Beyler, istikamet erkeklik sempozyumu

Kadınların öldürülmesi, çocukların tecavüze uğraması, polisin gözaltına alırken eylemci öğrencilere cinsel tacizde bulunması, okumak istiyorum diye valinin karşısına çıkan kız çocuğunun intihar süsü verilmiş bir cinayete kurban gitmesi, çocuk yaşta evlendirilen kızlar, birbirine sinirlenen erkeklerin ekranda “Sana etek giydiririm!” tehdidi savurması, “ana” denilse de devletin basbayağı baba olması ve daha fazlası... Bunlar sadece kadınların meselesi mi?
Değil elbette ama bugüne kadar bunlara sadece kadınlar kafa yoruyor, karşı çıkıyor, akademik çalışmalar yapıyor, çözüm arıyordu. Sonra onları duymaya başladık. “Erkekliği” sorgulayan erkekler... Çoğunluğu akademisyen. Gruplarının adı: Erkek Muhabbeti...
İnternet sitelerinde şöyle anlatıyorlar kendilerini: “Erkek Muhabbeti erkek egemenliğine, transfobiye, bifobiye, türcülüğe, cinsiyetçiliğe, homofobiye karşı bir erkeklik çalışma grubudur. Amacı erkeklerin erkekliğe dair eleştirel çalışmalar yapmasına katkı sağlamaktır. Özellikle genç erkekler hedef kitlesidir.”
Grup 11-13 Eylül 2014’te İzmir’de Erkeklik Çalışmaları Sempozyumu düzenliyor. Alanın duayenleri Michael Kimmel, Jeff Hearn, Elijaf C. Nealy ve Türkiye’den Serpil Sancar (Mülkiye’nin değerli hocasının “Erkeklik: İmkânsız İktidar” kitabını okumayanlar lütfen hemen okusun!) orada olacak.

“Amacımız eleştirel bir alan yaratmak”
Sempozyumu ve grubun ilk sayısı nyeni basılan dergisi Masculinities Journal’ı, derginin editörlerinden Murat Göç ile konuştuk. Yrd. Doç. Göç, Pamukkale Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi...
“Sempozyum ile erkeklik çalışmalarını irdeleyen insanları buluşturmayı hedefledik” diyor Göç. “Bizim grubumuzun adı Eleştirel Erkeklik İncelemeleri İnisiyatifi. 2013 başında kurulan, sosyoloji, psikoloji, edebiyat, siyasal bilimler, medya çalışmaları gibi farklı alanlarda çalışan araştırmacıların ve aktivistlerin oluşturduğu bağımsız bir çalışma grubuyuz. Amacımız erkeklikle ilişkilendirilen her alanda, devlet veya tarih anlayışından toplumsal iktidar anlayışına kadar her yerde, her şeyde, sorgulayarak eleştirel bir alan yaratmak. Yüksek lisans ve doktora öğrencileri için panellerin, atölye çalışmalarının, film gösterimlerinin ve sanatçıların eserleriyle katılabileceği çalışmaların olacağı bir sempozyum planlıyoruz. Bir de akademik dergi çıkarıyoruz. İlk sayı için Hindistan, Afrika, Malezya, İngiltere, Amerika ve daha birçok ülkeden çok sayıda makale geldi. İngilizce olmasının nedeni bu alanda Türkçe kaynak çok az ve terminoloji henüz oturmuş değil. Belki ikinci sayıyı Türkçe çıkarırız.”
Bütün bunları okuduktan sonra,
“Erkek milleti değil mi?” diye kızarken
bir kez daha düşünün! Sayıları az da olsa erkekler adına umut verici...

Bir kitap da sen gönder!

Yarın Ahmet’in doğum günü... Ahmet Atakan geçtiğimiz eylül ayında Antakya’da ODTÜ’lülere destek vermek için yapılan eylemde kendisini kovalayan polisten kaçarken “düşerek” hayatını kaybetmişti. Ahmet Atakan adına bir kütüphane kuruluyor ve yarın açılması planlanıyor. Kütüphanede Ali İsmail Korkmaz ile Abdullah Cömert’in adları da salonlarda yer alacak. Çocuklar için Alternatif Eğitim, kadınlar için Yaratıcı İşler atölyeleri ile kentteki kültür ve geleneklerin belgelerinin toplanacağı Güneyin Üç Fidanı Görsel İşitsel Hafıza Merkezi’nin bulunduğu kütüphaneye siz de kitap gönderebilirsiniz.
Adres: Ahmet Atakan Kütüphanesi,
Elektrik Mahallesi, Ay Sokak, Cemil Yıldız Apartmanı, Kat: 1 / Hatay

İşini aşkla yapan sanatçı

Geçtiğimiz yıl Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok şehrin tiyatro izleyicisi genç bir oyuncuyla tanıştı: Ahmet Melih Yılmaz... Tek kişilik oyunu “Kadınlar Aşklar Şarkılar”da trans kadınların sesi olmuştu; şimdi ise Gezi olaylarına katılan bir sokak çocuğunun, Apaçi Mustafa’nın ta kendisi... Yine tek kişilik bir oyunla büyülüyor herkesi.
“Artık Hiç Bi Şii Eskisi Gibi Olmayacak Sil Gözyaşlarını”, Ankara Domus Sanat Çiftliği’nin oyunu. Yazan, oyuncunun Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi’nden hocası, “Kadınlar Aşklar Şarkılar”ın da yazarı Şamil Yılmaz, yöneten ise Cansu Yumuşak.
Ahmet Melih Yılmaz, Gezi eylemlerine katılan Apaçi Mustafa’yı, diğer adıyla Azver’i anlattığı oyunu ile 18 Şubat’ta Ankara-Eskiyeni Bar’da, 23 Şubat’ta İstanbul-Sekizincikat’ta olacak.
Gezi ruhu yaratıcılığımıza iyi geldi dedim ya... Bunu Ahmet Melih Yılmaz’a da söyledim. Mütevazı oyuncu hemen ekledi: “Bu tek başına bir Gezi oyunudur diyemeyiz. Gezi olayları arka planda ilerliyor. Hani
o eylemlerde sokaklarda gördüğümüz birbirinden farklı insanlar vardı ya, Apaçi Mustafa da direnişe katılan
o insanlardan biri. Biz onun hikayesini anlatıyoruz. Tıpkı ‘Kadınlar Aşklar Şarkılar’da olduğu gibi yine seyirci
ile interaktif bir oyun.”
“Kadınlar Aşklar Şarkılar” mı?
O da devam ediyor... 22 Şubat’ta İstanbul’da, 25 Şubat’ta Ankara’da aynı mekanlarda... İşini aşkla yapan bu genç sanatçıyı, Ahmet Melih Yılmaz’ı daha çok konuşacağız.