Milliyet ExecutiveOtomotivde bir Çin rüyası

Otomotivde bir Çin rüyası

26.08.2024 - 21:38 | Son Güncellenme:

Elektrikli otomobil devrimiyle 20 yılda dünyanın en büyük otomotiv şirketi olan BYD ve sahibi Wang Chuanfu ‘Çin Rüyası’nı dünyaya sunuyor. İşte Wang Chuanfu’nun dünyanın en büyük elektrikli otomobil firmasına giden yoldaki hikâyesi...

Otomotivde bir Çin rüyası

‘Amerikan Rüyası’ ifadesi çok çalışarak başarı, refah ve şöhretin yakalanabileceği fikrini savunan bir düşünce biçimi olarak 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hayatımıza girdi. Bu görüş, bir fikri olup gerçekleştirmek isteyen binlerce insan için Amerika hayali kurdurdu ve günümüze kadar ulaştı. Şimdi ise elektrikli otomobil devrimiyle şu sıralar 20 yıl içinde dünyanın en büyük otomotiv şirketi haline gelen BYD ve sahibi Wang Chuanfu ‘Çin Rüyası’nı dünyaya takdim ediyor. Wang Chuanfu’nun cep telefonu pili üreticisinden Tesla’yı sollayarak dünyanın en büyük elektrikli otomobil firmasına giden yoldaki hikâyesine gelin birlikte bakalım...

Haberin Devamı

Yoksullukla mücadele

Çin’in en yoksul bölgelerinden biri olan Anhui eyaletinde fakir bir çiftçi ailesinin 8 çocuğundan biri olan 1966 yılında doğan Wang, 13 yaşındayken babasını karaciğer kanserinden kaybetti. Annesi evi geçindiremiyordu. Ablaları tek tek evlenerek evden ayrılırken, kendisinden küçük olan kızkardeşi de yoksulluktan okulu bırakmak zorunda kaldı. Ailesinin kaderini değiştirmek için okul arkadaşlarından iki kat daha fazla çalışan Wang, iki yıl sonra 1981 yılında annesini de kaybetti. Wang bu acı haberi tam da sınavların ortasında aldı. Cenaze işleriyle uğraşırken iki sınavını kaçırdı. Evli olan en büyük abisinin himayesindeydi artık. Abisi ve yengesine okulu bırakıp evden ayrılmak istediğini söyledi, onlara yük olmak istemiyordu. Ancak abisi ve yengesi buna çok sert bir şekilde karşı çıktı ve okumaya odaklanmasını istediler. Wuwei Lisesi’nde yatılı okumaya başlayan Wang’a abisi haftada 10 yuan harçlık gönderiyordu. Ancak lisenin ikinci yılında ailesinin evi fırtınada yıkılınca, daha kötü bir ekonomik durumla karşı karşıya kaldı. Wang kurtuluşunun eğitimde olduğunu bir kez daha anladı. Wang çalışkanlığı sayesinde öğretmenleri üzerinde derin bir etki bıraktı. Üniversite sınavını okulunda kazanan tek öğrenci olan Wang, ilk olarak Hefei Teknoloji Üniversitesi’nde radyo bölümü için başvurdu ancak kabul edilmedi. Wang, ikinci tercihini evinden 750 kilometre uzakta olan Changsha kentindeki Orta Güney Endüstri Üniversitesi’nde metalurjik fizikokimya bölümünden yana yaptı. Üniversiteye burslu kabul edilen Wang yine çok çalışıyordu ama aynı zamanda sosyal hayatta daha dışa dönük olmaya başlamıştı. Üniversitenin ikinci yılında Çin Komünist Partisi’ne üye olan Wang, çalışkanlığı sayesinde 1987 yılında mezun olduğunda, Pekin Demir Dışı Metal Genel Araştırma Enstitüsü’nde yüksek lisans yapmak için önerildi.

