İstanbul'da, 2020 yılının ilk 10 ayına ait yangın verilerini açıkladı. Verilere göre, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yangın sayısı, yüzde 7,6 azaldı. İstanbul İtfaiyesi, 2020 yılının ilk 10 ayında yangın, sıkışmalı trafik kazası, can kurtarma, su baskını gibi toplam 55 bin 419 olaya müdahale etti.
İtfaiyenin açıkladığı verilere göre, yılın ilk 10 ayında İstanbul'da çıkan toplam yangın sayısı, 17 bin 697 olarak kaydedildi. Geçen yıl ise bu sayı 19 bin 161'di. İstanbul'daki 10 yangından 7'si sigara ve elektrik kontağı nedeniyle çıktı. Sigaranın neden olduğu yangınlar, toplam yangın sayısının yüzde 40,55'ini oluşturuyor.
Kıyaslama yapıldığı zaman 2019 yılının ilk on ayıyla, 2020 yılının ilk 10 ayı arasında, yangın sayısında belli bir oranda düşüş olduğunu dile getiren Albayrak, "Aşağı yukarı yüzde 7.7 civarında bir düşüşümüz var. Bunun tabii farklı nedenleri var. Özellikle bizim İtfaiye Daire Başkanlığı bünyesinde yürütmüş olduğumuz, farkındalık ve bilinçlendirme eğitimleri neticesinde.
Tabii bir de ilçelerin demografik yapıları, sanayileşme, bina stokunun kalitesi… Bunların hepsi önemli rol oynuyor. En çok yangın çıkma nedeni aslında sigara kaynaklı. Bizdeki yangınların yaklaşık olarak yüzde 40,55'i sigara kaynaklı yangınlar.
İkincisi ise elektrik kaynaklı yangınlar. Bunlarda yüzde 26 civarında. Dolayısıyla toplamda baktığınız zaman aslında yangınların yüzde 68'e yakını hem sigaradan hem de elektrik kaynaklı yangınlardan oluşuyor. Yüzde 2,6 civarında da çocuklar yangına neden oluyor.
2020 yılının ilk 10 ayında, İstanbul İtfaiyesi'nin olay yerine ortalama ulaşma süresinin, 5 dakika 41 saniye olduğunu ifade eden Albayrak, şunları söyledi:
"Uluslararası standartlarda aslında bu 6 civarındadır. Bizde 5,41 çıkmasının sebeplerinden bir tanesi de, çeper ilçeler dediğimiz Silivri, Çatalca, Şile, Beykoz, Sarıyer gibi ilçelerde özellikle yüzölçümü yüksek, yerleşimi daha az olan yerlerde, maalesef yangın çıktığı zaman oraya ulaşmak süremizi artıyor.
Bu da ortalamayı da artırıyor aslında. Biz aslında 5,28 ila 5,31 arasında bir rekora sahibiz diyelim ama bunun için de çeşitli önlemlerimiz var. 124 itfaiye istasyonu var, Tuzla'dan ve Çatalca Binkılıç köyüne kadar dağılmış itfaiye istasyonlarımız var.
Bunların 97 tanesi profesyonel, 27 tanesi de gönüllü itfaiye istasyonları. Bu çeper ilçelerde özellikle, çıkan yangınlara biran önce müdahale edilebilmesi anlamında gönüllü itfaiye istasyonlarımız, büyük rol oynamaktadır. Çünkü biz itfaiyecilerin bir mottosu vardır, biz deriz ki, 'En büyük yangın bir kova suyla söndürülür'. Ancak bunu zamanında yaparsak."
Yangınların yüzde 68,5'i Avrupa yakasında, yüzde 31,5'u ise Anadolu yakasında meydana geldi. Avrupa yakasında en çok yangın çıkan ilçe Esenyurt, Anadolu yakasında ise Pendik olarak kaydedildi.
İstanbul İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak, "İtfaiye Daire Başkanlığı'nın iki ana müdahale müdürlüğü var. Avrupa Yakası ve Anadolu Yakası İtfaiye Müdürlükleri. Dolayısıyla kendi içimizde de bu yangınlara müdahaleleri Avrupa Yakası ve Anadolu Yakası olarak ayırıyoruz.
Avrupa yakasının personel açısından dağılımı yüzde 65 civarında, Anadolu yakasında yüzde 35 civarında. Sebebi şu, Avrupa Yakasındaki yangın sayımızın miktarı, Anadolu yakasındaki yangın sayısı miktarından daha fazla.
Bütün çıkan yangınların yüzde 68 civarı Avrupa Yakasında, yüzde 31,8 civarı ise Anadolu Yakasında gerçekleşti. En fazla yangının çıktığı ilçemiz Avrupa Yakasında Esenyurt, en az yangının çıktığı ilçemiz ise Bakırköy. Anadolu yakasında ise en fazla yangın Pendik'te en az yangın da Adalar ilçemizde gerçekleşti" dedi
Malumunuz özellikle bu pandemi sürecinde evde tıkalı kaldılar. Genellikle de her ne kadar böyle yıllara göre bakıldığı zaman azalma görünse de maalesef çocuklar, ateşle oynamayı seviyorlar" diye konuştu
Yangına müdahale için yola çıkan ekiplerinin, çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını ve bunun da olay yerine ulaşma süresini uzattığını anlayan Remzi Albayrak, "Yani bizim başımıza hiç gelmez dememeli vatandaşlarımız. Özellikle araçlarını park ederken, bir itfaiye aracın geçebileceği mesafeye çok dikkat etmeliler.
Yani park ettikten sonra şöyle dönüp bir bakmalılar ki, buradan bir itfaiye aracı geçebilir mi diye. Tabii bu vatandaşın üzerine düşen görev, bir de İlçe belediyelerimizin üzerine düşen görevler var. Bazı tedbirlerin alınması lazım, özellikle dönemeçlerde araçların park etmemelerini sağlamaları için çeşitli fiziksel önlemler almaları lazım. Bir de itfaiye Daire Başkanlığı'nın üzerine düşen görevler var. Bizim de, özellikle Tarihi Yarımada gibi böyle eski yerleşim alanlarında sokakların, caddelerin daha dar olduğu yerlerde, küçük itfaiye araçlarına ihtiyacımız var.
Bu konuda da çalışmalarımız var, inşallah 2021'de, manevra kabiliyeti yüksek, ebatları daha küçük araçlarla en kısa sürede olay yerine ulaşmaya çalışacağız" dedi.
Vatandaşların yangın konusunda bilinçlenmesi ve üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Albayrak, "Gerek itfaiye eğitim merkezimiz, gerek AKOM, gerekse de Acil yardım ve Can kurtarma Müdürlüğü'ndeki eğitim merkezimiz kanalıyla, bir de itfaiye istasyonlarımız kanalıyla vatandaşlarımıza deprem, pandemi, salgın ve diğer doğal afetler konusunda eğitim vermekteyiz.
Vatandaşlarımızın bu konulardaki bilincini ve farkındalığını arttırmak ve doğru davranış biçimlerini sergileyebilmeleri için eğitimler vermekteyiz.
Vatandaşlarımız bizlere müracaat edip eğitim alabilirler. Özellikle deprem ve depremden kaynaklı yangınlar söz konusu olduğu zaman, geç kalmamak lazım.
Mutlaka bu konuda bilinçlenmemiz ve farkındalığımızın artması lazım. Evet bize çok iş düşüyor ama vatandaşa da iş düşüyor" şeklinde konuştu.