
Şubat ayında geçirdiği şiddetli bronşit nedeniyle 37 gün Roma'daki Gemelli Hastanesinde çift taraflı zatürre teşhisiyle tedavi gören 88 yaşındaki Papa Franciscus, iki hafta önce hastaneden taburcu olmuş, dün Paskalya Bayramı'nda halkla buluşmuştu.
PAPA FRANCIS'İN HAYATI
Latin Amerika kökenli ilk Papa olan Papa Francis, 17 Aralık 1936'da Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te doğdu. Asıl adı Jorge Mario Bergoglio'dur. Ailesi İtalyan göçmenleriydi. Genç yaşta Katolik rahipliğine adım atarak, 1969'da papazlık görevi yapmaya başladı. 1973'te de Cizvit Tarikatı'na katıldı. Bergoglio, Katolik Kilisesi'nde hızla yükseldi ve 1998 yılında Buenos Aires Başpiskoposu oldu. 2001'de Kardinal unvanını kazandı.
2013 yılında, 266'ncı Papa olarak seçilen Bergoglio, Papa Francis adını aldı. Papa Francis, kilisenin dünya çapındaki sorunlarına dair açık fikirli yaklaşımı, yoksullukla mücadeleye verdiği önem ve çevre sorunlarına duyduğu hassasiyetle tanınır. Ayrıca, Katolik Kilisesi'nin modernleştirilmesi için çeşitli reformlar yapmaya çalışmış ve toplumsal adalet konularında sıklıkla açıklamalar yapmıştır.
Papa Francis, aynı zamanda en düşük gelirli gruplara yönelik politikaları savunmuş, ekolojik krizle mücadele için dikkat çekici açıklamalar yapmış ve diyalog, barış ve hoşgörüye verdiği önemi vurgulamıştır. Özellikle, Katolik Kilisesi'nin homofobi ve kadın hakları gibi meselelerde daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi gerektiği üzerine durmuştur.
GAZZE HAKKINDA SÖZLERİ
Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, sık sık Gazze'deki katliamla ilgili açıklamalar da yaptı. Papa, Aralık ayında İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde bulunan kiliselere ve Hristiyanlara yönelik saldırılarına değinerek, “Bazıları ‘Bu bir terör, bu bir savaş’ diyor. Evet, bu bir savaş, bu bir terördür" dedi.
'SİLAHLAR SUSSUN, DİYALOG BAŞLASIN'
Papa hastaneden çıktıktan sonra ilk konuşmasında "Aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği saldırıların yaşandığı Ukrayna'da barış için dua etmeye devam edelim. Aynı şey Gazze'de de yaşanıyor. İnsanlar barınaksız, yiyeceksiz, temiz susuz, akıl almaz koşullarda yaşamaya zorlanıyor. Silahlar sussun, diyalog başlasın. Tüm rehineler serbest bırakılmalı ve halka yardım edilmelidir" demişti.