Haberin Devamı

26 yaşında yönetici

Çok geçmeden, olağanüstü araştırma başarılarından dolayı Wang Chuanfu, tüm operasyonlardan sorumlu olacak şekilde Demir Dışı Metaller Araştırma Enstitüsü’nün müdür yardımcılığına terfi etti. Müdürle aynı yetkiye sahipti. O zamanlar Wang yalnızca 26 yaşındaydı ve bu onu tüm enstitüdeki en genç yönetici yapıyordu ve kendisine umut verici bir kariyer çiziyordu. Hayali bir bilim insanı olmak ve gelecek nesli eğitmek için daha fazla makale yayınlamaktı. Bu arada evlendi. 1993 yılında atandığı yeni görevi kafasındaki bütün gelecek planlarını alt üst etti. Demir Dışı Metaller Araştırma Enstitüsü, Shenzhen’de bir nikel-hidrojen pil üretim şirketi kurmayı içeren bir projede Baosteel Group ile işbirliği yaptı. Wang Chuanfu, kuruluşunu denetlemek üzere Shenzhen’e atandı. Yeni şirkete “Big Power Nickel-Hidrogen Battery Co. Ltd” adı verildi ve Wang Chuanfu genel müdür oldu. O dönemde Shenzhen hareketliydi, Pekin’in atmosferiyle tam bir tezat oluşturuyordu. Shenzhen’e vardığında Wang’ın şiddetli piyasa dalgası karşısında gözleri kamaştı. Bilim insanı olma hayali sönerken, iş yapma dürtüsü alevlendi.

Haberin Devamı

Pil fırsatını erkenden gördü ve harekete geçti

Haberin Devamı

Wang Chuanfu, Shenzhen’de 20.000 - 30.000 yuan gibi çok büyük paralara satılan tuğla telefonları da burada gördü. Uzmanlık alanı pillerdi, bir inceleme yaptı ve bu pahalı telefonların pillerinin 1.000 yuan’a mal olduğunu tespit etti. 1994 yılında Wang, ‘Uluslararası Pil Endüstrisi Trendleri’nde bir haber okudu: Japonya, çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak geleneksel nikelkadmiyum pil endüstrisini terk etmeye karar veriyordu. Wang, Japonya’nın politika değişikliğiyle dünyanın nikelkadmiyum piller için önemli bir arz-talep açığıyla karşı karşıya kalacağını fark etti. Bu endüstriyi kim devralabilirse, muazzam bir servet yaratma fırsatına sahip olma şansı olacaktı. Hemen Demir Dışı Metaller Araştırma Enstitüsü’ne nikel-kadmiyum pil endüstrisine girmeyi teklif etti. 90’lı yıllarda devlete ait işletmelerin katı sistemi, teklifinin kulak ardı edilmesine yol açtı. Wang böyle devam ederse önemli kararlar veremeyeceği için altın fırsatı kaçıracağını fark etti. Artık Wang’ı geceleri uyku tutmuyordu çünkü pil fabrikası kurabilmek için para bulmalıydı.

Haberin Devamı

Sermaye aradı ve buldu

Başlangıçta banka kredisi aradı, genç bir adam olarak bu kadar büyük bir krediyi güvence altına alma şansı yok denecek kadar azdı. Birkaç sonuçsuz girişimden sonra Wang vazgeçti. Sonra, Hong Kong Huiya Fonu’ndan sorumlu Wang Ganzhi ile görüştü. 500.000 dolar yatırım istiyordu. Wang Ganzhi projedeki potansiyeli görmesine rağmen yatırım komitesi buna karşı oy kullandı. Wang Ganzhi için ömür boyu sürecek bir pişmanlık olmaya devam ediyor. Sonunda Wang Chuanfu, kuzeni Lv Xiangyang ve arkadaşı Xia Zuoquan’a döndü. Merkez bankasının yerel şubelerinde çalışan Lv Xiangyang, iki yıl önce iş hayatına atılmış ve kendisine hatırılı sayılır bir servet yapmıştı. Projeyi dinledi ve cömertçe kuzenine şirketin başlangıç sermayesi olarak 2.5 milyon yuan (300 bin dolar) borç verdi. Bu para bırakın 90’ların ortasını, bugünün standartlarına göre bile büyük paraydı. Bu yatırım Lv Xiangyang’ı Çin’in zenginler listesinin ilk 50’sine soktu. Bir zamanlar sigorta sektöründe çalışan Xia Zuoquan, 90’ların başında menkul kıymetlere yatırım yapmaya başladı ve kısa süre önce küçük bir servet biriktirdi. Wang Chuanfu ile iki tam gün ve gece süren görüşmelerin ardından, birkaç yüz bin yuan tutarındaki birikiminin tamamını şirkete yatırdı ve üçüncü en büyük hissedar oldu. Birkaç yıl sonra yaptığı yatırım onu milyarder yaptı.

