Kentte geçen yıllarda dolandırıldığı kişilerin kimlik kartını afişe bastırıp megafonla bağırarak sokakları dolaşan, ceza aldığı için de sattığı zeytin, zeytinyağı, salça gibi ürünleri etrafa saçan Osman Aslan, 3 yıl önce otogarda çiğ köfte ve ayran satmaya başladı.
Otogarda kiraladığı küçük bir iş yerinde yaşayan Osman Aslan, satış yaparken sergilediği tavırları ve sözleriyle, kış mevsimlerinde ise sırtında gezdirdiği sobayla sosyal medyada ilgi odağı oldu. Çocukluk yıllarından bu yana meraklı olduğu yılanları da toplayıp beslemeye devam ederek otogarda sergileyen Osman Aslan, hem çevresinde hem de sosyal medyada ‘Yılancı Osman’ olarak tanındı.
Osman Aslan’ın renkli kimliğinin arkasından, aile dramı çıktı. Gençliğinde ticaret yapan yapan ve maddi durumu iyi olan Osman Aslan’ın 44 yıl önce amcasının kızı K.A. ile evlendiği, bu evliliğinden 3’ü kız 7 çocukları olduğu belirtildi. K.A.’nın aile üyelerinin tutumları yüzünden şiddetli geçimsiz yaşadıkları öne sürülen çiftin ilk evlat acısını 31 yıl önce yaşadığı bildirildi. Çiftin Ayfer Aslan isimli çocuklarını henüz 5 yaşındayken Şakirpaşa Mahallesi'nde yolun karşısına geçmek isterken kamyonet çarpması sonucu kaybettiği, bu olaydan 7 yıl sonra ise 2000 yılında 16 yaşındaki oğulları Mazlum Aslan'ın uçucu madde kullananlar tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıktı.
Şakirpaşa Mahallesi’ndeki evleri uğursuz olduğu gerekçesiyle Toros Mahallesi’ne taşınan çiftin arasının daha da açıldığı, kalan çocuklarının da psikolojisinin bozulduğu ve Osman Aslan’ın eşi hamileyken 2004'te evi terk edip başka bir kadınla ilişki yaşaması üzerine çiftin 13 yaşındaki kızları Nazlıcan Aslan, 20 Mayıs 2013’te ablasına “Sen görürsün siz babamı eve getiremediniz ama ben onu bu eve getireceğim. Ben bunu başaracağım” dedikten sonra kendisini asarak intihar etti. İlk eşi ve çocuklarıyla arası her geçen gün kötüleşen Osman Aslan, kızının cenazesine katıldıktan sonra bir daha aile üyeleriyle iletişim kurmadı. Osman Aslan'ın ailesiyle arasının bozulmasında sürekli içki içmesinin yattığı da iddia edildi. Bu süreçte psikolojisi bozulan oğullarından biri ruh sağlığı hastanesine yattı, biri de karıştığı yaralama olayı nedeniyle tutuklanarak 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
'İNSANLARDAN DARBE YEDİKÇE YILANLARI SEVMEYE BAŞLADIM'
Yaşadıklarını DHA’ya anlatan Osman Aslan, amcasının kızı K.A. ile severek evlendiğini ancak eşinin ağabeyi yüzünden aralarının bozulduğunu, onlara maddi yardımlarda bulunmasına rağmen aile düzeninin bozulduğunu söyledi. Yaşananlardan eski eşini sorumlu tutan Osman Aslan, “Ben bağrıma beton bastım. Bende ne evlat ne eş ne kardeş acısı kaldı. Babam öldüğünde cenazesine bile gitmedim. Ben çocukken ailem Adıyaman’da keçi yetiştiriciliği yapıyordu. Ben ise istemiyordum. Tüccardım, varlıklıydım, hepsine yedirdim içirdim. O dönem 300 işçinin yevmiyesini günlük kazanıyordum ama boşmuş demek ki. 7 çocuğum vardı, 3’ü gitti. Hiçbiriyle görüşmek istemiyorum. Böyle olmasaydı, torunlarımı kucağıma alıp yaylalarda, lüks içinde yaşatacaktım. Yoksa benim ne işim var ayranla, köfteyle? Şimdi gece 02.00’de uyanıp ayranla çiğ köfte yapıp satıyorum ama şerefimle yaşıyorum. Aradan geçen süreçte ne ailemde ne de ticarette yüzüm gülmedi. Çok kez dolandırıldım. Beni öldürdüler. Derdimi anlatsam 1 sene dinlersiniz. Ben insanlardan darbe yedikçe yılanları sevmeye başladım” dedi.
HAYVANA EZİYETTEN İŞLEM YAPILDI
Yılanlarla ilgilenirken çevresindeki vatandaşların çektiği görüntüler nedeniyle de polisin tutanak tuttuğunu sözlerine ekleyen Osman Aslan, “Yetmezmiş gibi yılanlara eziyet ediyormuşum diye polisler geldi ceza tutanağı tuttu. Ben yılanları yakalayıp işkence yapmıyorum. Her gün onları ciğerle besliyorum. Onları koynumda besliyorum. Tutanaktan sonra gittim onları doğaya saldım. Salarken de görüntüleyip polise gönderdim” diye konuştu.