Milliyet ExecutiveCam tavanımızı kendimiz kıralım

Cam tavanımızı kendimiz kıralım

07.10.2022 - 03:51 | Son Güncellenme:

İş dünyasında kadınlara cesaret tavsiyesinde bulunan Mresco Türkiye Group CEO’su Oya Zingal, “Önce kendimiz cam tavanlarımızı kıralım” diyor.

Cam tavanımızı kendimiz kıralım

SERKAN ARMAN- Cam tavan ifadesi sıklıkla, başarılı ve liyakatli oldukları halde iş dünyasında kadınların kariyerlerinde belirli bir seviyenin üzerine yükselememesini ifade etmek için kullanılıyor. Kuveyt merkezli Mresco Türkiye Group’un CEO’su Oya Zingal, iş dünyasında kadınların kendilerine güvenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Biz kadınlar çok daha çalışkan, çok daha duyarlıyız ve aynı anda birçok işi yapabiliriz. Önce kendimiz cam tavanlarımızı kıralım” çağrısında bulunuyor. Oya Zingal ile CEO’luğa uzanan yolda kariyer öyküsünü ve gayrimenkulden tarıma uzanan yatırımlarını konuştuk.

Haberin Devamı

Mresco Türkiye Group olarak gayrimenkul, turizm ve gıda alanında faaliyetleriniz var. Grubun Türkiye yatırımlarını anlatabilir misiniz?

Mresco, 2008 yılında Türkiye’ye giriş yaptı. İlk girişi gayrimenkul ve inşaat alanındaydı. Daha sonra konjonktürün değişmesiyle ortaya çıkan fırsatları görerek Türkiye’den Körfez coğrafyasına gayrimenkul ihracat eden bir şirket konumuna geçtik. Temmuz 2018’da Mresco Türkiye, Türkiye’de bulunan tüm şirketlerini Mresco Türkiye Group bünyesi altına topladı. Grubun şirketlerinden Üç Öğün, 2000 yılından bu yana faaliyette. Son teknoloji ile donatılmış günlük 50 bin kişi kapasiteli yemek fabrikası İstanbul’da. Ayrıca Ankara, Bilecik, Eskişehir, Denizli’de bulunan butik mutfaklarından kurumsal müşterilerine hizmet veriyor. Taşıma yemeğin yanı sıra, dileyen müşterilere de kendi mutfaklarında yerinde üretim yöntemi ile hizmet sunuluyor. Tüm bunların yanında, event catering alanında da faaliyet gösteriyor. 2018’de bünyemize kattığımız Üç Öğün Catering kurumsal kimliğinde bir değişikliğe giderek Lezzet Fabrikası olarak faaliyetine devam ediyor.

Haberin Devamı

CEO’luğa uzanan yolda kariyer öykünüz nasıl şekillendi?

Almanya doğumluyum, ilk ve orta eğitimini burada aldım. Lise yıllarında Türkiye’ye döndüm. İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra, profesyonel hayata başlangıcım satış pozisyonlarında oldu. Satış mesleğinde halı da, gayrimenkul de, sigorta da, finans ürünleri de sattım. Kariyerim satış yöneticiliğine, oradan da şirket yöneticiliğine evrildi. Yöneticiliği; fikirlerini, düşüncelerini ve vizyonunu satmak olarak algıladığım için, satıştaki tecrübelerim bana yöneticilik pozisyonlarında çok destek oldu. 2008’de Murabahat Yatırım’ın Türkiye yapılanması Mresco Türkiye’ye Satış Müdürü olarak katıldıktan sonra kısa sürede CEO’luğa yükseldim.

Cesaret tavsiyesi

Kadın yöneticiler kariyerlerinin bir safhasında cam tavan engeliyle karşılaşabiliyor. İş yaşamı tecrübelerinize dayanarak kadın yöneticilere nasıl bir yol haritası tavsiye edersiniz?

Haberin Devamı

Biz kadınların erkeklere göre iş yaşamında 1-0 geride başladıkları bir gerçek. Aynı pozisyon için erkeklerden daha düşük ücret almak, doğum ve çocuk bakımı sebepleriyle alımlarda ikinci tercih olmak hâlâ yaşadığımız engeller. Gözlemlediğim kadarıyla biz kadınlar da kendi kendimize bazı kısıtlamalar koyarak bu yarışta geri çekiliyoruz. Kadın arkadaşlarıma kendilerine güvenmelerini ve cesur olmalarını tavsiye ediyorum. Biz kadınlar çok daha çalışkan, çok daha duyarlıyız ve aynı anda birçok işi yapabiliriz. Ayrıca biz kendimizi böyle algıladığımız sürece, yöneticilerimizin de böyle algılaması normal. O sebeple, önce kendimiz cam tavanlarımızı kıralım.

Gayrimenkul ve turizm yatırımlarınız ile hedefleriniz pandemi sonrası yeni dönemde nasıl seyrediyor?

