Milliyet ExecutiveRobottan pusete her şey kiralık!

Robottan pusete her şey kiralık!

11.03.2024 - 06:05 | Son Güncellenme:

"Türkiye'de halen özellikle tüketici elektroniğinde kiralama oranları pazarın yüzde 1'i bile değil. Burada çok ciddi potansiyel var" diyen Kiralabunu Kurucu Ortağı Erdem, robot süpürgeden bebek ürünlerine giderek büyüyen kiralama sektörünü anlattı.

Robottan pusete her şey kiralık

AYLİN RANA AYDİN- Paylaşım ekonomisi günden güne büyüyor. Ekonomik ve sürdürülebilir yönüyle öne çıkan kiralama sektöründe pek çok kategoride ürün paylaşılıyor. 3 yıl önce faaliyete başlayan Kiralabunu tüketici elektroniği ürünlerini paylaşımlı olarak tüketicilere sunuyor. Platformda telefondan bilgisayara, giyilebilir cihazdan kameraya kadar birçok kategoride ürün kiralanıyor. "Türkiye'de halen özellikle tüketici elektroniğinde kiralama oranları pazarın yüzde 1'i bile değil. Burada çok ciddi potansiyel var. Önce burada büyümek, sonrasında da yakın coğrafyalarda Kiralabunu, Kiralamini operasyonlarını hayata geçirmek istiyoruz" diyen Kiralabunu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı Erdem, projelerini anlattı.

Haberin Devamı

Kirala bunu kuruluş hikâyesini dinleyebilir miyiz?

Fikir şöyle ortaya çıktı... İhtiyacımız olan ürünleri kullanmak için tek seçeneğimizin satın alma olması gerekmediği, aslında daha farklı seçeneklerin de olduğu daha esnek, daha ekonomik ve sürdürülebilir çözümlerin de olduğu düşüncesiyle bu teknoloji ürünleri abonelik sistemi Kiralabunu çatısı altında Türkiye'de kurmuş olduk. 2021 Ocak'ta hayata geçti. Bugün 100 binin üzerinde bireysel, 300'ün üzerinde kurumsal üyemiz var. Kısa süre içinde bu fikir, bu finansal ürün, çünkü biz kendimizi finansal ürün olarak da konumluyoruz, kullanıcılardan da karşılık buldu. Aynı şekilde şirketler de teknoloji ürünlerini daha ekonomik ve operasyon olarak da avantajlı olduğu ve daha sürdürülebilir olduğu için kiralayarak kullanmayı tercih ediyorlar.

Haberin Devamı

Girişiminizle neler hedefliyorsunuz?

Öncelikle teknoloji ürünlerini daha sürdürülebilir ve ekonomik bir şekilde kullanıcıların deneyimine sunmayı hedefliyoruz. Kiralabunu'da yaklaşık 500'e yakın her segmentten ürün bulunuyor. Telefon, tablet, bilgisayar, giyilebilir cihazlar, ev elektroniği, hobi ürünleri, sağlık ürünleri gibi farklı kiralanabilir ürünler de sürekli ekleniyor. Burada amacımız kullanıcılara esnek finansal özgürlük yaratmak ve esnek bir çözüm sunmak. Çünkü bir ürüne kısa süreli ihtiyacınız olabilir ya da uzun süreli ihtiyacınız olabilir ama o ürünün yeni teknolojisi sizi daha çok ilgilendiriyor olabilir. Her sene bu teknolojiler gelişiyor artık. Bugün artık bu ürünlerin de eskisi kadar satın alma anlamında erişimi biz kullanıcılar için kolay ürünler değil. Bir anda mevcut finansal kaynağınızı bu ürüne bağlamak yerine bunu istediğiniz süre boyunca esnek bir biçimde, daha uygun fiyatlara, her ay sabit fiyat avantajıyla kiralayabiliyorsunuz. 18 aya kadar sabit fiyat avantajı var. Operasyon olarak da dertsiz bir formatta çünkü hasar onarım garantisi var. Bir hasar durumunda yüzde 70'ini Kiralabunu karşılıyor, yüzde 30'u kullanıcıya yansıtılıyor. Bütün o süre boyunca ikame ürün desteğinde bulunuyoruz. Kullanılabilen bir sistem olarak diğer ürünler, kategoriler için de kullanıcıların deneyimine sunmak istiyoruz.

Haberin Devamı

Findeks raporu inceleniyor

Hem bireysel hem kurumsal tarafta kiralama süreci nasıl işliyor?

