21.11.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Nişantaşında ev yemekleri ve özellikle de cheesecakei ile ünlü olan Kantinin sahibi Şemsa Denizsel önce kendine bir ortak edindi. Sonra da yine Nişantaşında yeni bir yer açtı: Mim Kemal 19. Denizselin ortağı bir Kantin müdavimi ve aynı zamanda aile dostu olan Sinan Faik Aşkın. Eski Nişantaşılılardan olan bu iki ismi bir araya getirense semte uygun olmayan mekanların artışı. İkili Mim Kemal Öke Caddesindeki daha önce Kulis ve Cafe de Paris olarak hizmet veren 19 numaralı yeri görür görmez "Burası ne güzel bir restoran olur" fikrine kapılmışlar. Zaten Denizsel "Ben başka bir yerde lokanta açamam. En iyi işi, en iyi bildiğim semtte çıkarırım" diyor. "Zamansız bir mekan yaratmak istedik" diyen ortaklardan Denizsel mutfakla, arkeolog olan Aşkın ise dekorasyon ve konseptle ilgilenmiş. "Neden aynı semtte ikinci bir yer açtınız? Mim Kemal 19da yaptıklarınızı Kantinde uygulayamaz mıydınız?" diye sorduğumuzda Denizsel "Kantin beş yılda bir nevi Nişantaşı semtinin kantini gibi oldu. Her öğlen gidip ev yemekleri yediğiniz, göz aşinası olduğunuz birçok insanı gördüğünüz bir mekan çünkü. Aynı zamanda sınırları çok belli olan ve bunlara çok sadık kalan bir yer. Kantin bir öğle yemeği mekanı. İçki satmıyor. Dolayısıyla satış fiyatını belli bir çizgide tutmak zorunda. Bu yüzden yapmak istediğim ama orada yapamayacağım şeyler vardı. Çünkü çizgisi oturmuş bir mekanı bozmaktan yana değildim." Denizsele göre Mim Kemal 19; barıyla, müziğiyle, yemekleriyle, dekorasyonuyla tam olarak bir restoran. Denizselin dediği gibi Kantinden farklı olarak burası pek çok farklı akşam yemeği seçeneği de olan, içki içilen, sevgilinizle gelip "flört edebileceğiniz" bir restoran hem de. Mekanın uygulaması mimar Bülent Güngöre ait. Ancak Aşkın da dekorasyon konusunda Bingöre fikir vermiş. Mekana sıcaklık katması için ahşap kullanılmış. Mekanın 10 yıl sonra bile dekorasyonuyla demode olmaması için de olabildiğince sade döşenmiş.Mekanın isminin adresi yani Mim Kemal 19 olmasının nedeni ikilinin yabancı bir isim seçmek istememesi. Aşkın çok iddialı bir isim koymak istemediklerini, mekanın yemeğiyle, atmosferiyle iddialı olmasını istediklerini söylüyor. İsim bulmakta zorlanınca son çare olarak İtalyada, New Yorkta olduğu gibi mekana adresinin adını vermişler.Ortaklar "10 yıl sonra da aynı çizgide kalmak, bir Nişantaşı klasiği olmak istiyoruz" diyorlar. Bar konusunda örnek aldıkları mekanlarsa "eski usul barlardan" Maçkadaki eski Zihni Bar, Park Otelin barı ve Papirüsün ilk yıllarındaki hali.Mönüyü hazırlayan Denizsel "Burada ya Türk yemeklerini yabancı tekniklerle yaptık ya da yabancı yemekleri bir şekilde Türkleştirdik. Bazı yemeklerde teknik yabancı, malzeme Türk; bazılarında ise teknik Türk, malzeme yabancı" diyor. Denizsel devam ediyor: "Sufle Fransız tadına sahip bir yemek ama biz bu yemeği Kars gravyeri, İzmir teneke tulumu ve eski kaşarla yapınca Türk damak tadına da uydurduk." Mönüde yer alan osso buco ise dana incikle yapılan ünlü bir İtalyan yemeği. Ancak Denizsel mekanında osso buco yaparken kuzu gerdanı madalyonlarını kullanmış. Denizsel bu yemek için "Teknik İtalyan, malzeme Türk" diyor. Salatalar da bildiğimiz salatalardan biraz farklı. Mesela çiğ sebzelerden yapılan kuridete salatanın içinde şalgam, kabak, havuç, salatalık ve Japon turpu gibi malzemeler var. "İçki içebileceğiniz, flört edebileceğiniz bir restoran" Tava, tencere, ızgara ve fırın gibi pişirme yöntemlerine göre ayrılan ana yemekleri bonfile, bıldırcın, kuzu pirzola, palamut pilaki ve hindi fırın köfte gibi yemekler oluşturuyor. Ana yemeklerin çoğunun yanında bulunan kibrit patatesler saf zeytinyağıyla ve bir diş sarmısakla beraber kızartılıyor. Mekanda en çok lüfer tartar, peynirli sufle, lakerda carpaccio, levrekli açık lazanya, pazılı peyniraş, buhara pilavı, ördek şnitzel ve sakızlı sütlaç brulee satılıyor. Öğle yemeklerini burada hızlıca yiyip çıkmak istiyorsanız 19 milyon lira ederindeki set mönüyü tercih edebiliyorsunuz. Mönüdeki yemekler pişirme yöntemlerine göre ayrılıyor Mekanda tiyatro veya konser öncesi için akşamüstlerinde de hızlı mönüler adıyla mönüler çıkarılacak. Mim Kemal 19a 25 yaşındakiler de 70 yaşındakiler de geliyor. Yani müşteri profili geniş. Yabancı müşterilerinin sayısının fazlalığı nedeniyle mönü şu sıralar İngilizceye çevriliyor. Saat 11.30da açılan Mim Kemal 19 saat 15.30a kadar öğle yemeği servisi veriyor ve bar açılış saatine yani 18.30a kadar kapalı kalıyor. Barda içilen içkilere Şemsa Denizselin yaptığı pateler ve turşular eşlik ediyor. Mekanın DJi Burak Öcal barın açılış saatinden itibaren caz, elektronik caz bazen de eski İtalyan parçalar çalıyor. Mekanın mutfağı saat 22.45e kadar sipariş alıyor. Ancak Mim Kemal 19 saat 01.00e kadar açık. 70 kişilik kapasiteye sahip mekan pazar günleri kapalı. Tel: (0212) 224 19 87 Tiyatro ve konser öncesi hızlı mönüler