16.01.2023 - 23:37 | Son Güncellenme:
BÜLENT SABUNCU Koton CEO- 2020 Mart ayından itibaren ülke olarak gündemimize giren pandemi sonrası, daha önce hiç tecrübe etmediğimiz bir dönemden geçtik. Bugün hâlâ Kovid’in hayatımızdan tam olarak çıktığını söylemek maalesef mümkün değil. Günlük hayatımız normale dönmüş olsa da özellikle Çin’den gelen haberler, dünyada virüsle ilgili sürecin sona ermediğini ortaya koyuyor. Öte yandan pandeminin şirketler ve tüketiciler üzerindeki etkileri gün geçtikçe daha da belirgin hale geliyor. İnsan, toplum ve çevre sağlığıyla ilgili endişeler, satın alma ve tedarik zincirindeki kırılmalar, dünya genelinde görülmemiş enflasyon seviyesi tüketicilerin dünya görüşlerinde ve alışkanlıklarında değişimler meydana getirirken, şirketlerin kaynak yönetimi ve dağılımında da ciddi dönüşümleri tetikledi. Türkiye özelinde ise, bilhassa 2021 yılının son çeyreği ile başlayan enflasyondaki yukarı yönlü tırmanış ve kurlardaki dalgalanma genel ekonomik beklentilerle ilgili ciddi endişelere sebep olmaktaydı. 2022 boyunca yüksek enflasyon ve yüksek talep kurumlara iyi gelir elde etme şansı sundu ve birçok kurum bu şansı doğru bir şekilde kullandı. 2022 yılında dünya ülkelerinin büyük bir çoğunluğunda büyüme ile ilgili sorunlar yaşanırken, Türkiye olarak yılı büyümeyle kapatacak olmamız önemli bir başarı olarak kabul edilebilir. Yeni yıla girmeye hazırlandığımız bugünlerde ise baz etkisiyle azalmaya başlayan enflasyon ile talepte görülen düşüş 2023’e dair temel endişe odakları. Bizim gibi global kimliği olan şirketler için bir diğer endişe kaynağı ise yanı başımızda devam eden Rusya - Ukrayna savaşı. Bütün bunlara 2023’te ülkemizde yapılacak olan seçimin doğal atmosferinden kaynaklı belirsizlikleri de eklemek gerekiyor. Tüm bu etkenler, bizlere 2023’ün ilk yarısında daha temkinli bir süreç yönetimini işaret ederken ikinci yarı için ise bekle - gör politikasının uygulanmasını gerekli kılıyor.
Gider yönetimi ve nakit
Zorlu geçen iki yılın ardından 2022’de ekonomimizde kaydedilen büyümeye karşılık, 2023 yılı büyüme beklentilerinin çok daha temkinli olduğu da bir gerçek. 2023’te yüksek enflasyon nedeniyle giderlerde artış olacağını, yatırımcıların daha temkinli davranarak yatırımlarını sınırlandıracaklarını, firmaların ise genel olarak 2022’ye göre daha fazla zorlanacaklarını öngörmekteyim. Yüzde 55’lik artışla bir önceki yıla göre yüzde 200’ün üzerinde artış yakalayan asgari ücret, 2023’te ücret yönetimi ve maliyet yönetiminde belirleyici bir gösterge olacak. İşçilik maliyetlerindeki bu artışın ürün fiyatlarına kısmen yansıması bile, enflasyonun 2023’te firmaların ajandasından çıkmayacağını gösteren yeterli bir işaret. Asgari ücretteki artışın üretimde yurtdışı rekabet ve istihdam üzerinde yaratacağı etkileri yılın ilk yarısında göreceğimizi söyleyebilirim. Üretimdeki rekabetçi yapının kaybedilmemesi önümüzdeki önemli mücadele alanlarının başında gelmekte. Avrupa’da yaşanan resesyonun büyüklüğü ve süresi de bizim için belirleyici olacaktır. Belki de 2023 yılı, iş dünyası olarak daha önceki dönemlerde bilhassa 2022’de kazandıklarımızın bir kısmını vermek durumunda kalacağımız bir yıl olabilir. Burada önemli diğer konular ise gider yönetimi ve nakit akışı. 2023 yılını gider yönetiminde başarılı olan şirketler daha rahat geçirecekler. Ayrıca faaliyetlerini nakit akışı ile destekleyen şirketler de büyüme şansını elde edeceklerdir. Bir diğer önemli konu ise sürdürülebilirlik. 2023’te de sürdürülebilirliğin bir trend ya da tercih değil, şirketlerin varlığı için zorunlu bir ana çerçeve olduğu daha fazla hissedilecek.
100.yıl ve 35. yaş kutlaması
Koton olarak 2023 yılına yoğun bir gündemle giriyoruz. Her şeyden önce 2023, Koton için çifte heyecan taşıdığımız bir yıl. Markamızın 35. yaşı ile Cumhuriyetimizin 100. yıl heyecanını aynı anda yaşayacağız. Koton olarak 2023’te yurtdışı büyümeye odaklanacağız. Bugün itibarıyla 28 ülkede 446 mağazamız var. Önümüzdeki yıl ülke sayısını 36’ya, yurtdışı mağaza sayımızı da 250’nin üzerine çıkarmayı, Türkiye ve yurtdışı mağaza sayımızı eşitlemeyi hedefliyoruz. Dijital dönüşüm adımlarımızın yanı sıra mağazalarımızda ve online kanallarda müşterimize en iyi hizmeti vermek için operasyonel ve teknolojik yatırımlar yapıyoruz. Online yatırımlarımızın kaldıraç etkisiyle 2024’te bu kanalın toplam ciromuzdaki payının yüzde 20’lere ulaşmasını bekliyoruz. 2023 yılında en önemli odak alanlarımızdan biri de Yaşama Saygı mottosuyla tanımladığımız hem bize hem sektörümüze değer katan sürdürülebilirlik çalışmalarımız olacak. Koton olarak, sürdürülebilir pamuk üretiminde dünyanın en önemli organizasyonlarından biri olan Better Cotton’a Türkiye’den üye olan ilk markayız.