Kiralabunu'daki bütün ürünler kiralanmadan önce sigortalanıyor. Hem bireysel, hem kurumsal tarafta geniş bir ürün seçkisi var. Örneğin, bir kiralama yapmak istediniz Kiralabunu'da istediğiniz ürünü bulursunuz ve kira süresini seçersiniz. Bir aydan başlayıp 18 aya kadar farklı kategorilerde ürünün kullanım ömrüne göre de değişkenlik gösterebilir. Kullanıcı üye olur ve ilk ay kira bedelini öder. Böylece biz kullanıcının kiralama talebini almış oluruz. Bireysel tarafta kiralama talebinin onaylanabilmesi için incelenmesi gerekir. Bunun için de kullanıcıdan findeks raporu istenir. Normalde 24 saat deriz ama biz bunu 2-3 saat içinde sonuçlandırırız. Findeks raporu incelenir buna göre de kiralama onay ya da red statüsü çıkar. Onaylanan kiralamaların da tedarik süreci başlar ve kullanıcıya 1-5 gün arasında ürün ulaştırılır. Kiralabunu ilk günden bu yana ücretsiz kargo ile Türkiye'nin her yerine ürün gönderir ve aynı şekilde de iade alınır. Örneğin 6 ay bir robot süpürge kiraladınız. 6 ay sonunda isterseniz ürünü iade edebilirsiniz isterseniz de kira süresini uzatabilirsiniz. Ya da çok beğendiğiniz ürünü satın da alabilirsiniz. Bizimle birlikte olan kullanıcıların yüzde 95'i sistemde kalmaya devam ediyor. Ürünün kiralama süresini uzatıyor, onu üst model bir ürünle değiştiriyor ya da ürünü iade edip yeni bir ürüne geçiyor. Bu anlamda kullanıcı tutundurma oranlarımız çok yüksek. Aslında büyümemizin arkasındaki önemli motiflerden bir tanesi de o. Kurumlar için de benzer senaryo geçerli. Kurumlar bize geliyor ve biz onların personel sayısına göre ihtiyaç duydukları segmentte projelendirme yapıyoruz ve onlar için de yapılan değerlendirme sürecinin sonunda ürünlerini alıyorlar. Kurumlar genellikle 24 ay kiralama yapıyor.

Haberin Devamı

Kuruluşunuzdan bu yana ne kadarlık bir yatırım aldınız?

Haberin Devamı

İki melek yatırımcımız var kurucuların yanı sıra. En son yatırımımızı geçen yıl 200 milyon lira değerleme üzerinden aldık. Şimdi de yeni bir yatırım turuna hazırlanıyoruz. Alacağımız yeni yatırımları da yeni kategorilere ve pazarlara erişim, ekibi kuvvetlendirmek ve marka bilinirliğimizi artırmak yönünde kullanacağız.

Yurt dışına açılmaya yönelik planlarınız bulunuyor mu?

Çok istiyoruz. Ama Türkiye'de halen daha özellikle tüketici elektroniği anlamında buradaki kiralama oranları pazarın yüzde 1'i bile değil. Burada çok ciddi potansiyel var. Önce burada penetre olmayı ve pazarda pay almayı, büyütmeyi hedefliyoruz sonrasında da yakın coğrafyalarda Kiralabunu ya da Kiralamini operasyonlarını hayata geçirmek istiyoruz.

Bebeklere yönelik ürünler

Kiralamini projeniz hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Kiralamini, Kiralabunu'nun bir kurum içi girişimcilik projesi aslında. Biz Kiralabunu'yu kurduktan sonra fark ettik ki, sürekli kategori genişlemesiyle ilgili planlar yaparken bebek ürünleri aslında kiralamaya çok uygun ürünler. Bebekler büyürken ihtiyaç duydukları ürünler çok hızlı bir şekilde değişiyor. Bunlar da ebeveynler için ciddi bir yatırım demek. Aynı zamanda da bu ciddi bir atık demek. Bazen şanslıysak aile içinde transfer ediliyor o ürün ama kimi zaman depolarda bekliyor, eskiyor ve birkaç sene sonra da çevreye bir faydası olmadan atık pozisyonuna düşüyor. Bugün Kiralamini'de 70'e yakın ürün var. Bunlar da bebeklerin ilk 3 yılında yoğunlukla kullanabileceği ürünler. Seyahat ürünleri, puset, ana kucağı, kanguru, anne yanı beşik, ateş ölçer, bebek arabası, mama sandalyesi gibi bebekler büyürken ihtiyaç duydukları ürünler listeleniyor. Burada da en çok ana kucağı, kanguru, seyahat ürünleri, seyahat arabası ya da kısa süre kullanılacak pusetler, anne yanı beşik tercih ediliyor. Kiralamini çok kısa sürede ve hızlı büyüdü. Ebeveynler bu servisi bekliyormuş. Kurulduğundan çok kısa bir süre sonra yaklaşık 15 bine yakın bebek Türkiye'de Kiralamini ile büyüdü. Tabii ki bu yeni yatırımlarla birlikte de Kiralamini tarafında da iş birliği sayımızı artırmayı hedefliyoruz.

Farklı kategorilerle ilgili de çalışmalarınız olacak mı?