7 katlı binadaki küçük atölyeden bir dev çıktı

18 Kasım 1994’te Shenzhen Buji’de 7 katlı binanın en tepesinde mütevazı bir atölye kuruldu. Bu atölyeye bir süre sonra tüm dünyada yankılanacak olan ‘BYD’ adı verildi. BYD o zaman bir anlam ifade etmiyordu, ancak şirket büyüdükçe ‘Build Your Dreams’ (Rüyalarını Gerçekleştir) sloganının başharfleriyle özdeşleşecekti. Bir düzine insanın çalıştığı atölyede koşullar inanılmaz kötüydü. Derme çatma yataklarda sırayla uyuyorlardı. Wang, nikel-kadmiyum pilini mümkün olan en kısa sürede geliştirmek için kendisini tamamen projeye adadı. Bu dönemde kızı doğdu ve Wang, karısına eşlik etmek için hastaneye gidemedi. Ancak birkaç gün sonra evine kızını görmeye gidebildi, o da birkaç saatliğine. Sonra yeniden atölyeye döndü ve yoğun çalışmaya devam etti. Pil çalışmaları tamamlanınca otomatik üretim hattı sorunu ortaya çıktı. Sermaye 3 milyon yuan civarındaydı, bu para ile bir pil üretim hattı kurmak imkânsızdı. Wang oturdu hesap yaptı, üretim hattı olmadan insan gücü ile yürüyebilecek bir üretim süreci tasarladı. Üretim sürecini onlarca farklı aşamaya ayırdı ve robotik kolları kullanmak yerine bunları “fikstür + el emeği” yöntemini benimsedi. Makineler yalnızca kesinlikle hiçbir alternatifin olmadığı aşamalarda kullanıldı. Ortaya 1 milyon yuan yatırımla günde 4.000 nikel-kadmium pil üreten bir üretem hattı ortaya çıktı, hem de maliyet olarak piyasanın çok altında bir rakama yapılan üretimle pazarda son derece rekabetçi hale geldiler. Bu ilk üretim hattı Wang Chuanfu, “maliyet öldürücü” lakabının takılmasına da önayak oldu.

Ejderhaya küçük gelen bir gölet

Şirket kurulduktan bir yıl sonra şu sıralar ‘elektrikli otomobillerin süperşarjı’ lakaplı Stella Li ekibe katıldı. Üniversitede istatistik eğitimi alan Stella’nın işe alınma sebebi İngilizce bilmesiydi ama kendisinin daha güçlü bir silahı vardı: İkna kabiliyeti... 1997 yılına gelindiğinde BYD, 150 milyon nikel-kadmiyum pil satarak kuruluşundan yalnızca üç yıl sonra Çin’in en büyük, dünyanın ise dördüncü büyük pil üreticisi haline geldi. Şirket içi ürün geliştirme, üretim ekipmanlarının şirket içi inşası ve yarı otomasyon ve manuel işçilik yoluyla maliyetlerin azaltılması BYD’nin gelecekte çeşitli sektörlerdeki rakiplerini hızla alt etmedeki gizli silahı haline geldi. 2000 yılında Wang aynı modeli lityum pilleri ve üretim hatlarını geliştirmek için kullandı. Stella’yı ürünlerini satması için Amerika’ya gönderdi. Stella önce Motorola’yı, ardından da o zamanlar dünyanın en büyük telefon üreticisi olan Nokia ve TCL’yi ikna etti ve bu üç şirketin pil tedarikçisi BYD oldu. Motorola, Nokia ve TCL’nin pazardaki konumu, günümüzün Apple, Huawei ve Xiaomi’den daha az önemli değildi. Bu firmaların tedarikçisi olmak, ürünün kalitesinin dünya çapında tanınması anlamına geliyordu. BYD’nin üretim maliyetleri rakiplerinin yalnızca dörtte biri ila üçte biri kadar olduğundan ve kaliteleri dünyanın en iyi şirketleri tarafından tanındığından, kısa sürede Japon Sanyo’dan sonra dünyanın en büyük ikinci cep telefonu pil üreticisi haline geldi.