Geçtiğimiz yıllarda Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan yatırımcılarımız bir durgunluk içindeydi. Bu iki ülke ile normalleşme adımlarından sonra beklemekte olan talep tekrar canlandı ve bu iki ülkeye olan satış ve pazarlama faaliyetlerimiz hız kazandı. Önümüzdeki aylarda portföyümüze yeni projeler alarak bu defa farklı olarak İstanbul dışı, örneğin Bodrum, İzmir gibi destinasyonlara yönelmeyi planladık. Bildiğiniz gibi turizm alanında, pandemi sebebiyle birikmiş ve realize olamamış bir seyahat ve tatil talebi vardı ki bu sene ülkemiz turizm gelirleri nerdeyse pandemi öncesi döneme erişti. İntikam turizmi denen bu hal gayrimenkule de yansıyacak. Bekleyen talep, şehir içi nitelikli projelerde kendini gösterecek. Son yıllarda yabancıya gayrimenkul satışında Irak ve Suriye vatandaşları öne geçmişken, bundan sonra İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşları da tekrar alıma geçiyor. Bununla birlikte, Avrupa’yı soğuk bir kış beklemesi sebebiyle, bu ülkede yasayan yaşlı nüfusun kışı geçirmek için Türkiye’ye geleceği de bir gerçek. Bu da kiralamalarda tekrar ivme kazanmamız anlamına geliyor. Biz de Mresco Türkiye olarak, hazırlıklarımızı ve planlamamızı bu yönde şekillendirdik.

Haberin Devamı

Cam tavanımızı kendimiz kıralım

Zeytine saygı lezzete yansır

Haberin Devamı

Geyikli’deki Olivoyage Zeytinyağları da bünyenizde. Bu yatırım nasıl başladı, yerel olarak neler yapılıyor ve hedefleriniz nedir? Tarım ve gıdada yeni yatırımlar olacak mı?

Dedemin zeytin bahçelerinde büyüdüm ben. Doğal olarak daha çocukluk yıllarımda içime zeytin ve zeytinyağı tutkusu işlemişti. Zeytin ağacı, zeytin ve zeytinyağı benim için hep özel oldu. 2017 yılında ise hayallerimi gerçekleştirmek üzere çok keyifli bir yolculuğa çıktım ve Olivoyage’ın ilk tohumlarını Kuzey Ege’de, Geyikli Bölgesi’nde attım. Çocukluğumdan beri en büyük tutkumu Olivoyage markasıyla hayata geçirmiş oldum diyebilirim. Bir zeytin yolculuğu anlamını taşıyan Olivoyage, İngilizce olive (zeytin) ve voyage (yolculuk) kelimelerinden meydana geliyor. Uzun zamandır aklımda olan bir girişimdi, yıllara yayılan bir hazırlık ve fizibilite süreci oldu. En kaliteli üretimi yapabilmek adına, Toskana’ya gittim ve zeytinyağı ile ilgili birçok eğitim aldım. Bu sürecin ardından, İtalyan tarzı üretimi kendi topraklarımda uygulamaya başladım. Toprağa ve zeytine saygı ile yaklaşım olmazsa olmazım. Bu yaklaşımın ürünün kalitesine ve lezzetine olumlu yansımasından da son derece mutluyum. Zeytin ağacı doğanın bize sunduğu eşsiz bir hazine. Onu şefkatle koruyup, özenle işleme, sofralara sağlık ve lezzet katan sihirli bir dokunuş olma hayali ile başlayan bir hikâye bu. Olivoyage benim için bir işin çok çok ötesinde. Hem büyük bir heyecan hem de büyük bir aşk. Egeli ozanların “Seni bana hangi aşklar getirdi?” diye bir sözü var. Aslında bu söz Olivoyage’ı çok güzel anlatıyor. Zeytinyağlarımızı şu an için sadece kendi bahçelerimizin zeytinlerinden üretiyoruz. Her bahçe ayrı toplanıyor, ayrı sıkılıyor ve ayrı şişeleniyor. Geyikli Zeytinyağı resmi coğrafi işaret onayını alarak markalaşma yolunda önemli bir adım da attı. Geyikli’deki zeytinliklerden toplanan zeytinlerden üretilen zeytinyağlarının yüksek kalitesi ve ayırt edici bir özelliğe sahip olması birkaç nedene bağlanıyor. Bunlardan biri coğrafi bölgenin Akdeniz iklimiyle Karadeniz arasında bir geçiş iklimi özelliği göstermesi ve yıl boyu değişik şiddetlerde ve yönlerde rüzgâr alması. Ayrıca açık denizden gelen yüksek oranda oksijen ve iyot içeren havanın etkisiyle bölgede yetişen zeytinler, yavaş ve geç olgunlaşıyor. Zeytinlerin yavaş olgunlaşması ise aroma bileşenlerinin daha zengin olmasını sağlıyor. Bölgemizin zeytinlerinden üretilen zeytinyağları gerçekten özel.