Aslında abonelik sektörü çok hızlı büyüyor. Bunun farklı pazarlardaki çok iyi servis veren oyuncuları var. Kıyafet kiralama alanı da bunlardan biri. Çok yakın ilgilendiğimiz kategoriler var. Yakın zamanda e-mobiliteyi hem bireysel hem de kurumsal kullanıcılarla daha farklı segmentte buluşturmayı istiyoruz. Bununla birlikte beyaz eşya ilgilendiğimiz bir kategori, bu sene içinde lanse etmek istediğimiz... Dünyada mobilya kiralama sektörü çok ciddi bir paya sahip. O yüzden ilgimizi çeken kategorilerden biri. Bu kategori lansmanlarını da güçlü partnerlerle yapmak istiyoruz. Eşya ve teknoloji ürünleri odağında kalmaya devam etmek istiyoruz.

Yeni jenerasyon ve paylaşım

Türkiye'deki paylaşım ekonomisini nasıl değerlendirirsiniz, dünyaya göre nasıl bir konumdayız?

Paylaşım ekonomisini odak alan kurumlar ve servislerin artması mükemmel bir şey. Çünkü artık sürdürülebilirlik odakta olmadan büyüme de gelmiyor. Ne bireyler ne de kurumlar için… Türkiye'de geçen yılın verilerine göre yaklaşık bir kişinin yıllık ürettiği elektronik atık oranı 7.5 kilogram. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor. Bu sadece bir atık değil hem de finansal bir kayıp. Paylaşım ekonomisi modellerini hem finansal hem de sürdürülebilir olarak kullanıcılara, çevreye ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Araç paylaşım markalarının çözümlerinin artması, abonelik modellerinin farklı pazarlarda yaygınlaşması da bizim kullandığımız bütün kiralanabilir varlıklara sirayet edecek çok yakın zamanda. Türkiye'de de özellikle yeni jenerasyon paylaşım ekonomisini değerli de buluyor. Bunu kendi iç değeri olarak da tanımlamış durumda. Ben de onlardan biriyim. Dünyada artık yeteri kadar ürünün üretildiğini düşünüyorum. Bir ürünün ekonomik ömrünün birden fazla kullanıcıda geçirerek, düzenli bakımlar yapılarak ömrünün çok fazla uzatılabileceğini ve ömrü bittikten sonra da geri dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Paylaşım ekonomisinin oyuncuları, bizim bulunduğumuz sektör ve diğer sektörlerde de artacaktır. Dünyada zaten bunun örneğini görüyoruz.

En çok hangi ürünlerde kiralama yapıyor?

En çok telefon, bilgisayar, tablet, giyilebilir cihazlar kiralanıyor. Bu mevsimselliğe göre değişiyor. Şimdi bahar aylarına giriyoruz. Bu sezonlarda scooter, mobilite çözümleri ya da spor ürünleri de öne çıkar. Yaz aylarında biraz daha seyahat ürünlerine odaklanılır aksiyon kamerası gibi. Yaz aylarında yazlığa giden kullanıcılar olur oradaki kısa süreli ihtiyaçları için ev ürünleri kiralarlar. Okul tatil döneminde oyun ürünleri kiralanır. Bir sezonsallığı olmakla birlikte her sezon yoğunluklu olarak kiralanan ürün telefon ve bilgisayar diyebiliriz. Kurumsallar genellikle kendi ekiplerinin kullanımı için kiralama modeli yapıyorlar. Yüzde 60 telefon, yüzde 40 da bilgisayar ve tablet paylaşıyor.

Doğru ekip, doğru zaman

Genç girişimcilere neler önerirsiniz?

Eğer bir fikir varsa hemen ortaya çıksın. Paylaşım ekonomisinin içinde, sürdürülebilirliği odak alan bir iş yapmak istiyordum. Bunu hayata geçirmem çok uzun zaman aldı kendi serüvenimde. Doğru ekip, doğru zaman çok önemli. Bir ürünü ya da fikri hayata geçirmeden önce zannediliyor ki bu çok zor bir süreç. Muhakkak hiçbir şey kolay değil ama ürün hayata bir çıksın o yolculuğu tüketiciyle buluşsun ondan sonra çok daha kolay.

Son olarak eğitim ve iş hayatınızdaki deneyimlerinizi anlatır mısınız?

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji mezunuyum. Üniversitedeyken çalışmaya başladım. Kişisel bakım, ilaç ve perakende sektörlerinde deneyimlerim oldu. Satış ve pazarlama ekiplerine yakın çalıştım. Sonra da yine Boğaziçi Üniversitesi'nde MBA yaptım. Aslında MBA yaparken aklımda hep bu fikir oluşmaya başladı, bir girişim ve paylaşım ekonomisini odak alan. Sürdürülebilirliği odak alan, finansal bir çözüm sunan... O zaman dünyada bunu örnekleri de başlamıştı. Onları da yakın gözlemlemeye başladık ve Kiralabunu ekibiyle bir araya geldik ve bu da hayata geçmiş oldu.