Tepkilere rağmen otomobil

Temmuz 2002’de, kuruluşundan sadece yedi yıl sonra, BYD Hong Kong borsasına girdi ve Wang Chuanfu ve Lv Xiangyang Çin’in en zengin insanları listesinde ilk 50’ye girdi. 2003 yılında BYD, Japonya’nın Sanyo’sunu geride bırakarak dünyanın en büyük pil üreticisi oldu. Ancak halka açılmak ve sektörünün zirvesine ulaşmak, Wang Chuanfu’yu mutlu edeceği yerde derin bir sıkıntıya soktu. Pil endüstrisinin kendisi gibi bir ejderhayı barındıramayacak kadar küçük bir gölet olduğunu düşünüyordu. BYD tüm dünyadaki cep telefonu pil pazarını ele geçirse bile yıllık üretim değerinin yalnızca birkaç on milyar doları bulacağına inanıyordu. Uzun uzun düşündükten sonra gözünü patlamalar yaşayan büyük bir endüstriye dikti: Otomotiv. Şirket içinde Wang Chuanfu araba yapma fikrini önerdiğinde herkes birbirine şaşkın bakışlar attı ancak kimse itirazını dile getirmeye cesaret edemedi. BYD’de Wang’ın sözleri kesindi. Ancak bazı üst düzey yöneticiler duruma şüpheyle yaklaştı. Sermaye piyasasının tepkisi doğrudan ve güçlü oldu. Wang Chuanfu’nun araba üretmek istediğini öğrenen Hong Konglu yatırımcılar onun arayarak hisseleri satmakla tehdit ettiler. Ancak Wang karar verdiğinde, başkalarının fikirlerine ve dış tepkilerine aldırış etmeyen bir yapıya sahipti. Üst düzey yöneticilerin özel ikna çabalarını ve yatırım kuruluşlarının tehditlerini göz ardı ederek Ocak 2003’te Shaanxi Qinchuan Automobile’in yüzde 77 hissesini 270 milyon yuan’a satın aldı ve BYD Auto kuruldu. Duyuru, BYD’nin hisse senedi fiyatında keskin düşüşe yol açarak iki gün içinde 355 milyon doların buharlaşmasına neden oldu.

Maliyette Wang sihri

Başlangıçta, BYD Auto, hazır bir model olan Flyer’ı üretmeye devam etti ancak 2005 yılında kendi tasarladığı ilk model olan F3’ü piyasaya sürdü. Bu model, Toyota Corolla’ya benzerlik gösteriyordu ancak maliyeti, ‘maliyet öldürücü’ Wang yüzde 50’ye, yani 8 bin dolara indirmişti. Fiyat avantajı sayesinde BYD F3 Çin hükümeti filolalarında kullanılmaya başlandı. Bu sayede bilinirliği artarak Çin pazarında hızla yükseldi. Bir yıldan kısa bir sürede F3 satışları 100.000 adedi aşarak tarihte bu rakama en hızlı ulaşan yerli marka oldu. Wang hemen Honda Accord ve Toyota Camry modellerini de örnek alarak ürün gamını genişletti. Toyota kendi araçlarına bu kadar benzeyen bir otomobilin nasıl sadece yarı fiyatına satıldığını anlayamadılar, bu yüzden araştırma için bir F3 aldılar. Toyota’nın başındaki Akio Toşoda bile BYD’nin sırrını öğrenmek için fabrikasını ziyaret etti. Bu sayede ileride kurulacak BYD ve Toyota ortaklığının da temelleri atılmış oldu. 2007 yılında Wang Chuanfu düzenlediği bir basın toplantısında 2015 yılında Çin’in en büyük, 2025 yılında ise dünyanın en büyük otomotiv firması olacaklarını söyledi. BYD Auto 5 yıl içinde yılda 500.000 araç üreten bir dev olmuştu.

Warren Buffett’ı nasıl ikna etti?

2008 krizi otomotiv sektörünü ağır vurmuş, BYD’nin satışları hızla düşmeye başlamıştı. Diğer taraftan da Elon Musk’ın Tesla şirketi elektrikli otomobilleriyle sektöre meydan okuyordu. Wang’ın yine uykuları kaçmaya başlamıştı. Şirketinin pil deneyimini, elektrikli otomobillere uygulayabilirdi. Stella’yı yine ABD’ye gönderdi. Hedefinde Çin’deki otomobil talebindeki büyüme fırsatını değerlendirmek isteyen Berkshire Hathaway yatırım şirketinin CEO’su ve en büyük hissedarı Warren Buffett vardı. Stella Buffett ile görüşemedi ama onun sağ kolu olan Charlie Munger’i ikna etmeyi başardı. Munger da Buffett’ı BYD’nin elektrikli otomobil üretimine yatırım yapmasını tavsiye etti. Ancak yatırımcı Buffett, Munger’in güçlü desteğine rağmen şüpheci olmaya devam etti. Yardımcısı David L. Sokol’u BYD ve Chuanfu’yu araştırması için Çin’e gönderdi. Sokol, Wang’ın 100.000 işçiyi yönetme becerisi karşısında hayrete düştü.

