PazarDalından sofraya bir hasat hikayesi

Dalından sofraya bir hasat hikayesi

06.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Sadece bir hasat değil bambaşka bir deneyim Gömeç’te erken hasatta yaşayabilecekleriniz. Dalından kopardığınız zeytinlerin saatler içerisinde makineden elinizdeki tadım şişesine dökülüşüne tanık oluyorsunuz...

Dalından sofraya bir hasat hikayesi

Kuzey Ege’nin tarih kadar yaşlı zeytin ağaçlarının bereketi oradan toplanıp farklı ülkelerdeki sofralara geliyor. Bu kadim meyvenin sofralarımıza ulaşana kadarki yolculuğu lezzeti kadar cezbedici. Bir yanda çiftlikleri, diğer yanda üretim tesisi ve Akkızhan Otel’in bulunduğu Gömeç’te bir yaşam merkezi yaratmış Manisalı ailesi... Özem Zeytinyağları’nın sahiplerinin Gömeç’teki butik üretimlerine yakından tanık olup erken hasata katıldık. Fitoterapi uzmanı Dr. Ümit Aktaş’ın da katıldığı etkinlikte zeytinleri erken toplamanın önemini Özem’le Yaşam markasının kurucusu Mehmet Özgü Manisalı’dan, zeytinyağının faydalarını Dr. Ümit Aktaş’tan dinledik.

Dalından sofraya bir hasat hikayesi



Rüzgarı bol Gömeç’te yazdan kalma bir hafta sonu... Güneşin içimizi ısıttığı eylülün son cumartesi gününde sofranın yıldızı erken hasat için sabırsızlandığımız zeytin elbette. Kahvaltınızı fitoterapi uzmanı Dr. Ümit Aktaş’la yapıyorsanız zeytinyağının faydaları kulağınıza küpe oluyor masadan kalkarken. Traktörlerle gidilen erken hasatta makinayla silkinen zeytinler zarar görmesin diye serilen tentelerin üzerine düştükten sonra toplanıyor. Otelin hemen yanıbaşında konumlanan fabrikada tek tek kontrolden geçen zeytinler bekletilmeden kırıcıya dökülüyor. Mehmet Manisalı’dan hasadı erken gerçekleştirmenin zeytinyağının gücünü artırdığını ve pek çok üreticinin maliyet nedeniyle hasada geç başladığını öğreniyoruz. Zeytin dalında durdukça içindeki yağ miktarı ve aynı zamanda içindeki yağın asidi de artıyor. İçindeki yağın barındırdığı insan sağlığına faydalı polifenolik bileşiklerinse miktarı azalıyor. bu sebeple zeytin erken hasat yapılırsa kaliteli, asidi düşük ve polifenol içeriği yüksek bir yağ elde ediliyor. Eğer siz bekleyip kasımdan aralıktan sonra hasat yaparsanız aldığınız yağ miktarı daha yüksek ama kalitesi düşük, asidi fazla ve polifenol içeriği düşük oluyor.

Dalından sofraya bir hasat hikayesi



Manisalı hasatta mevsimin önemini şu şözlerle açıklıyor: “Zeytin erken hasat yapılmalı, mümkünse eylül sonu ekim başı gibi hasat edilmeli. Biz eylül ve ekim aylarında zeytinler dalında yeşil renkteyken topluyoruz. Zeytin dalında durdukça asit artar ve fenolik bilişenler düşer. Bu nedenle erken hasat önemli.” Otel ve zeytinyağı fabrikasını aynı bahçede buluşturan ve konuklarına sabah sofralarına gelen ürünlerin üretim aşamasına tanık olma şansı veren marka ürettikleri zeytinyağlarını Türkiye dışında İngiltere, Hollanda, Almanya ve İsviçre’ye ithalat ediyor. Özem’le Yaşam Merkezi’nde ayrıca peynir ve sirke de üretiliyor. Sirke atölyesine katıldığımız merkezde elmalı sirke yapmanın inceliklerini öğrendik. Bize sirke atölyesi veren Özem’le Yaşam’ın Kurucusu Manisalı zeytinyağı alırken üretim tarihi 12 aydan kısaysa o zeytinyağını tüketin uzunsa tüketmeyin. Bir yıldan fazla süreyle depolanacak zeytinyağı almayın diye uyarıda bulunuyor.

Dalından sofraya bir hasat hikayesi



“Zeytinyağı anne sütüne en yakın yağdır”

Erken hasatta bulunan isimlerden biri olan ve zeytinyağı tüketiminin önemini sıkça belirten Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş zeytinyağının faydalarından bahsederken zeytinyağının anne sütüne en yakın yağ olduğunu özellikle vurguluyor. Dr. Aktaş, “Her yaştan ve sağlık grubundan insan zeytinyağı tüketebilir. Unutmamak gerekir, insanlar kilolara çok takılıyor, zayıflamanın yolu yağı kesmek değildir. Tam tersine zayıflamak istiyorsanız karbonhidrattan uzak durmalısınız. Bebeklerin beslenmesinde maalesef zeytinyağı çok az kullanılıyor oysa zeytinyağı anne sütüne en yakın yağdır. Bebeğinize doğduğu günden itibaren zeytinyağı verebilirsiniz” diyor.

Dalından sofraya bir hasat hikayesi



Zeytinyağını neden tüketmeliyiz sorusunu yönelttiğimiz Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş “Zeytinyağı prebiyotiktir. Probiyotiklerin çoğalmasını sağlar böylece bağışıklığı destekler. Çok güçlü bir antioksidandır, sizi gençleştirir. Hücrelerdeki DNA hasarını önler, yaşlanmanızı engeller. Zeytinyağı diyabete karşı korur. Zeytinyağı kansere karşı koruyucudur. Zeytinyağı kötü kolestrole karşı koruyucudur. Zeytinyağı tüketmezseniz damar sağlığınızı koruyamazsınız. Zeytinyağı tansiyondan korur, kalp damar hastalıklarından korur ve damar plaklarının oluşmasını engeller” şeklinde sıralıyor zeytinin yararlarını.