26.08.2024 - 20:55 | Son Güncellenme:
İSMAİL ŞAHİN
İSMAİL ŞAHİN- Edirne Valiliği’nin destek verdiği, Keşan Kaymakamlığı, Keşan Belediyesi, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası, Sosyal Hizmet Merkezi İlçe Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü iş birliğinde 3 yıl önce kurulan Keşan Sepetçi Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi (KESKÜP) ilçedeki dezavantajlı insanlara sepet örmeyi öğreterek gelir sağlarken diğer taraftan da deneyimlerini Avrupa Birliği (AB) projeleriyle ülke sınırlarının dışına taşıyor. Karşılaştıkları en büyük sorun ise pazarlama ve çok ucuza satılan Çin malı ürünler... Bu ürünlerin denetlenmesi gerektiği, aksi taktirde kendileri gibi onbinlerce kadının emeğinin heba olacağı uyarısında bulunan KESKÜP Yönetim Kurulu Başkanı Esra Kaykı, kuruluş hikâyelerini ve bir kadın derneği olarak yaşadıkları sorunları anlattı.
*Sepet fikri nereden çıktı ve nasıl kuruldunuz?
Sepet Keşan için tarihi bir ürün. Çok eskiye dayanıyor. 2021 yılında Kadınlar Günü’nde ‘Emek kadından, sepet hasırdan’ sloganıyla bir etkinlik yapıldı. Sonra sepet örmeyi kadınlara öğretmek için 7 kadın bir araya geldik. 29 Mart 2021 tarihinde Sosyal Hizmetler ve Keşan Belediyesi’nin katkılarıyla kooperatifleştik. İlk etapta Sosyal Hizmetler Merkezi bünyesinde çalışmalarımızı sürdürdük. Kurslar düzenlendik. Ardından İŞKUR kurslarına başladı ve başka kadınlara öğretmeye başladık.
Kaç kişiye sepet örmeyi öğrettiniz?
Kurslarımıza yoğun bir katılım oldu. Yaklaşık 100 kadına sepet örmeyi öğrettik. İlk etapta çok yoğun sipariş geldi. Kimi kursiyerler aldı evlerinde ördü, kimisi gelip kursta ördüler.
Sepet örmeyi kim öğretiyor?
Bizim kooperatif bünyesinde iki uzmanımız var. Onlar her türlü sepet örme tekniğini biliyorlar. Zaten bu iki üyemiz sayesinde kurslara katılımımız da yoğun oldu. İŞKUR’un desteği ile daha fazla kursiyer katılımı sağladık. n Sepetleri kimler alıyor? Biz kooperatif olarak perakende sepet satışı yapıyoruz. Diğer yandan Keşan Ticaret Odası, sepetlerimizi alıp yerel ürünlerle doldurarak hediye olarak veriyor. Sepet özellikle yerel ürünlere otantik bir hava katıyor. Ayrıca Trendyol’da mağazamız ve e-ticaret sitemiz “sepetcikadinlarkooperatifi” bulunuyor.
Başka ürünleriniz var mı?
Ev içi kullanıma uygun aksesuarlar yapıyoruz. Tepsi, tabla, vazo giydirmeleri, çay, kahve setleri, nihaleler, lamba dekoru, şapka. Sepet haricinde örgü çantalar yapıyoruz. Başka bir malzemeden.
*Tasarım için çalışan birisi var mı kooperatifte?
Evet var. Üyelerimizden birisi iç mimar. Bir evin neresinde hasır, sepet gibi ürünler kullanılır bunu tespit ediyor ve ona göre tasarım ve üretim yapıyoruz.
Kooperatif olarak hedefleriniz nelerdir?
Sepetin ve sepet örgünün kullanıldığı her alanda olmak istiyoruz. Mesela restoranlarda masalara saz örgü servisler hazırlamak istiyoruz, su şişelerine sepet giydirme yapmak, plajlarda hasır gölgelikler, hasır yaygı, evlerde dekoratif amaçlı bir sürü hasır tasarımlar yaparak kadınların el emeğini görünür kılmak istiyoruz.
*Karşılaştığınız sorunlar var mı?
