Milliyet ExecutiveRiskleri yönetme dönemi

Riskleri yönetme dönemi

03.03.2022 - 14:18 | Son Güncellenme:

.

Riskleri yönetme dönemi

Zeynep Aktaş
Milliyet Gazetesi Yazarı
zeynep.aktas@gmail.com

Haberin Devamı

Şirketler mevcut varlıklarını korumaya çalışırken gelecekteki fırsatları kaçırmamaya çabalıyor. Bu dönem, riskleri yönetme dönemi... Riskleri yönetmeyi başaranlar öngörülebilirliği artırarak hedeflerine ulaşabilir. Pandemiyle birlikte hayatın durma noktasına gelmesinin ertesinde hiç tahmin edilmeyen gelişmeler yaşandı. Devletlerin de desteğiyle şirketler varlıklarını korurken aynı zamanda hızlı bir uyum sürecine girdi. Ancak süreç uzayınca peşi sıra sıkıntılar da beraberinde geldi. Devletlerin para basarak aşmaya çalıştığı kriz farklı bir görünüme bürünmüş durumda. Artan enflasyon, global ölçekte kendisini hissettirirken Kovid salgını eski gücünde olmasa da hâlâ gündemde önemli yer tutuyor.

Çoklu bilinmez risk

Haberin Devamı

Öte yandan Ukrayna topraklarına yönelik Rusya’nın müdahalesi jeopolitik risklerin mekân yayılmasına yol açarken çoklu bilinmez risk algısını artırıyor. Piyasalar ve ekonomilerin ana gündemi artan ve öngörülemeyen risk olasılıkları içerisinde ayakta kalabilmek ve dahası güçlenebilmek... Peki, risk nedir? Kuşkusuz bakış açısına göre farklı tanımların yapılması mümkün. Kimine göre ‘göze alınamaz’ı yapabilmek, ‘cesaret edilemeyen’i yapabilmektir. Bir başkası için de alınan aksiyonun sonucunda meydana gelebilecek olası kayıplardır.

Bu dönem, riskleri yönetme dönemi... Riskleri yönetmeyi başaranlar hedeflerine ulaşabilir

Fırsatlara hazır olmak

Esasen risk kavramı hem mevcut varlıkları, hem de gelecekteki fırsatları içerir. Şirketler için de risk yönetimi sadece risklerden kaçmak değil aynı zamanda olumlu sonuçlar elde etmeyi de hedeflemektir. Fırsatlara hazır olmak; bu da bir risktir. Riskler sadece iflaslar, mali çöküntüler değildir. Gerçekte bunlar olası risklerin sonuçlarıdır. Oysa ki, önceki gelişmelere karşı, firmanın nasıl bir aktivasyon içine girdiğidir asıl önemli olan. Bu da şirket açısından reel bir tehlikenin ne ölçüde risk içerdiği değerlendirmesiyle yakından alakalı. Bugün bilgisayar korsanlarının yarattığı terör, çevre kirliliği, kamu sağlığı hatta halka açık şirketler için yatırımcı tepkisi... Hemen hepsi farklı yönlerden bir risk unsuru. Lübnan asıllı Amerikalı yazar ve düşünür Nassim Nicholas Taleb 2008 krizinden önce yazdığı Siyah Kuğu (Black Swan) kitabı ile risk ve belirsizlik kavramlarını inceledi. Taleb’in kitabında verdiği örneklerden biri oldukça çarpıcı. Sahibi tarafından 1000 gün beslenen ve iyi bakılan hindinin başına ne geleceğine dair en küçük bir fikri yok; ta ki 1001. gün yani yılbaşı gecesi gelene kadar. Kuşkusuz firmalar birer hindi değil. Ama hindinin başına geleni yaşamamaları için de her şey güllük gülistanlıkken olası ticari riskleri analiz ederek gerekli tedbirleri almaları önemli. Bu aynı zamanda daha uzun soluklu bir ticari hayata olanak verecektir.

Haberin Devamı

Risk zekasına sahip kurum olgunluğu...

Riskleri yönetememek şirketler için sadece basit bir itibar zedelenmesini getirmez. Aynı zamanda firmanın varlığını da doğrudan etkileyebilir. Şirketlerin varlıklarını devam ettirebilmeleri, sürdürülebilir büyüme, istikrarlı gelir, kayıp ya da maliyetlerinin azaltılması, sürpriz gelişmelerle karşılaşmama, sosyal sorumluluk ve yasal düzenlemelerin sağlanması gibi farklı nedenler şirketlerde risk yönetimini gerekli kılar. Risk yönetimi uygulamalarının şirket genelini kapsaması ve tüm süreçleri içermesi aynı zamanda şirkette çalışan herkesin işi olarak görülmesi riski minimize etmek açısından önemli bir başlangıç. Tüm olası riskleri dikkate alan, birbirlerini nasıl etkileyeceğini irdeleyen senaryoların kurgulanması risk yönetim strateji ve politikalarının mevcut olmasını gerektiriyor. Sadece riskten kaçınmaya odaklanmak yetmez. Aynı zamanda şirkete değer yaratan riskleri doğru zamanlarda fırsat olarak değerlendirebilmek şirketin sektöründe fark yaratmasına olanak tanırken ticari başarısını da çok etkiler. Sonuçta bir şirkette risk yönetimi bir proje olarak değil, kültürün ve iş yapma şeklinin bir parçası olarak görülmeye başlanmışsa risk zekasına sahip kurum olma olgunluğundan söz edilebilir. Böylesi şirketlerin olumsuzluklar karşısında zayıf noktaları minimize olurken fırsatları yakalama imkânı da artar.

Yazarlar