26.09.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:
CEYDA ULUKAYA - "Influencer’ son yıllarda gündelik dilimize yerleşen İngilizce kelimelerden. Bugünkü anlamıyla köklü sözlüklerde yer alması dahi henüz iki yıllık. Buna rağmen hızına yetişemediğimiz teknoloji ve elbette hayatımızı baştan aşağı değiştiren pandeminin etkisinden influencerlık da nasibini aldı: Artık satış odaklı düz influencerlar değil, toplumsal fayda gözeten hakiki influencerlar revaçta. Bu dönüşümü ve hakiki influencerların pazarlama sektörünün çehresini ne yönde değiştireceğini içerik ve influencer pazarlama ajansı Boomads’ın yöneticileri Ahmet Erten ve Hilal Meriç’e sorduk.
Pandemi dönemi influencer dünyasını nasıl etkiledi? Bu dönemde öne çıkan trendler neler oldu?
Ahmet Erten: Pandemi dönemi, hayatımızın her alanını etkilediği gibi influencer marketing dünyasını da büyük ölçüde etkiledi. İlk etkisi, markaların influencer’lara olan ilgisinin artması oldu. Evden dışarı çıkmadığımız günlerde saatlerce bir Instagram canlı yayınında güldük, eğlendik, spor yaptık, beslenme tüyoları aldık. Durum böyle olunca aslında sosyal medyada içerik üreten insanların ne kadar önemli bir güce ve etkiye sahip olduklarını gördük. Markalar da medya planlamalarını bu yönde evirerek, sosyal medya platformlarında daha yoğun iletişim yapmaya başladı. Influencer marketing’in önemi ve gücü zaten kanıtlanmıştı ancak pandemiyle beraber bu platformlarda içerik üreticileriyle iletişim yapmak vazgeçilmez oldu diyebiliriz. Pandemiyle online alışverişe ilgi artınca ve artık ‘boomer’ dediğimiz kitle de bu alana yönelince, influencer marketing çalışmalarında e-ticaret entegrasyonları iyice arttı. Yine Instagram’ın pandemi döneminde getirdiği yeni özellik reels, içeriklerin farklılaşmasını, çeşitli challange kurguları gibi daha yaratıcı üretimlerin hayata geçmesini sağladı.
Dünyada bu alanda yeni bir trend konuşuluyor. Pandemi döneminde hakiki influencer (Genuinfluencer) adıyla yeni bir influencer tipi mi doğdu?
Hilal Meriç: Filtrelerin, farklı fotoğraf düzenleme programlarının yönlendirdiği pürüzsüz, mükemmel, gerçek üstü güzellik algısının insanların psikolojileri üzerindeki olumsuz etkisi uzun zamandır tartışılıyordu. Pek çok marka iletişimlerinde, bu mükemmelliyetçi güzellik anlayışını, daha kapsayıcı olan ‘pozitif güzellik’e evirdi. Bu da aslında sosyal medyada farkındalık yaratan bir adım oldu. Pandemi ile birlikte herkesin evde vakit geçirdiği, kişisel bakım ve güzellik rutinlerinin, hatta home office kreasyonlarıyla moda anlayışının da değiştiği bir dönem geçirdik. Bu değişimle birlikte daha doğal ve şeffaf içerikler çok daha fazla tercih edilir oldu. Genuinfluencer olarak tanımlanan içerik üreticileri aslında tam da bu dönemde popüler oldu, bir anlamda doğdu diyebiliriz. Sosyal medya kullanıcıları artık, hayatlarını mükemmel gösteren ve doyurucu, farklı bilgiler edinemedikleri insanlar yerine, daha kendisine yakın gördüğü, bilgi ve tecrübe anlamında daha çok faydalanacakları influencer’ları merkeze koydu.
Türkiye’de bu trendin yansımalarını görüyor muyuz?
A.E.: Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de genuinfluencerlar konuşulur oldu. Özellikle bilgi aktarımı ve yardımlaşmanın olması gerektiği dönemlerde (doğal afet vb) genuinfluencerlar, Instagram canlı yayınları, afet bölgelerine yardım ulaştırma, ihtiyaç listelerini duyurma gibi alışagelmiş influencer içeriklerinden farklı içerikler üretmeye başladı. Bu isimlerin paylaşımları ile sosyal medya üreticilerinin bize dayatttığı mükemmeliyetçi paylaşımlar yerine; toplumu zor zamanlarda bir araya getiren, kişilerin kusurlarını ve zayıf noktalarını da açık yüreklilikle paylaştığı daha gerçekçi bir iletişimin mümkün olduğunu gösterdiler.
‘Genuinfluencer’lar, influencerlar ve influencer pazarlama sektörüne dair bildiğimiz neleri değiştirecek, beklentiler neler?
H.M.: Sosyal medya çok farklı kategoriler ve amaçlara yönelik içerik üreten insanları içinde barındırıyor. Sadece tek bir kitlenin hakim olduğu, belirli söylemlerin var olduğu bir platform hiçbir zaman olmadı. Hatta sosyal medyadaki bu içerik çeşitliliği bizim bu mecralarda uzun zaman geçirmemizi sağlıyor. Bu sebeple, hızlı tüketilen içerikler bu mecralarda yer almaya devam edecek ve hatta markalar da bu içeriklerde kendini görmek isteyecek ama bunun yanında genuinfluencer dediğimiz kitlenin içerikleri daha çok gündemde olacak diyebiliriz.
Peki hakiki influencerların markalar ve kurumların pazarlama anlayışına etkisi ne olacak?
H.M. - A.E.: Son dönemde markalar iletişimlerinde, hayvan hakları, eşitlikçi yaklaşımlar gibi kapsayıcı ve daha çok sosyal sorumluluk içeren konuları merkezine aldı. Markalar, bu temelde gerçekleşen iletişimlerinde hakiki influencerlar aracılığıyla geniş kitlelerle buluşabildiklerini fark ettiler. Önceleri sadece takipçi rakamına bakarak influencer seçimi yapan markalar, şu anda çalışacakları influencer’ın söylemlerine, hedef kitle üzerindeki etkilerine, hayat tarzlarına bakarak tercih yapıyor. Bu da bize yeni nesil iletişimde, genuinfluencer kavramı ile markaların iletişim stratejilerinin paralel ilerleyeceğini gösteriyor.
İçerik ve influencer pazarlama ajansı Boomads’in yöneticileri Hilal Meriç ve Ahmet Erten’in birlikte yazdığı ve Hürriyet Kitap etiketiyle çıkan “Dijital Çağın Mesleği: Nasıl Influencer Olunur?” adlı bir kitabı da bulunuyor.