünya Şampiyonası’nda final yarıştım. O zaman 19 yaşındaydım ve doping listesine alındım. Beyaz bir atletin final koşması onları şüpheye sokmuş olacak ki o tarihten itibaren sisteme alındım. Her an her saatte beni denetleyebiliyorlar. Ayda bir kez kesin geliyorlar. Son zamanlarda ise bir gün arayla üç kez geldiler. Onların da kafasında beyaz bir atlet nasıl bu kadar hızlı olabilir düşüncesi vardır. Askerde bile iki kere teste girdim. Ama doping konusunda isteyen istediğini düşünebilir. Sonuç olarak benim her testim sistemde var ve inceleniyor.

- Türkiye için yarışmayı çok bekledin. Buraya gelirken zirveye çıkabileceğini düşündün mü?

Ben evimi terk ederken biliyordum daha büyük bir şeyler yapabileceğimi. Çok zor zamanlar da yaşadık. Ameliyat olsun, sakatlık olsun... Bazı sporcular ameliyattan sonra sporu bile bırakabiliyor. Şansım da yaver gitti diyebilirim. Bolt olsa belki hâlâ bir numara o olabilirdi.

“Tabii ki 200”

- 100 metre mi, 200 mü?

Tabii ki 200. Derecelerim 100’ü zorlayacak kadar iyi değil. Kulüp yarışlarında 100 metre koşmak zorundayım. Ancak 10 saniyenin altına inersem iyi bir derece olur. 10 saniye üstü koşsam Dünya Şampiyonası’nda ancak finale çıkarım. Belki onu bile yapamam. Ama 10 saniyenin altına tekrar inersem tabii ki 100 metre de koşabilirim. 400 ise 200’den daha zor. Daha fazla dayanıklılık gerekiyor. İdman stilleri bile farklı.

“Ben hep asker gibi yaşıyorum”

- Askerlik hizmetini de yaptın. Nasıl geçti askerlik?

Güzel geçti. Aynı kiloda gittim, geldim. Herkes gibi ben de aynı şeyleri yaptım. Asker arkadaşlarım da oldu. Normal insanlar için askerlik zor gelebilir. Erken kalk, yemeklerini vaktinde ye gibi... Ama bizim için normal olan bu. Ben zaten sürekli öyle yaşıyorum.

- Askerlik döneminden herhangi bir anın var mı?

Yarışmak isteyenler oldu. Bir gün de denk geldi. Spora çıkmıştık. Botla, kıyafetle koşacaktık. Onlar koşucaz deyince, ben de ‘Tamam’ dedim. Koşmaya başladık, ama bitiş yerinde yalnız kaldım. Son günde hatıra fotoğrafı çektirmek isteyen çok oldu. Kamptan çıktım ve bir gün sonra askere gittim. Vatani görev bu. Herkesin yapması lazım.

“Her şey para değil”’

- Türkiye’de yeterince destek gördüğünü düşünüyor musun?

Beni isteyen birkaç ülke vardı. Türkiye bana en fazla ilgiyi gösteren yerdi. Atletizmde bir ilki yaptığım için insanlar buna alışmaya çalışıyorlar. Ellerinden geldiğince herkes bize destek oluyor. Tabii ki futbolcular kadar kazanmıyoruz. Her şey para değil, ama atletizme daha fazla ilgi olması lazım. Futbolda Türkiye Kupası’nı alan oyuncu nasıl bir arabaya biniyor, nasıl bir evde kalıyor... Bir de Dünya Şampiyonu olan bir atlete bakın ve düşünün. Bu kıyastan sonra hangi aile çocuğunun atletizme başlamasını sağlar? Tabii bu açığı kapatmak için zaman gerekiyor. Biz ne kadar çok iyi derece yaparsak, daha fazla duyulacak.

- Kulübün Fenerbahçe’den memnun musun?

Fenerbahçe çok büyük bir aile. Beni Türkiye’ye getiren kulüp. Ben sonuna kadar Fenerbahçeliyim. Verdikleri desteğe çok teşekkür ederim. Futbol takımı iyi gitmiyor olabilir. Ama her şey sadece futbol değil. Biz de burada güzel işler yapıyoruz.