08.09.2022 - 00:00 | Son Güncellenme:
Servet Yıldırım
Servet Yıldırım BM Global Compact Türkiye Çevre Çalışma Grubu Eş Başkanı
servet.yildirim cci.com.tr - Bugünlerde birçok işletmenin çözmesi gereken ciddi bir sorun var; personelleri ofise gelmek istemiyor. Halen onlarca ülkede iki yıldır ofis yüzü görmeden online çalışan binlerce kişi var. Araştırmalara göre pandemide ofislerini terk edip uzaktan çalışmaya başlayanların önemli bir çoğunluğu geri dönmek istemiyormuş. Esnek işler arayanlar için bir iş arama sitesi olan FlexJobbs tarafından yapılan bir araştırma pandemi döneminde uzaktan çalışanların 3’te 2’sinin pandemi öncesi çalışma düzenine tekrar dönmek istemediğini ortaya koymuş. Daha çarpıcı olan diğer bir bulgu ise yaşları 18 ve 24 arasında olanların yüzde 71’i gözlerini karartmış durumda. Bu gençler işverenlerinin ofise dönmelerinde ısrar etmeleri halinde başka bir iş aramaya başlayabileceklerini söylüyorlar. Yani durum o kadar vahim. Sözünü ettiğim araştırma geçen yıl Kasım ayında 17 ülkede yapılmış. Bu ülkeler arasında Türkiye’nin yer alıp almadığını bilmiyorum ancak almadıysa bile Türkiye’de de benzer bir sonuç çıkacağından eminim.
Z kuşağıyla sohbet...
Hem işim gereği hem de kişisel merakımdan dolayı fırsat buldukça ve Z kuşağından birileri ile bir araya geldiğimde onlara birkaç soru soruyorum. İlk sorduğum gazete okuyup okumadıkları. Sonuç vahim. Yıllarca eline basılı gazete almamış o kadar çok genç var ki… İkinci sorum ise nasıl bir işyerinde çalışmak istedikleri. Bu konuda aşağı yukarı araştırmalarla uyumlu tercihler öne çıkıyor. Benim konuştuğum gençlerin önemli bir bölümü de aynı FlexJobb araştırmasında olduğu gibi “uzaktan” ya da “esnek” çalışma peşindeler. Kimi hiç ofise gitmeden evden ya da “cafe”den çalışmayı isterken, kimisi daha hibrit bir çözümü; yani kısmen evden kısmen işyerinden çalışmayı arzuluyor. Tabii bunlar ofis bazlı işler için geçerli. Üretimde çalışacak olan mavi yakalılar için böyle bir esneklik yok. Mavi yakalıların hassasiyeti ise işte eşitlik noktasında öne çıkıyor. Onlara göre mavi yakalılar her gün düzenli işe geliyorlarsa beyazlar da aynı şekilde gelmeliler. Kendi açılarından haksız da sayılmazlar. Neredeyse 2 yıl evden çalışıp “özerkliğin tadını alanların” tekrar ofislere dönmek istememeleri de anlayışla karşılanabilir. Ama bir de realite var.
İzolasyon duygusu...
Bir fiziki mekanda meslektaşlarla aynı ortamda çalışmanın yaratacağı etki ve sonuç önemlidir. Uzaktan çalışmada çalışan yalnızca iş nedeniyle ilişkili olduklarıyla bir “ekranda bir araya gelirken”, ofiste çalışanlar doğrudan ilişkili olmasalar da aynı şirketten çok sayıda insanla bir araya gelebiliyor. Bu buluşmalar çalışanı evde çalışmanın ıssızlığından alıp fikir ve deneyim zenginliğinin süslediği bir ortama taşıyor. Ona bir sosyalleşme imkanı sunuyor. Bazen sıkıcı ve zaman tüketici de olsalar da, ofisler aslında yeni fikirler, yeni yaklaşımlar ve yeni dostlukların filizlendiği ve karşılaştığı yerlerdir. Yeni fikirler ve deneyimlerin de ötesinde insanların tanışıp buluştuğu ve dostluklar geliştirdiği yerlerdir. Ofisler birer çalışma mekanlarıdır ama aynı zamanda dostlukların, hatta bazen evliliklerin bile doğduğu adresledir. Uzaktan çalışmada ise ilişki geliştirmek zordur. Çalışan izolasyon duygusu yaşayabilir.
İşyerinin cazibesi nasıl artırılabilir?
Son dönemde, çalışmaya başladığı şirketi hiç görememiş, çalıştığı kurumdaki meslektaşları ile tanışamamış, kurum kültüründen habersiz bazı gençler ile karşılaştım. Kurumları onları, onlar ise çalıştıkları kurumları tanımıyorlar. Oysa bu şirketlerden bazıları şirket kültürüne verdikleri önem ve tek takım ruhu yaratma konusunda iddiaları olan kurumlar. Ortaklık ya da tek takım duygusunu uzaktan çalışma ile sağlamak çok zor; hatta imkansızdır. İş hayatında başarıların ortak kutlanması ve başarısızlıkların paylaşılması önemlidir. Aynı şekilde bugün bir çok şirketin üzerinde daha fazla durmaya başladığı “çeşitlilik ve kapsayıcılık” bir hedef ise ve bu doğrultuda ilerleme amaçlanıyorsa bunu uzaktan çalışmanın hakim olduğu ortamda gerçekleştirmek zordur. Uzaktan çalışmanın güçlü bir alternatif olarak kafalarda daha fazla yer etmeye ve gençler arasında destek bulmaya başladığı bu dönemde ofiste çalışma konusunda ısrar eden şirketlere düşen görev, çalışanların işe gelmek için can atacakları ortamı yaratmaktır. Kurum kültüründen fiziki koşullara, şirket binalarındaki imkanlardan sosyalleşme fırsatlarına kadar tüm detaylar üzerinde ince ince durulmalıdır. Hatta ofisten çalışmayı kısa süreli uzaktan çalışabilme imkanları ile süslemek o işyerinin cazibesini artırabilir.