06.11.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Müjde Işıl - Televizyon ile sinema arasındaki geçişgenlik ve etkileşim her daim üzerine konuşulan bir mevzu olageldi. Gişe rekorları kıran “Recep İvedik” serisi de bir TV skecinden çıkmıştı örneğin. Komedi olgusu bu seri üzerine kilitlenmişken başka bir tür de kendi yolunda akıyor bir süredir. Televizyonun pek sevilen iki komedi programı, “Çok Güzel Hareketler Bunlar”ın ilk sezonu ve “Güldür Güldür Show”un bünyesinden çıkan oyuncular, sinema filmleriyle perdeye geliyor sıklıkla. “Çok Güzel Hareketler Bunlar”ın aynı karakterleriyle 2010’da “Çok Film Hareketler Bunlar” adıyla bir sinema filmi bile yapıldı.
Seyirci televizyonda kendisini güldüren, yakın çevresindeki bir sima gibi benimsediği oyuncuları sinemada da pek karşılıksız bırakmıyor genelde. BKM çatısı altındaki bu komedi filmlerinin yönetmenleri ve senaristleri değişiyor, bazılarında iki ekibin oyuncuları birlikte rol alıyor, bazıları da gayet iyi gişe rakamlarına ulaşıyor. Ekran seyircisinin sevdiği oyuncuların varlığıyla renklenen, kelime oyunlarıyla bezeli durum komedisi ağırlıklı bu yapımlar arasından öne çıkanları hatırlayalım…
“Kolonya Cumhuriyeti”: Yeni filmi “Hazine” cuma günü vizyona giren Çağlar Çorumlu’yu sinemada ön plana çıkaran Çağan Irmak’tı. 2010 tarihli “Prensesin Uykusu” filmindeki başrolüyle duygusal bir hikâyenin parçası olan Çorumlu’nun asıl patlaması ise “Güldür Güldür Show”da başarıyla canlandırdığı tiplemelerle oldu. “Kolonya Cumhuriyeti” bu rüzgârı da arkasına alan, politik göndermeleri olan bir uzaylı komedisiydi. Film yine “Güldür Güldür Show”dan Uğur Bilgin ile “Çok Güzel Hareketler Bunlar”dan Büşra Pekin ve Ersin Korkut’u bir araya getirdi.
“Düğüm Salonu”: “Çok Güzel Hareketler Bunlar” ekibinden Şahin Irmak bu filmin hem başrol oyuncusu hem de senaristi… Aynı gün aynı düğün salonunda başkalarıyla evlenmek üzere olan bir gelin ile damadın birbirine aşkını ilan etme hikâyesi… Adı sıklıkla zikredilmese de senaryosu tıkır tıkır işleyen bir komedi. İrem Sak, Emre Karayel’in yanında “Güldür Güldür Show” ekibinden Onur Buldu da var.
“Yol Arkadaşım”: İlk dönem “Çok Güzel Hareketler Bunlar” ekibinin en popüler simalarındandı Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak. Beraber farklı projelerde yer alsalar da sinemayı boş geçmediler. Üstelik senaryoyu da Büyükak yazdı. Film, birbirine taban tabana zıt iki kişinin zoraki yol arkadaşlığı üzerine kurulu. Seyirci bu ikilinin sinema macerasını da televizyondaki gibi benimseyince, bir de devam filmi yapıldı hemen sonrasında.
“Dedemin Fişi”: “Güldür Güldür Show” ekibinin topluca sinemada göründüğü ilk proje. Şovun yönetmeni Meltem Bozoflu yine yönetmen koltuğunda. Ali Sunal, Onur Buldu, Alper Kul, Erdem Yener, Meltem Yılmazkaya, Uğur Bilgin, Aziz Aslan’a kadar filmde herkes var. Hikâyesi Yılmaz Erdoğan’a ait film, ölüm döşeğindeki babalarının mirası için birbirine düşen bir ailenin komik hikâyesini anlattı.
“Cici Babam”: “Güldür Güldür Show” ekibi, yönetmeninden oyuncularına yeniden bir arada. Filmin başlıca kozu ise tecrübeli oyuncu Mahir İpek. Şova dahil olduğundan beri genç meslektaşlarıyla uyumlu bir iş birliği yakalayan İpek, sinemadaki tecrübesini de konuşturuyor elbette. “Güldür Güldür Show”un yeni sezonunda artık yer almayan Onur Buldu ise beyazcamdaki sempatisini perdeye de taşıyor bu filmde yine.
“Fırıncının Karısı”: Büşra Pekin ve Alper Kul’un başrollerini paylaştıkları film, neredeyse 20 seneye yakındır sinemamızda başlı başına bir tür olan cinli-büyülü filmleri anımsatan bir komedi. Kocasındaki bariz değişiklikleri anlamak için onu takip eden kadının macerasını anlatıyor. Açıkçası, kendini ciddiye alırken komediye dönüşen o “büyülü” yapımların çoğundan, oyuncu kadrosunun ve iddiasız senaryosunun katkısıyla daha tutarlı bir hikâye üretiyor.
“Bayi Toplantısı”: Senaryosunu yine İbrahim Büyükak’ın kaleme aldığı filmin oyuncu kadrosunda, iki komedi programının yıldızlarından İbrahim Büyükak, Onur Buldu ve Büşra Pekin var. Başrolde, komedyenliğe hızlı bir giriş yapan Doğu Demirkol da yer alıyor. Bayi toplantısı için bir araya gelen esnafın düştüğü komik durumları anlatan komedi, pandemi başlangıcına takılmasa gişede muhtemelen daha da iyi sonuç alacaktı.