2025’te fırsatlar ve risklerin yeni dengesi

ZEYNEP AKTAŞ- 2025 yılı, küresel ekonominin yüzde 3 civarında bir büyüme oranıyla yoluna devam etmesi beklenen, ancak bölgesel ve ulusal düzeyde belirgin ekonomik ayrışmaların gözlemleneceği bir dönem olarak öne çıkıyor.

ABD, Hindistan ve Suudi Arabistan gibi ekonomiler büyüme hızlarını artırırken, Avrupa Birliği (AB), Çin ve Brezilya gibi ülkelerdeki ivme kaybı, büyüme dinamiklerinin giderek daha asimetrik bir hal alacağını gösteriyor. Bu farklılıklar, küresel piyasalarda risk ve fırsat dengesini yeniden tanımlayacak gibi görünüyor.

Hammadde fiyatlarının dalgalanması ve enerji piyasalarındaki kırılganlık, ekonomilerin büyüme performanslarını etkilemeye devam edecek. Bununla birlikte, yılın ilerleyen dönemlerinde risklerin hafiflemesiyle birlikte küresel piyasalarda toparlanma ve pozitif bir görünüm ihtimali güçleniyor. 2025, belirsizliklerle birlikte fırsatların da şekillendiği bir dönem olarak, stratejik kararların ve esnek ekonomik politikaların önemini artıran bir yıl olmaya hazırlanıyor.

Bu dönemde, yatırımcıların ve iş dünyasının değişen ekonomik koşullara hızla adapte olması, riskleri yönetirken fırsatları değerlendirme becerisine odaklanması gerekiyor. Dengeli portföy dağılımlarından sürdürülebilirlik projelerine, gelişmekte olan piyasalardaki yatırım fırsatlarından teknolojik dönüşüme kadar birçok alan, bu yılın ekonomik ve finansal başarı hikayelerini yazacak.

Yatırım Fonu alacaklar için 10 kritik madde

1.Portföy dağılımını risk profilinize göre yapın: Orta riskli dağılım için ilk çeyrekte para piyasası 2. çeyrekte borçlanma araçları, hisse senedi ve değerli madenler fonlarını dengeli şekilde çeşitlendirin.

2.Para piyasası ve borçlanma araçları fonlarına öncelik verin: Portföyünüzün yüzde 40-50’sini sabit getirili enstrümanlara ayırarak istikrar sağlayın.

3.Hisse senedi fonlarını çeşitlendirin: Hisse senedi fonlarını yüzde 20-30 oranında tutun. Değişken, hisse yoğun ve algoritmik hisse fonlarını dengeleyerek riskleri dağıtın.

4.Değerli madenlere yer verin: Portföyünüzün yüzde 15’ini değerli maden fonlarına ayırarak enflasyondan korunma sağlanabilir.

5.Dolar bazlı varlıkları göz ardı etmeyin.

6.Mevcut ABD hisselerini tutarak seçici olun: ABD hisse senedi pozisyonlarınız varsa piyasa yukarı çıktıkça kademeli olarak azaltın ve hisse seçimlerinde dikkatli olun.

7.Emtia ETF’leri ile fırsatları değerlendirin.

8.Yatırımlarınızı düzenli olarak gözden geçirin.

9.Riskleri dengeleyin ve disiplinli olun: Risk algınıza uygun şekilde dağılım oranlarını ayarlayın ve piyasa hareketlerinde duygusal kararlar almaktan kaçının.

10.Uzun vadeli perspektifinizi koruyun: Yatırımlarınızda kısa vadeli dalgalanmalardan etkilenmeden uzun vadeli hedeflerinize odaklanın ve sabırlı olun.

Sürdürülebilirlik ve teknolojik dönüşüm

"Bu dönemde, yatırımcıların ve iş dünyasının değişen ekonomik koşullara hızla adapte olması, riskleri yönetirken fırsatları değerlendirme becerisine odaklanması gerekiyor. Dengeli portföy dağılımlarından sürdürülebilirlik projelerine, gelişmekte olan piyasalardaki yatırım fırsatlarından teknolojik dönüşüme kadar birçok alan, bu yılın ekonomik ve finansal başarı hikayelerini yazacak."

2025 yılının 5 riski

1.Küresel ticarette daralma: ABD’nin yüksek gümrük vergileri ve korumacı politikaları küresel ticareti yavaşlatabilir, bu da ihracat odaklı ekonomileri olumsuz etkileyebilir.

2.Enflasyonist baskılar: Trump’ın genişlemeci maliye politikalarının ve gümrük vergilerinin, özellikle enerji ve tüketim mallarında fiyat artışlarına yol açarak küresel enflasyonu artırma riski bulunuyor.

3.Stagflasyon riski: Ekonomik büyümenin yavaşlaması ve yüksek enflasyonun bir arada yaşanması, stagflasyon ortamını tetikleyebilir.

4.Fed’in para politikası: Enflasyonist baskılar nedeniyle FED’in faiz indirimlerini sınırlı tutması, finansman maliyetlerini yüksek seviyede tutabilir.

5.Jeopolitik gerginlikler: Küresel politik belirsizlikler ve bölgesel çatışmalar, enerji fiyatlarını artırarak ekonomik istikrarsızlığa yol açabilir.