Evet var. Hammadde sıkıntısı çekiyoruz. Keşan tarihine baraksanız, bir dönem tamamen sazlık olduğunu görürsünüz. Burada sazlıklar kesilip işlenir, ticareti yapılırdı. Biz işleyecek saz bulamıyoruz. Saz bulamayınca bir ara söğüt kullandık. Ama onda da tedarik sorunu yaşadık. Keşan’da sazlık alan var. Biz buradaki sazları işleyip hammadde olarak sepet örmek isteyen kadınlara da tedarik etmek istiyoruz. Keşan küçük bir yer. Biz kadın hareketi değiliz, kadın kooperatifiyiz. Kadının istihdama katkısı için mücadele veriyoruz. Bu mücadelemizde herkesten destek almaya çalışıyoruz. Bir de Çin malı ürünler var emeğimizin çalıyor
*Çin malı ürünler nasıl yapıyor bunu?
Bir milyoncu mağazalar var. Bu mağazalara konteynerler dolusu bizim yaptığımız ürünler gibi bambu ve türevi işlenmiş ürün geliyor. Bizim hammaddesini aldığımız fiyattan daha ucuza ürün satıyorlar. Bu kadar ucuz olmasının imkânı yok. Emeği saymıyorum bile. Çin hükümeti bunlara destek veriyor. Ticaret Bakanlığımız birçok sanayi ürününde damping ve sübvansiyona karşı önlem alıyor. Bizim yaptığımız el işi ürünler için de önlem almaları için çağrı yapıyoruz. Bu sadece bizim sorunumuz değil, el emeği ile bir şeyler üreterek aile bütçelerine katkı sağlayan onbinlerce kadının sorunu. Bakanlığımız bu ürünlerin ülkeye girişinde biz kadınları zor durumda bırakmasının önüne geçecek önlemleri almalı.
*Yurt dışında başka temaslarınız var mı?
Bulgaristan ile temaslarımız devam ediyor. Biz gittikten sonra oradan da bir delegasyon geldi. Coğrafyamıza yakın ülkelerin kadınlarıyla işbirliği yapmaya devam etmek istiyoruz. Balkanlarda, Yunanistan olabilir. Makedonya, Sırbistan, Bosna Hersek, Romanya ile temas kurmak istiyoruz.
Kendinizi tanıtım için neler yapıyorsunuz?
Ürünlerimizi toptan ve perakende olarak satıyoruz. Ayrıca el sanatları ve tasarım fuarlarına da katılarak stant açıyoruz. Bu fuarlar genellikle uluslararası oluyor, orada yabancı sanatçılar ve kadın dernekleri ile de ilişki kuruyoruz.
Turizm tarafına bir şey yapabiliyor musunuz?
Turizm alanında özellikle hasır kullanımı çok yaygın aslında, biz hasır örmeyi de biliyoruz. Plajlarda kullanılmak üzere şezlonglara ve şemsiyelere entegre hasırlar örebiliriz. Ama bu konuda bir talep gelmedi. Havluların altına koymak için de üretim yapabiliriz.
Avrupa Birliği nasıl destek oldu?
*AB’ye proje yaparken hibe almışsınız. Bunu anlatır mısınız?
Çok maddi destek almıyoruz. Zaten dezavantajlı insanlarla çalışıyoruz. Kaynağa ihtiyacımız vardı. Türkiye Bulgaristan Sınır Ötesi İşbirliği Programı ve AB yerel yönetimler programları için proje yazan birisiyle tanıştık ve oturup “Ulusal ve Uluslararası Bağlar - Güçlenen Kadınlar” adlı projemizi hazırladık. AB projemize onay verdi. 5 bin euro destek aldık. Üyelerimize telefonlar alındı, AB tarafından eğitimler verildi, kurslar düzenlendi, mentorluk desteği verildi. Ayrıca uluslararası alanda da bilinir olmaya başladık.
*Bulgaristan ile nasıl işbirliğine gittiniz?
Bulgaristan ile yollarımızın kesişmesi de AB projesi sayesinde oldu. Kadın Kooperatifleri Destek Programı kapsamında uygulanan projemizde uluslararası ağ oluşturma faaliyetimiz kapsamında geçtiğimiz ay Bulgaristan’ın Burgas iline bağlı Sozopol ilçesinde Bulgar kadın girişimcilerle bir araya geldik. Deneyimlerimizi anlattık. Bulgar makamları ile iki tane işbirliği protokolü imzaladık. Bu protokoller çerçevesinde kooperatifimizin el emeği ile üretilen ürünlerin tanıtılması ve unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Bu konuda eylül ayında Sozopol Belediyesi Balkan Zanaatkarlar Festivali düzenlenecek. Bizim kooperatifimiz de resmi olarak davetli bu festivale. Bu festival bizim için çok önemli diğer kadın kooperatifleriyle tanışıp iş birliği yapmak istiyoruz.