13.04.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - Önce pandemi ardından yaşanan grev nedeniyle yaklaşık üç yıldır kapalı olan Bakırköy Belediye Tiyatroları mart ayında yeniden perdelerini açmıştı. BBT’nin sezon bitmeden izleyiciyle buluşturduğu yeni oyunu “Ver Parayı” ise prömiyer yaptı.
Emrah Eren’in yönettiği -adıyla müsemma oyun- tek gündem maddemiz olan “para”nın esaretine dem vuruyor. Tüm dünyaya hızlı bir şekilde yayılan ekonomik kriz; küreselleşmenin de etkisi ile ekonomik sistemi yerle bir ediyor. Euro bölgesindeki birkaç ülke kendi borçlarını tek başlarına ödeyemez hâle geliyor. Almanya'da kamuoyu, Yunanistan ve İspanya gibi büyük ülkelere yardım yapılmasına karşı direnç gösterebilecek durumda. Alman yazarlar Andreas Sauter ve Bernhard Studlar’ın 2008’de kaleme aldığı “Ver Parayı” değişen pek bir şeyin olmadığını anlatıyor.
Hayattan nasibini alanlar
Dünyanın ekonomik krizle mücadele ettiği, paranın “parametre”lerinin ağır bir şekilde dayatıldığı, kuralları oyun kuranların belirlediği ve şekillendirdiği bir dünyada; sistemin argümanından nasibini alan 14 karakteri görüyoruz sahnede. İş ve ev arasında mücadele eden bir hostes, işine tutunmaya çalışan İkea’daki bir satış görevlisi, cebine giren birkaç kuruşun ortaklığını yapan evsiz bir kadın ile ressam, alın teriyle borç harç içinde tek odalı evinin kredisini ödeyemeyen genç bir kadın, bakıcılık yaparak annesine bakan göçmen bir genç kız… Yakıttan tasarruf etmek için soğuk evlerinde oturan mahallenin yaşlıları… Yaşadığı günü dahi kurtaramayacak durumda olanların panoraması “Ver Parayı.” Kısacası “yeryüzündeki hayat mücadelesinden” birer kesit. Madalyonun öteki yüzünde ise varlıklı bir koleksiyonerin lüks içindeki hayatı var…
Bu hikâyeler birbirinden bağımsız gibi görünse de zamanla hepsinin yolu bir şekilde kesişiyor. Herkes meramını anlatmaya çalışsa da sonuç hüsran oluyor. Elde kalan yine “sıfır.” Hepimizin hikâyesi ve mücadelesi de zaten bir yerden sonra kesişmiyor mu? Emrah Eren’in meseleyi ajite etmeden, parmak sallamadan ele alışı oyunun gücünü ve samimiyetini pekiştiriyor. Birçok sahnede gülüyoruz ama içimiz acıyarak. Oyunun başlangıcında saçılan paralar ise hepimizin yüzüne sertçe “vuruyor.” Kapitalizmin etimolojisinden raconuna kadar yeniden yazıldığı şu günlerde, BBT sahnesinden dünyaya söylenecek çok söz var
BBT ekibinin enerjisi her zaman yüksek ve samimi. Oyuncular sahneyi, seyirci de bu ekibi çok özlemiş. Oyunun çok kısa bir prova sürecinden sonra hayat bulduğunu da belirtelim. Didem Germen, Ali Kil, Burak Dur, Faruk Üstün, Damla Karaelmas, Eda Özdemir, Hüseyin Emre Koç, İlkin Tüfekçi, İrem Sultan Cengiz, Mustafa Sercan Yener, Yunus Emre Kılınç’ın rol aldığı “Ver Parayı”, 15, 22 Nisan’da saat 20.30’da BBT Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde izlenebilir.