Giyilir teknolojide yerli üretim atağı

HANİFE BAŞ- Giyilebilir teknolojiler alanında gelişmeler tüm hızıyla sürüyor. Günlük kullanım yanında endüstriyel tarafta kullanıma uygun ürünler de geliştiriliyor. Türkiye’de de bu alanda faaliyet gösteren girişimler var. Bunlardan biri Thread In Motion (TIM). Yerli giyilebilir cihaz üreticisi firma en son 500 milyon TL değerleme üzerinden yatırım almayı başardı. Yeni nesil eldiveni Glogi’yi birçok firma üretimde ve hizmet süreçlerinde kullanıyor. 22 ülkeye de satış gerçekleştiriyor. Özellikle Portekiz, İspanya ve Brezilya pazarlarında ürünleri çok kullanılıyor. Thread In Motion, 2017 yılında Kadir Demircioğlu ve Rahim Öner tarafından kuruldu. Geliştirdiği giyilebilir teknoloji ürünleriyle otomotiv, perakende, lojistik, e-ticaret gibi sektörlere özel operasyonel verimliliği artıran çözümler sunuyor. Kadir Demircioğlu ile girişimini ve giyilebilir teknolojilerin geleceğini konuştuk.

Girişimci ruh anneden

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Girişimci ruhlu bir annenin yanında uçma fikriyle geçen bir çocukluğun ardından, iş hayatına özel uçak kiralayan bir havacılık firmasında proje uzmanı olarak başladım. İlk iş deneyimi hikayemse daha öncesine dayanıyor, ilkokul ve lise yıllarımı Laleli ve Kapalı Çarşı’da aile büyüklerimizin yanında ticaretle uğraşarak geçirdim. Mekatronik mühendisliğinden mezun oldum fakat üniversite hayatımın daha ilk yıllarında bir tekstil firması kurarak girişimcilik serüvenime başladım. Tekstili daha fonksiyonel ve işlevsel hale getirme fikri ise aslında Thread In Motion’ın temellerini oluşturdu.

Thread in Motion’u kurma fikri nasıl oluştu?

Hayatımızın her noktasında bulunan tekstil ürünlerine, şıklığın ve sıcak tutmanın ötesinde daha farklı fonksiyonel özellikler kazandırmak için yola çıktık. İlk olarak, akıllı bir kumaş ve bu kumaşın kullanıldığı akıllı bir ceketle hikayemiz başladı. Endüstri alanlarında, çalışanların giydiği kıyafetlere farklı teknolojiler entegre ederek onların sağlığı ve güvenliği için bir ürün geliştirmek ve fabrikalarda daha verimli ve izlenebilir bir ortam kurma hayali aslında Thread In Motion’ın en temel kurulma motivasyonu oldu. Otomotiv sektörüyle başlayan yolculuğumuz lojistik ve pek çok farklı sektöre hizmet vermemizle devam etti.

Nasıl aşamalardan geçtiniz?

Kurulduğumuz günden bu yana Türkiye pazarında otomotivden lojistiğe pek çok farklı dünya markasının ülkemizde üretim yapabiliyor olması ve bizim ürün ve teknolojilerimizi burada geliştirmemiz bizler için çok büyük bir avantaj. Bununla birlikte Türkiye’nin mühendislik ve üretim alanındaki bilgisi, deneyimi ve tecrübeleri Thread In Motion’ın hızlıca ilerleyebilmesine olanak sağladı. Bugün Türk mühendisler tarafından geliştirilen teknolojiyi 22 farklı ülkede 200’den fazla müşteriye sunabiliyor olmak bizler için büyük bir gurur. Dünyanın önde gelen birçok otomotiv markasının üretim süreçlerinde ve birçok e-ticaret firmasının lojistik operasyonunu verimli hale getirmek için çalışıyoruz. Tabii ki bu yolculukta birçok iniş ve çıkış oluyor fakat çok çalışarak ve aynı zamanda iyi ve yetenekli takım arkadaşlarıyla birlikte her zorluğun üstesinden gelerek çalışmaya devam ediyoruz.

İşte verimlilik artışı

Yerli giyilebilir teknoloji olarak neler üretiyorsunuz?

