The Last of Us için geri sayım başladı! 'Hem oyun hem de film deneyimi sunuyor'
02.10.2021 - 10:13 | Son Güncellenme:
Ünlü dizi ve film platformu HBO, dünyanın en çok ilgi gören video oyunu, 'The Last of Us'tan aynı isimle beyazperdeye uyarladığı yapımın ilk fotoğrafını paylaştı. "The Last of Us", dijital oyunların hayatımıza girdiği özellikle son 25 yılda filme aktarılan pek çok başarılı oyundan yalnızca biri. Hitman, Assassin Creed yapımlar da gişede oldukça ses getirmişti. Peki, uzun bir süre en önemli beslenme kaynağı romanlar olan film endüstrisi, son dönemlerde oyun uyarlamalarına neden yöneldi? İşte cevabı...
İhsan Dindar / Milliyet.com.tr - Pandemi nedeniyle uzun bir süre iddialı yapımlardan mahrum kalan izleyici, son haftalarda art arda önemli yapımlardan haberler almaya başladı. "Dune", "Vakıf", "Yüzüklerin Efendisi", "Matrix" gibi yapımlara dair bilgiler hemen hemen her gün gündemde yer alırken, "The Last of Us" cephesinde de yaşanan gelişmeler paylaşıldı. Oyun geliştiricisi Naughty Dog'un dünya çapında büyük ses getiren ve klasikler arasına giren oyunu "The Last of Us", dizi ve film platformu HBO tarafından dizi olarak izleyicilerle buluşturulmadan önce yapımdan ilk kare, kamuoyuna servis edildi.
BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Fotoğrafta Joel (Pedro Pascal) ve Ellie (Bella Ramsey) kendilerini doğanın ortasında düşmüş bir uçağın enkazıyla karşı karşıya bulurken görülüyor. Video oyunu karakterlerinin ikonik kıyafetleri ve sırt çantaları, HBO yapımı dizinin her iki karesinde de yer alıyor. Ancak bu kareler paylaşılır paylaşılmaz büyük ilgi gören 2013 yapımı oyunun dizi uyarlaması için bir süre daha beklemek gerekecek.
2022'DE İZLEYİCİYLE BULUŞACAK
2022'de izleyiciyle buluşacak olan yapımın ilk sezonu 10 bölümden oluşacak. Pedro Pascal ve Bella Ramsey'in başrollerini paylaşacağı yapımın senaryosunda Neil Druckmann ve Craig Mazin'in imzası yer alacak. 31 Ağustos'ta pilot bölümünün tamamlandığı dizinin bu ilk buluşmasını ise Kantemir Balagov yönetti.
"Oyun tarihinin başyapıtı" olarak adlandırılan yapımın piyasaya çıktığı gün olan ve hayranları tarafından "The Last of Us Günü" olarak kutlanan 26 Eylül'de yayımlanan fotoğraf sonrasındaki büyük ilgiyi ve milyarlarca dolarlık bir sektör haline gelen oyun dünyasından uyarlanan yapımları akademisyen Dinçer Adiller ile konuştuk.
2000'Lİ YILLARIN BAŞINDA HAYATIMIZA GİRDİLER
Öğretim Görevlisi Dinçer Adiller, oyunlardan sinema ve dizilere yapılan uyarlamaların 2000'li yılların başında hayatımıza girdiğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
"En bilinenlerinden Lara Croft: Tomb Raider oyunu 2001 yılında gösterime girdi. Bu tarihleri daha da eskiye Mortal Kombat veya Pokemon gibi oyunlara da götürebiliriz. Belki bu oyunların en ünlülerinden biri de 'Saving Private Ryan' (Er Ryan'ı Kurtarmak) filmi için üretilen ve bizzat Steven Spielberg tarafında tasarlanan 'Medal of Honor' oyunudur."
HEM OYUN HEM DE FİLM DENEYİMİ SUNUYOR
Adiller, bütün bu filmlerin farklı mecralarda izleyicilerin karşısına çıkarılmaya çalışıldığını söyledi. "Oyun oynayarak deneyim yaşayan kişiler aynı zamanda o oyunun filmini de izleme şansına sahip oluyor" diyen Dinçer Adiller'e göre bu, daha fazla kullanıcı deneyimi demek.
"Burada aslında transmedya hikâye anlatımı kavramı devreye giriyor" diyen Adiller, farklı medya ortamlarında yani oyun, çizgi roman, video, oyuncak gibi farklı ortamlarda hikâyenin devam etmesinin sağlandığını ifade etti. Dinçer Adiller, "Burada önemli noktalardan biri bu anlatı türündeki anlayış, hikâyenin sürekli genişleyerek ilerlemesidir. Yani bir kişi bir oyunu oynadığında farklı bir hikâye, filmi izlediğinde farklı bir hikâyeye tanık olur. Oyunda karakterin günümüzde yaşadıkları gösterilirken film, belki de gelecekte ya da geçmişte geçer. Ancak bütün bu farklılıklar hikâyenin gelişimine katkıda bulunur. Yani amaç hikâye evrenini olabildiğince genişletmektir" dedi.
'ÇEŞİTLEMELER YAPARAK HEDEF KİTLEYE ULAŞMA ÇABASI VAR'
"Buradaki hedef kitle, aslında bize çeşitlemeler yaparak en fazla kişiye ulaşma çabasını gösteriyor" diyen Adiller, yeni medya ortamları, video teknolojileri, internet, sosyal ağlardaki gelişmelerle birlikte filmlere bakışın da değiştiğini vurguladı.
"Sinema endüstrisi de bu durumun dışında kalamadı" diyen Adiller, durumu şöyle özetledi: "Artık her bir filme birer marka olarak bakılabilir, bu markalar için her bir platform ya da ortamda yeni hikâyeler ve yeni bir dil yaratmak gerekir. Eskiden bu durum biraz daha farklıydı. Önceden biz bir hikâyeyi değişmeden hem çizgi romanda hem sinemada hem de televizyonda görüyorduk. Yani mecra değişse bile hikâye sabitti."
ÜNLÜ YÖNETMENLER BU FİKRE KARŞI
Adiller'e göre yeni iletişim teknolojilerindeki ilerlemelerin karşılıklı etkileşime olanak tanıması, kullanıcıların deneyimleriyle hikâyenin gelişmesini de sağladı. Bunun önemli noktalardan bir tanesi olduğunu ifade eden Dinçer Adiller, Marvel ve benzeri filmlere sert şekilde yaklaşan sinema tarihine damga vurmuş yönetmenler olduğunu söyledi.
Öğretim Görevlisi Dinçer Adiller, "Martin Scorsese Marvel filmlerinin seyirciye gerçek bir duyguyu ve deneyimi yaşatmadığını savunuyor. Aynı şekilde James Cameron da süper kahraman filmlerinin sayısının fazlalığından yakınıp Hollywood’da anlatılacak başka hikâyelerin de olduğunu söylemişti" detayını paylaştı.
