Türk Hava Yolları'nın Malatya, Gaziantep, Diyarbakır'dan gelen tahliye uçakları, yüzlerce depremzedeyi İstanbul'a taşıdı. Saat 16.00 sıralarında İstanbul Havalimanı'na inen uçaklardan çıkan yolcular, başta İstanbul olmak üzere çevre şehirlerdeki yakınlarının yanına yerleşecek. Gelenler arasında çocuk ve yaşlı ailelerin çoğunlukta olduğu görüldü. Büyük felaketin ardından depremzedeler yaşadıkları tarifsiz acıyı anlatmakta zorlandılar. Kimi ayağında terliğiyle kimi battanesiyle uçaktan indi. Depremzedeler şehirlerindeki son durumu ve yaşadıklarını basın mensuplarına anlattı.
"İLK GECE SICAK BİR ÇORBA BULAMADIK"
Ailesini ziyarete gittiği Malatya'da depremi yaşayan Yurdagül Tokuşlu, anne ve babası ile kardeşleri ve yeğenlerini alıp İstanbul'a getirdi. Deprem anında yaşadıklarını "Tek kelimeyle çok korkunçtu" diyerek aktaran Tokuşlu, "Çocukları alıp ailece sakin ve güvenli bir yere geçmeye çalıştık. O depremde şu insanların yaşıyor olması hakikaten Allah'ın bir mucizesi, Gerçekten çok şiddetli bir depremdi. Enkaz altında insanlar var. İki gündür biletler iptal edildi. Otogara gittik ama çökmüş durumda. Gerçekten durum çok kötü. İçme suyu alınamıyor. İlk gece sıcak bir çorba bulamadık. Kar var. Çadırlar kuruldu fakat ısıtıcı yok." diye konuştu.
"BİR YAKINIMIZIN EVİNE SIĞINACAĞIZ"
12 kişilik ailesiyle Malatya'dan İstanbul'a gelen Selda Çiftçi de deprem anında ve sonrasında çok büyük sıkıntı çektiklerini ifade etti. Çiftçi, "THY'ye çok teşekkür ederiz bizi buraya ücretsiz getirdiği için. Arkamızda enkaz yığınları bırakıp buraya geldik. Bir yakımınız var burada(İstanbul) ve onun evine sığınacağız. Benim evim hasarlı. Ancak Malatya'da 30 metrede bir yıkılan bina var. Biz çıktığımızda sadece birkaç enkazda arama başlamıştı. Malatya'dan 4 saate Elazığ'a geçebildik" dedi.
"ÇOK BÜYÜK BİR FELAKET"
Çok büyük bir felaket yaşadık. Ne yemek ne içmek, ne çay, ne evlerimiz... Hep sokaklardayız. Lokantalar, fırınlar her yer kapalı. Eve de girip bir şey yaptığımız yok. Çok perişan olduk. Oğlum burada.Şimdi gelip alacak bizi. Ölenler, yaralananlar, çığlık atanlar.. Yani çok büyük bir felaket
Gaziantep'ten yeğeniyle birlikte gelen 83 yaşındaki emekli öğretmen Sevgi Çeken ise yaşadıkları büyük felaketi gözyaşları içerisinde anlattı. Çeken şunları söyledi:
"Allah'a şükür biz sağ kurtulduk ama bizim kurtulmamız yetmiyor ki? Ülke mahvoldu. Yanı başımızda koca koca apartmanlar yıkıldı.
Acımız çok büyük. Tarif edilemeyecek. Çok şükür buraya kadar geldik kalacak yerimiz var. İçimize sinmiyor. Çok büyük bir sarsıntıydı. Öğleyin ikinci bir sarsıntı oldu. Az ilerimizde bir bina çöktü. O binanın çöküşünü gördük. Benim evim Allah'a şükür sağlam ancak doğalgazımız yok. Kış günü ısınmak yok. Onun için buraya geldim. Allah kalacak yeri olmayanların yardımcısı olsun."
Malatya'dan İstanbul gelen ve buradan da Antalya'daki kardeşinin yanına sığınmak üzere gidecek olan Hasan Güven ise evlerinin oturulacak durumda olmadığını söyledi. Güven, "İki defa sallandık. İkisi birbirinden beter. İlk sallamada 140 bina yerle bir oldu. İkincisinde onun iki, üç katıydı. Sağlam tek bir bina yok. Apar topar ancak bir battaniye alabildik. Evimiz oturulacak durumda değil. Buradan Antalya'ya kardeşimin yanına gideceğim. Kışın ortasında kar var. Millet dışarıda. Ailecek geldik. 8 kişiyiz ve annem hasta." dedi.