Çin’in en zengin insanı

ABD’ye döndükten sonra Sokol, Buffet’e “Bu adam harika. Onunla kesinlikle tanışmalısın” diye rapor verdi. Kısa süre sonra Buffet da Wang’ın elektrikli otomobillerin geleceğine dair vizyonuna hayran kaldı. Şirketin yüzde 20 hissesi için 500 milyon dolar yatırım yapmayı teklif etti. Bu onun PetroChina dışında Çin’deki en büyük yatırımı olacaktı. Ancak Wang teklifi reddetti... Paraya ihtiyacı olsa da, sunabileceği çok fazla özsermayesi olmadığı ve yalnızca BYD’nin yüzde 10’unu satmaya gücünün yettiği konusunda ısrar etti. Bu reddetme, Buffet’in yatırım kariyerinde nadir görülen bir olaydı, ancak bu durum Buffett’ı Wang’ın güvenilirliğine daha fazla ikna etti. Sonunda taraflar Buffet’in yüzde 10’luk hisse karşılığında 230 milyon dolar yatırım yapması konusunda anlaştılar. Buffet’ın da etkisiyle BYD, küresel finans medyasının dikkatini hızla çekti. Hisse senedi fiyatları hızla yükseldi ve Wang 43 yaşında 5.1 milyar dolarlık servetiyle 2009 yılında Forbes Çin Zengin Listesi ve Hurun Zengin Listesi’nde zirveye yerleşti.

Fırtına nasıl atlatıldı

2010 yılı ise BYD için zorluk yılı oldu. 2010’un ikinci çeyreğinde BYD’nin geliri bir önceki çeyreğe göre yüzde 8 azalırken net kârı yüzde 58 oranında düşüş gösterdi. Üçüncü çeyrekte şirket ciddi bir nakit akışı sıkıntısıyla karşı karşıya kaldı. 2011 yılına gelindiğinde durum daha da kötüleşti. Şirketin kârı yılın ilk yarısında yüzde 88.6 oranında düştü. Operasyonel sorunlar yönetimi de etkiledi: Satış Genel Müdürü Xia Zhibing’in istifa etmesi, satış departmanında yaygın işten çıkarmalara ve ürünlerde çok sayıda kalite sorununa yol açtı. Medyada “BYD’nin Yenilgisi” ve “BYD Dersi” benzeri başlıklı yazılar viral oldu. 2012 yılında Wang Chuanfu hatalarını kamuoyu önünde kabul ederek, “Geçmişte marka kalitesini yükseltmeyi ihmal ettik. Tek taraflı olarak miktar ve ölçek büyütme peşindeydik. Bayi ağları, medya ilişkileri ve kalite konularında hata yaptık” açıklamasında bulundu.

1 numara hedefi

İnatçılığı ve kararlılığıyla tanınan Wang için böylesi bir kabul kolay olmadı. Çin Hükümeti yeni enerji araçlarına daha fazla ilgi göstermeye başladıkça, BYD nihayet fırtınayı atlatmayı başardı. 2015 yılına gelindiğinde Wang Chuanfu’nun “Çin’de Bir Numara” olma yönündeki hedefini belirlemesinin üzerinden sekiz yıl geçmişti ancak BYD bunu başaramamıştı. O yılki otomobil satış sıralamasında BYD şirketler arasında yalnızca 16’ncı sırada yer aldı; en çok satan modeli F3 ise 28. sırada yer aldı. Ancak elekrtikli araçlar kategorisine Wang Chuanfu ilk hedefine ulaşmıştı. BYD, 2015 yılında 61.722 adet yeni enerji aracı satarak küresel pazar payının yüzde 11’ini elde etti. Tesla CEO’su Elon Musk, 2011’de Bloomberg’de yapılan röportaj sırasında BYD hakkında düşünceleri sorulduğunda alaycı bir şekilde “Arabalarını hiç gördün mü?” diyerek gülmüştü. Ancak BYD, 2023 yılında satış rakamlarında Tesla’yı geride bırakarak dünyanın en büyük elektrikli otomobil satıcısı sıralamasında zirveye yerleşti. 2023’ün başlarında kendisine bu röportajda sorulduğunda Musk, “O çok yıllar önceydi. Şu günlerde arabaları son derece rekabetçi” yorumunu yaptı. Bugün BYD’nin değeri 97.4 milyar dolar. Bu rakam Tesla’nın piyasa değerinin sadece yüzde 10’u kadar olsa bile, şirket büyümesine devam ediyor. Wang her seferinde kendine, fikrine güvendi ve kaderini kendi elleriyle değiştiren bir iş insanı oldu.