Esin kaynağı sokak lezzetleri

Şişhane’de, Nupera binasının girişinde iki ay önce açılan Tabla, ahşap masaları, loş ışıkları ve bar bölümü olan hoş bir mekan. Tabla’nın iki ortağı (Melih Demirel ve Çağlar Kıpçak) ve bir danışmanı (Cihan Kıpçak) var. Melih Demirel “Cihan’la birlikte buranın konseptini konuşurken rafine edilmiş sokak yemekleri üzerine açalım dedik” diyor. Zaten mekanın adı da Adana’daki seyyar satıcıların ismi olan “tablacı”lardan geliyor.

Menüde yemekler İstanbul-Eminönü, Antep-Bakırcılar Çarşısı gibi yörelere göre listeleniyor. Sebebi sahiplerinin tecrübelerinden yola çıkılması. Mesela ilikli mercimek çorbası için Demirel’in askerliğini yaptığı Antep’te, Bakırcılar Çarşısı’nda köz ateşinde yapılan aynı adlı çorbadan esinlenilmiş. İzmir-Kızlar Ağası’nın meşhur yemeği söğüş de İzmirli olan Demirel’in “memleket kontenjanından” menüye girmiş.

Menüyü üç ayda bir mevsime uygun biçimde değiştirmeyi planlıyorlar. Kullandıkları ürünlere çok özen gösterdiklerini belirtiyor Demirel. Örneğin kuru fasulyeleri Afyon’da özel olarak susuz yetişiyor; midyeleri Boğaz’dan, etleri Balıkesir’den geliyor.

Menüde her şey yerli

Müşterilerin en çok tercih ettiği yemek midye tavaymış. Bunun yanı sıra ördek etinden yaptıkları, köz patlıcanla tahinli bir salatanın üzerinde servis edilen Adana dürümleri ve
60 derece fırında, 72 saatte kendi buharıyla pişen, közde İspir fasulyesiyle servis edilen dana kaburgaları da büyük talep gören seçeneklerdenmiş.

İçecekleri de yemekleri gibi yerli markalardan oluşuyor. Yerli şarapları ve klasik kokteyllerinin yanı sıra kendi tarifleri olan damla sakızlı bozadan, rakıdan ve tahin-pekmezden yaptıkları üç farklı kokteylleri var. Tatlı olarak İstanbul-Vefa isimli içinde leblebi çıtırı, kış kavunu, armut tartar olan ve naneli Trabzon hurmasıyla sevis edilen boza dondurması, İstanbul-Beyoğlu isimli kuru incir dondurmalı ve sıcak çikolata soslu profiterol öne çıkan lezzetlerden.

Mekanın dekorasyonunu da hep birlikte oluşturmuşlar. İstekleri misafirlerin kendilerini evlerinde hissedebilecekleri küçük ve samimi bir yer olmasıymış, bunu da başardıklarına inanıyorlar. Şişhane’yi tercih etmelerinin nedenini Demirel, “Türk mutfağını tanıtabileceğimiz en iyi yerlerden biri burasıydı” diye anlatıyor. Bu aralar bir Karaköy furyası olduğunu ama uzun vadede Taksim’e geri dönüş olacağını düşünüyorlar.

Davet verilebiliyor

Müzik konusunda, yemek yerken insanları rahatsız etmeyecek tarzda bir liste oluşturmuşlar; içinde cazda var house da... Kendileri 90’lar dinlemeyi sevdikleri için cuma-cumartesi akşamlarındaki listelerini de ona göre yapmışlar. Ağırlık yabancı olsa da Türkçe de çalıyorlarmış. Ayrıca Tabla’da özel organizasyon imkanı da var. İsteğe göre mekan kapatılıp, masalar kaldırılıp 100 kişiye kadar bir davet verilebiliyor.

Öğlene özel menü var

Tabla’da birçok mekandan farklı olarak alakart menü haricinde bir de çorba, salata, makarna, ana yemek ve tatlıdan oluşan bir öğle yemeği menüsü var. Bu menüdeki seçenekler her gün değişiyor. İsterseniz günün menüsünü tercih edip 30 liraya kalkabilirsiniz. Normal bir akşam yemeğinde kişi başı fiyat 80-100 lira arasında değişiyor.
Öğle servisleri 12.00-15.00, akşam ise 18.00-22.30 arası. 23.00’ten sonra müziğin sesini artırarak “lounge”a geçip saat 4.00’e kadar devam ediyorlar. Tabla pazar hariç her gün açık.