Thread In Motion temelde endüstriyel giyilebilir teknolojiler alanında çalışma gerçekleştiren bir teknoloji firması. Ürünlerimiz Glogi ve IWO, endüstri sektöründeki çalışanların daha verimli bir şekilde çalışabilmesine olanak sağlıyor. Sesli asistan ve görüntü işleme teknolojileriyle birlikte hataları en aza indirmeyi amaçlıyor. Bununla birlikte, cihazlarımızın üretmiş olduğu dataları analiz eden yazılım platformumuzla süreçleri daha izlenebilir ve daha verimli hale getiriyoruz. Thread In Motion olarak bunca yıllık endüstriyel deneyimlerimizden elde etmiş olduğumuz bilgileri, daha önce geliştirmiş olduğumuz ürünlerden öğrendiklerimizle birleştirerek endüstri alanında yeni giyilebilir teknoloji ürünleri geliştirmeye devam ediyoruz.

Ürünleriniz kullanılmaya başlandı mı?

Ürünlerimizi ilk olarak 2018’de Mercedes Benz kullanmaya başladı. Mercedes Benz ardından Stellantis Grubu, Renault, Toyota gibi birçok otomotiv fabrikasında OEM tedarikçilerin üretim ve lojistik süreçlerine destek olduk. 2020 yılında hepimizi etkileyen pandemiyle birlikte birçok e-ticaret, lojistik ve perakende firması ürün ve çözümlerimizi kullanmaya başladı.

Hedefiniz nedir?

Türkiye’den yüksek teknoloji üreten global bir marka çıkarabilmek en büyük gayemiz. Tabii ki her startup’ın en büyük hedefi exit. Fakat bizler için en önemli husus Türkiye kökenli donanım, yüksek teknoloji ve giyilebilir teknoloji alanlarında ilkleri başaran global bir teknoloji firması olmak. Daha şimdiden, yaş ortalaması 27 olan bir takımın geliştirmiş olduğu teknoloji ürünlerinin, büyük otomotiv üreticileri ve birçok lojistik firmasında kullanılıyor olması bizler için büyük bir gurur.

22 ülkede satışı var

Yurtdışına satışınız var mı?

Halihazırda 22 farklı ülkeye satış gerçekleştiriyoruz. Özellikle Portekiz, İspanya ve Brezilya pazarları ürünlerimizin en çok kullanıldığı pazarlar. 2023 yılının başından itibaren Batı Avrupa, Fransa, Belçika ve İsviçre gibi ülkelerle birlikte ayrıca Amerika pazarında da yer almayı planlıyoruz.

Türkiye’de kullanım oranları ne durumda?

Türkiye’de kullanım oranları ne durumda?

Dünyada durum nedir?

Pandemiyle birlikte üretim ve lojistik tesislerinde süreçleri daha optimize ve verimli hale getirme isteği giyilebilir teknolojinin artmasına neden oldu. Endüstriyel alanlarda da ürün ve çözümlerin sahaya entegre edildiğini görüyoruz. Endüstri 5.0 kavramının gündeme gelmesi, yani insanla robotun birlikte çalışabilmesi, giyilebilir teknolojiye olan istek ve ihtiyacın artmasına neden oluyor.

Artık her alanda kullanılıyorlar

Giyilebilir teknolojinin geleceği hakkında ne söylersiniz?

Günlük kullanımda teknoloji, akıllı saatlerle birlikte yaş ayrımı gözetmeksizin her an kullanılabilir bir noktaya ulaştı. Endüstriyel tesislerde çalışanlar artık akıllı gözlük ve eldiven isteğiyle geliyorlar. Ayrıca, son dönemlerde duyduğumuz metaverse gibi kavramlarla birlikte hissiyatı algılayabilme ve giyilebilir teknoloji ürünlerinin sağlık alanında tahminleme yapabilmesi, yani sizi önceden uyararak yaşam kalitenizi artıracak uygulama ve çözümler sunmasıyla, ilerleyen dönemlerde daha fazla kullanılmaya başlanacak.

‘Uçma arzum hiç bitmedi’

Boş vakitlerinizde neler yaparsınız?

Çocukluğumdan beri süregelen uçma arzum hiç geçmedi. Uçuşla ilgili simülatörler ve tek motorlu uçak kullanımı şimdi boş vakitlerimi dolduran tek hobim. Böyle bir teknoloji firmasının kaptanı olmak inanılmaz yoğun bir tempoda çalışmanıza neden oluyor. Bu sebeple, ailemle vakit geçirmek genellikle en önemli isteğim oluyor.