2025 yılının 5 fırsatı

1.Gelişmekte olan piyasalara fon akışı: Faiz indirimlerinin başlaması, gelişmekte olan piyasalara sermaye akışını artırabilir.

2.Hisse senedi piyasalarında güçlü performans: Dezenflasyon süreci ve faiz indirimleri, hisse senetlerine olan ilgiyi artırarak bu piyasalarda yatırım fırsatları sunabilir.

3.Altında güvenli liman fırsatı: Stagflasyonist risklerin artışıyla altın fiyatlarında yükseliş trendi devam edebilir, bu da yatırımcılar için güvenli liman özelliğini pekiştirir.

4.Teknolojik dönüşüm ve dijital yatırımlar: Şirketler için dijitalleşme ve yapay zeka yatırımları, maliyetleri düşürme ve rekabet avantajı sağlama açısından büyük fırsatlar yaratıyor.

5.Sürdürülebilirlik ve ESG yatırımları: Çevre ve sosyal sorumluluk alanındaki yatırımlar, yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edecek ve iş dünyası için yeni büyüme alanları sağlayacak.

Yatırım için 2025’e dair 10 önemli madde

1.Dengeli portföy dağılımı yapın: Yatırımlarınızı risklere karşı korumak için varlıklarınızı çeşitlendirin. Örneğin, TL mevduat, hisse senetleri ve altına dengeli bir şekilde yatırım yapmayı düşünün.

2.Altına dikkat edin: Stagflasyonist risklerin yüksek olduğu bir dönemde altın, güvenli liman özelliğini koruyacak.

3.Hisse senedi piyasalarını takip edin: Merkez Bankası’nın faiz indirim döngüsü, hisse senetlerine olan ilgiyi artırabilir. Özellikle büyüme potansiyeli yüksek sektörlere yönelin.

4.Fed ve ECB kararlarını yakından izleyin: ABD ve Avrupa merkez bankalarının faiz politikaları, küresel piyasaları ve Türkiye ekonomisini yakından etkileyecek.

5.Gümrük vergilerinin etkilerini analiz edin: ABD’nin korumacı ticaret politikalarının küresel ticarete ve döviz kurlarına etkisini değerlendirin.

6.Eurobond seçeneklerini değerlendirin: Döviz cinsi varlıklara yatırım yapmak isteyenler için eurobond’lar cazip bir seçenek olabilir. Ülke risk primindeki iyileşme bu yatırımları destekleyecek.

7.Gelişmekte olan ülkelere fon akımlarını izleyin: Gelişmekte olan ülkeler sağladıkları yüksek getiri potansiyeli nedeni ile öne çıkabilir dikkatli izleyin.

8.Enflasyon ve büyüme göstergelerini takip edin: Türkiye’de enflasyon göstergelerindeki iyileşme ve büyüme oranları yatırım kararlarınızı etkileyebilir.

9.Merkez Bankası politikalarına odaklanın: Faiz indirimleri ve diğer politikalar, yatırım araçlarının getirileri üzerinde belirleyici olacaktır.

10.Emtia fırsatlarını kaçırmayın: Altın dışında, değer kazanan diğer emtia ürünlerine yönelerek portföyünüzü çeşitlendirin. Bu sayede farklı piyasa koşullarına karşı hazırlıklı olun.

İş dünyası için 2025’e dair 10 kritik madde

1.Yeni ticaret politikalarına hazırlıklı olun: ABD’nin ithal mallara uyguladığı yüksek gümrük vergileri küresel tedarik zincirlerini etkileyebilir. Alternatif pazarlar ve tedarikçi ağları oluşturun.

2.Kur riskini yönetin: Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, maliyet yapınızı etkileyebilir. Kur riskini minimize etmek için hedge stratejileri geliştirin.

3.Faiz oranı politikalarını izleyin: Merkez Bankası’nın faiz kararları finansman maliyetlerinizi doğrudan etkiler. Faiz indirimlerinden yararlanarak yatırım planlarınızı hızlandırın.

4.Teknolojik yatırımlara ağırlık verin: Dijital dönüşüm projeleriyle rekabet gücünüzü artırın. Özellikle yapay zeka ve otomasyon alanlarına yatırım yapmayı değerlendirin.

5.Gelişmekte olan pazarlarda fırsatları değerlendirin: Küresel fon akımları bu bölgelere yönelirken, iş ortaklıkları ve yatırım fırsatlarını araştırın.

6.Enflasyonun maliyetlerinize etkisini izleyin: Üretim ve tedarik maliyetlerindeki artışlara karşı fiyatlama stratejilerinizi gözden geçirin.

7.Sürdürülebilirlik ve ESG politikalarına odaklanın: Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerini iş stratejinize entegre edin. Bu, yatırımcılar ve müşteriler için daha cazip hale gelmenizi sağlar.

8.Yetenek yönetimine önem verin: Nitelikli iş gücü bulmak ve elde tutmak için eğitim programları geliştirin ve esnek çalışma modelleri sunun.

9.Dinamik stratejiler oluşturun: Küresel belirsizliklere karşı iş modellerinizi hızlıca adapte edebileceğiniz senaryolar geliştirin.

10.Yerel ve küresel trendleri takip edin: Hem Türkiye hem de küresel ekonomik ve politik gelişmeleri yakından izleyerek iş stratejilerinizi güncel tutun.